kiss me | nammin ✔️

2.2

smutun bitiş yerine kalp koydum rahatsız olacaklar okumadan atlayabilirler❤️

burn it - agust d
love on the brain - rihanna
" Sana nasıl birden böyle aşık olabilirim?" diye mırıldanmıştı Namjoon, otel odasının kapısını yavaşça kapatırken. Birkaç adım ötesindeki sevgilisine yaklaşırken aklından tekrar tekrar geçen soru buydu, ben sana bir ay içinde nasıl bu kadar tutulabilirim? " Hep böylesine güzeldin sen." diye mırıldanmıştı Namjoon, kaldırdığı elini hafifçe onun omzumdan dirseğine kadar sürterken. " Hep böylesine ışıl ışıldın, hep böylesine güzel gülümserdin." Jimin hafifçe kıkırdamış, utanç içinde kafasını hafifçe yere eğmişti. Namjoon onun belinden kavrayıp biraz daha yaklaşmıştı şimdi ona. " Söylesene. Neden bu kadar bekledim ben sana aşık olmak için?"

Birkaç saniye sessizliğin ardından Jimin çıplak parmaklarının uçlarında yükselmiş, birkaç salise süren ama şehvet dolu bir öpücük bırakmıştı esmerin dudaklarına. " Belki de, sen benim gibi etrafına bir çizgi çekmekle kalmamışsındır. Belki de yasak olanı görmemek için koskocaman duvarlar örmüşsündür etrafına."

     Namjoon kollarının arasındaki sarışını izlerken Jimin Namjoon'u hafifçe ittirmiş, arkalarındaki yatağa oturmasını sağlamıştı. Üzerindeki gömleği düğmelerini çözmeye gerek duymadan üstünden çıkartıp bir kenara atmış, daha sonra da kendini yatağa bırakan Namjoon'un baldırlarının üzerine oturmuştu. Namjoon ondan ne kadar etkileniyorsa, Jimin'de öyleydi. Aralarında tensel uyumu görmezden gelemiyor, sürekli ona çekildiğini hissediyordu. Hiç durmadan, hiç ara vermeden onu öpmek istiyordu ve içindeki ona karşı duyduğu bu açlık hissini arkadaş olarak geçirdikleri yıllara bağlıyordu. İçten içe ona doğru hep çekildiğini biliyordu fakat bunu açığa çıkarmak zordu.

       Ellerinin üzerinde ilerleyerek kafalarının aynı hizaya gelmesini sağladığında, saçları Namjoon'un alnına doğru dökülmüş ve gıdıklanmasını sağlamıştı. Kafasını hafifçe sallayıp onun huylanmasını sağladıktan sonra eğilmiş, çenesinden köprücük kemiğine kadar onun sıcak tenine küçük öpücükler kondurmuştu. Hiç ara vermeden dudaklarını onun teninden bir kez olsun çekmeden öpmüştü onu. Namjoon onu bacağının arkasından kavrayıp dengede kalmasına yardımcı olmuştu. Aynı zamanda baş parmağıyla kotunun üzerinden tenini okşuyordu.

    Jimin hafifçe yutkunup soluklanırken şarap kokan nefesi Namjoon'un boynuna çarpıyor, onu daha çok delirtiyordu ama Jimin bugün yavaş olmayı tercih etmişti. Bu yüzden burnunu hafifçe onun adem elmasına sürtmüş, daha sonra hafifçe dikleşerek onun gömleğinin düğmelerini açmaya başlamıştı büyük bir dikkatle. Sonuna geldiğinde ikiye ayrılan kumaş parçasını iki yana açmış, ellerini Namjoon'un karnına koymuş ve sürterek yukarıya ilerlemeşti. " Seni öpmeme izin ver."

       Jimin hafifçe kıkırdayarak kafasını sallamış, Namjoon onu sıkıca tutup yerlerini değiştirirken gülümsemesi bir saniye yüzünden silinmemişti. Teni çarşafla buluştuğunda kollarını iki yana açmış, üzerinde ağırlığını ona vermeden duran Namjoon'a bakmıştı. " Fazla kumaştan kurtulmamız gerekiyor." Beyaz gömleği Jimin'inin gömleğinin yanına, zemine gönderirken bir an olsun tereddüt etmemiş ve önüne dönüp Jimin'in kot pantolonunun düğmesini açmış ve fermuarını indirmişti. " Hani beni öpecektin?" diye mızmızlanmıştı Jimin Namjoon kafasını onun göğsüne indirirken. " Öpeceğim, sadece neresi olduğunu söylemedim." Jimin kıkırdamıştı, hafif sarhoşluğu onu daha iyi hissettiriyor ve rahatlatıyordu. 

   Namjoon dudaklarını Jimin'in piercinginin üzerine bastırırken Jimin'in bedeni gerilmiş fakat sonra tekrar kendini yatağa bırakmıştı. Namjoon bir eliyle onun göğsünde yuvarlak daireler çiziyor, diğeriyle vazgeçemediği belini tutuyordu. " Beni öpmene bayılıyorum." diye mırıldandı Jimin gülümseyerek. Aldığı zevk onu gerçekten sarhoşa çevirirken Namjoon'da gülümsemiş ve öptüğü yeri hafifçe yalamıştı. Biraz daha aşağıya kaymış, karnını öpmeye başlamıştı. " Sakın kimseyi böyle öptüğünü söyleme bana tamam mı? Çünkü-" Namjoon dişlerini onun karnına sürttüğünde dudaklarından kocaman bir inleme dökülmüş, sözünü kesmişti. " Çünkü kesin sana aşık olmuştur ve ben rakip istemiyorum kendime."