Oyun niyetine sigara bağımlılığına geri dönmüş olabilirdi, bir süre bunun farkına varmayacaktı Jimin. Sabah kalktığı an canının sigara istemesi bunu açık bir şekilde belirtse de bunu umursamadı ve üzerine tişört geçirmesiyle mutfağa ilerledi. Saat dokuzu geçiyordu, dün on ikiyi bulmadan uyumuştu ve uykusunu epey almıştı. Dolaba yerleştirdiği su şişelerinden birini alıp kafasına diklerken biraz daha kendine geldiğini hissediyordu. Sandalyelerden birine oturup dizlerini kendine çekmiş, telefonunu eline almıştı. Dün gece telefonuna bakmadan uyumuştu, o yüzden Jk'in attığı mesajı anca açabilmişti.
Jeon Jungkook: Evet ama dinlenmek istemedik. Ben hala çıkaramadığım mixtape için uğraşıyorum, Yoongi de benim için bir rap parçası hazırlıyor." Delirmiş olmalısınız." diye mırıldanmıştı cevap yazıp mesajlardan çıkarak. Daha sonra twitter'a girmiş, birazcık gündeme bakınmıştı. En son havaalanındaki fotoğrafları vardı medyada, o yüzden seçtiği bir fotoğrafı atmaya karar verdi.
Birkaç dakika sonra sıkılıp telefonundan karışık müzik listesini açmış ve dolabı açıp kahvaltı için ne hazırlayabileceğini düşünmeye başlamıştı. Bu sırada dudaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasıyla tablodan farksız bir görüntü çiziyordu. Farklı bir şey olmasını istediği için birkaç yumurtayı ve mantarı çıkartıp tezgaha bırakmıştı. Ekmekleri kızartma makinesine koyduktan sonra mantarları yıkayıp doğramış, tavaya yerleştirmişti. Şarkı mırıldanıp kahvaltı hazırlarken kendine geldiğini hissediyordu. Birkaç peynir çeşidini ve birkaç kuruyemişi süsleyerek masaya koymuştu. Özenle yaptığı omlet hazır olduğunda tabaklara yerleştirmiş ve kahvelerini koymuştu. Namjoon'un uyanmış olduğunu dileyerek kapısını çalmıştı.
" Gel Jimin." Sesi duyduğunda kapıyı aralamış, içeriye girmeden onu süzmüştü. Yatağın içinde oturuyordu, üzeri çıplaktı ve esmer teni üzerine vuran güneş sayesinde parlıyordu. Koyu saçları alnına dağılmış, elinde telefonuyla uğraşıyordu. " Kahvaltı hazırladım." demişti Jimin, gözleri onun tenine takılırken. Birkaç saniye sonra gözlerini hızlıca kırpıştırmış, daha sonra yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirmişti. " Kahvelerimiz soğuyacak."
" Tamam Jiminie." demişti Namjoon kalkıp üzerine kenardaki tişörtü geçirirken. Ne zaman bu kadar vücut çalıştığını bilmiyordu Jimin. Kafasını olumsuzca sallayarak mutfağa geri dönmüştü. Sandalyeye oturup tabağına birkaç peynir almış ve aklına gelen saçma sapan şeyler yüzünden kendine sinirlenmişti.
" Her şey harika görünüyor Jiminsshi." Namjoon uçları ıslanan saçlarını eliyle geriye tararken yerine oturmuştu. " Bugün farklılık olarak avrupai kahvaltı mı yapıyoruz?"
" Farklı bir şeyler yiyelim istedim açıkçası. Güzel olmuş mu?" Namjoon gülümseyerek kafasını sallamıştı. Ağzındaki lokmayı yutup memnuniyetle elini sallamıştı. " Çok güzel olmuş."
Birkaç dakika ikisi de sessizce kahvaltı yaparken Jimin kahvesini yudumlarken heyecanla dudaklarını aralamıştı. " Bugün ne yapacağız?"
" Biraz alışveriş yapmak istiyorum aslında. Yanımda çok kıyafet kişisel bakım eşyası falan almadım. Sen de gelmek ister misin?" Jimin kafasını sallamıştı. " Ben de fazla şey getirmedim."
" Dün bana eski menajerlerden biri mesaj attı." demişti Namjoon, kahvesini masaya bırakırken. " Birkaç gazeteci olmalı, dün birileri fotoğraflarımızı çekmiş, yemek yiyip alışveriş yaparken. Bundan pek memnun değiller fakat onlara umursamamaları gerektiğini uzun bir süre birlikte olacağımızı söyledim."
Jimin şaşkınca bakışlarını karşısındaki genç adamın yüzüne bakmıştı. Bu kadar bağımsız olabileceklerini düşünmemişti hiç. Menajerlerden birine karşı çıkmak? Bundan iki ay önce bunu söyleseler güler geçerdi. " Ben uzun süre bu tarz bir kariyer düşünmüyorum Jimin, ondan böylesine rahatım. Senin için sorun olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss me | nammin ✔️
Fiksi PenggemarBTS grubu dağıldığında herkesin bir planı vardı. Park Jimin ve Kim Namjoon hariç. " Cesaretin varsa beni öpersin." special thanks to @guchiweeb