4.2 (final)

3.6K 215 248
                                    

gerçekten finali yazmak o kadar üzücü ve zordu ki... o yüzden böyle bol romantik ve ucu açık bir şey yazmak istedim. bütün başından sonuna kadar yanımda olan, güzel yorumlarını benden esirgemeyen güzel okuyucularıma çoooooooooooook teşekkür ederim. yorumlarınız o kadar mutlu ediyor ki beni... son bölümün hatrına birazcık yorum bekliyorum...
nammin benim için çok özel. jimin benim için ayrı özel, namjoon ayrı özel. bu ficteki bütün ayrıntıları çok seviyorum. umarım siz de sondaki şarkı isimlerindeki ayrıntıları yakalayabilirsiniz. guchiweeb bütün süreç boyunca yanımdaydı ve çoğu şeyde onun parmağı var. seni nammini sevdiğim kadar çoook seviyorum. umarım bu fici sevmişsinizdir, namminle kalın❤️

" Beni şaşırtmaya devam ediyorsun." demişti Jimin içeriye giren sevgilisinin yanağına küçük bir öpücük kondururken. Namjoon getirdiği ağır poşeti kenara bırakıp birkaç kere daha öpmüştü onu. " Geldiğimizden beri çok yoğun çalışıyorsunuz ikinizde."

        " Bu hayatta beni düşünenlerde var." demişti Seojin. Gülümsemişti. " Sorun değil çalışmak güzel." Namjoon getirdiği yemek paketlerini masaya açarken peynirli salatayı da Seojin'in önüne ittirmişti. " Vejeteryandın değil mi? Öyle düşünüp aldım."

      " Bu adamı seviyorum. Senden daha hayırlı." demişti Seojin salatayı önüne çekip paketi açarken. Jimin ona dil çıkardıktan sonra homurdanarak dönmüştü önüne. " Yemek yemek aklıma bile gelmiyor ki."

" Ben de sadece beni unutuyorsun sanıyordum. Kendimi artık daha iyi hissediyorum." Jimin Namjoon'un sözlerine karşı dudak büktükten sonra uzanmış, eliyle yanağını okşarken dudaklarına kısa bir öpücük kondurmuştu. " Siz ikiniz çok kötüsünüz."

Seojin ve Namjoon birbirlerine bakıp gülerken Jimin kaşlarını çatmış ve midesi kazındığı için önündeki yemeğe gömülmeyi tercih etmişti. " E nasıl gidiyor Seojin?"

" Oldukça yoğun. Son rötuşları yapıyoruz. Ama siz ikinizin bu akşam biraz zamanı var. Yemek yemeye falan gitsenize." Namjoon soru sorar gözlerle Jimin'e dönmüştü. " Senin için daha güzel planlarım var sevgilim." Jimin ona öpücük atmıştı.

Namjoon bir yandan gülümserken bir yandan da sevgilisini izliyordu, bu neşeli tavırları onun da keyfini yerine getiriyordu. İsviçre'den dönerken hepsi oldukça hüzünlenmişti, kimse oradan ayrılmak istemiyor gibiydi. Fakat işler onları bekliyordu ve geri dönmek zorundalardı. Geldikleri gibi Jimin hızlı bir tempoya dönmüştü, Namjoon ise ona destek oluyor ve yeni aldıkları evin dekorasyonuyla ilgileniyordu. Epey yol katetmişti, bunun için epeydir uğraşıyordu.
" Yarın çekimlere gelsene Namjoon."

      " O nereden çıktı? Klibi bitirmemiş miydiniz?" Namjoon yemeğini ittirip şaşkınca sormuştu çünkü Jimin'in programını yakından takip ediyordu. " Ben istedim bunu. İki klip olacak."

       " Gelirim niye gelmeyeyim." demişti Namjoon gülümseyip ona uzanmış ve dağılmış saçlarını düzeltmişti. Günden güne onu daha çok seviyordu, yanında olsa bile dokunmadan durmak çok zordu. Gerçek bir bağımlılığı vardı onun tenine. Onsuz hiçbir şeyin tadı tuzu olmuyor gibi hissediyordu artık.

        " O zaman ben işlerimi halletmeye gidiyorum. Dört gündür görüşmediğinizi düşünürsek yalnız kalmaya ihtiyacınız olabilir gibi geldi." Seojin ayağa kalkıp elbisesini düzelttikten sonra çantasını almış ve Jimin'e öpücük atmıştı. " İki saate görüşürüz Jimin."

       Jimin de ona öpücük attıktan sonra kapının kapanmasını beklemişti, duyduğu sesle birlikte önündeki yemeği bir tarafa ittirmesi ve sevgilisine dönmesi bir olmuştu. Hızlıca dudaklarını onun dudaklarına bastırdığında birkaç saniye şaşkınca dibindeki çocuğa bakan Namjoon'da gözlerini kapatmış, bir yandan gülerken elini onun beline atarak kendine çekmişti.

kiss me | nammin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin