More Than Just A Friend Who Had Liked Me

97 10 13
                                    

100 years ago• yüz yıl önce

"Beni yine Bumi'nin yanına gitmeye ikna ettiğine inanamıyorum..." diye homurdandı Lynn huysuzca.
Aang sadece kız kardeşine güldü ve sessiz kaldı bir süre.
Ancak sonunda eklemeden edemedi,
"Lynn... Kabul et Bumi'den hoşlanıyorsun."
Lynn uzandığı yerden aniden kalktı,
"Ne?!" Diye çığlık attı. "Aang! Hayır..."
Hızlıca kafasını çevirdi başka bir yöne, "Diğer arkadaşlarından hiçbir farkı yok benim için..."
Aang gözünü yoldan ayırmadan mırıldandı,
"Hmm hmm! Eminim..."
Lynn inanamayarak baktı kardeşine, "Aang! Bumi'den hoşlanmam için hiçbir neden yok, tamam mı?!"
Aang üstelemedi ve konuyu değiştirdi,
"Geçen sefer gelmediğinde Bumi bana yeni bir icadını gösterdi, yük taşıyan vagonları biraz değiştirmiş ve şu an onun içine binip de küçük bir gezi yapabiliyoruz." Diye anlattı. "Geçen sefer gelmemene biraz kırıldı ancak zaten kendisi dışında bir yolcuyla ilk denemesiymiş yani hata çıkarsa sana rezil olmak istemiyormuş ondan çok da üstünde durmadı... Her neyse! Bu sefer yük vagonunu mükemmelleştirdiği için senin de denemeni istiyor."
Lynn, Aang'in arkası dönük olduğu için o kadar mutluydu ki! Kırmızının bütün tonlarına bürümüş yüzünü saklayamazdı yoksa...
Sonunda Omashu'ya vardıklarında çoğunluk tarafından dışlanan arkadaşları onları heyecanla karşılamıştı.
"Aang!" Diye heyecanla arkadaşına koştu ve sarıldı.
"Bumi! Nasılsın?"
Aang'in sorusu Bumi'nin Lynn'i fark etmesi ile havada kalmıştı ancak Aang bunu fark eder etmez yüzünde sinsi bir sırıtış oluştu.
"Merhaba Lynn..." diye karşıladı sarışını Bumi, yüzünde görmüş görebileceğiniz en geniş sırıtış vardı.
Lynn bakışlarını uzakta tutarak mesafeli bir cevap verdi,
"Sana da merhaba Bumi."
Kollarını kavuşturmuş, kolunun altında kalan eliyle ise stresten oynuyordu, tabii bunu ikisinin de görmesini istemiyordu.
Aang ve Bumi, Bumi'nin yeni icadı hakkında konuşurken Lynn de peşlerinden ilerliyordu.
Canı sıkılmış izlenimi vermek için elinde oluşturduğu hava topu ile oynarken kirpikleri altından deli dahiyi izliyordu.
"Hey, Lynn!" Diye seslendi Aang aniden kardeşine dönerek.
Lynn hemen bakışlarını topuna kaydırdı ve sanki hiç umrunda değil gibi ilgisizce kardeşine döndü,
"Efendim, Aang?" Diye sordu bıkmış bir sesle.
Aang bir süre duraksasa da devam etti,
"Bumi ile vagona biniyoruz, katılmak ister misin?"
Lynn omuz silkti,
"Ah, hayır, sağ ol. Ben böyle iyiyim. Sizi burda beklerim, siz gidebilirsiniz."
En ilgisiz şekilde konuşmaya çalışırken Bumi'nin gözlerindeki o kırgın ifade ile kendini çok kötü hissetmişti ancak Aang'in diline düşmek de istemiyordu...
İki arkadaş vagona birkaç kez bindikten sonra Bumi'nin yalnız dönmesi Lynn'in dikkatini çekti,
"Aang nerde?" Diye sordu yeşil gözlü oğlana merakla.
Bumi'nin yanakları hafif kızarmıştı,
"Yiyecek bir şeyler almaya gideceğini söyledi..." diye yanıtladı ve yanını işaret etti, "Oturabilir miyim?"
Lynn'in gözleri onunla buluşmuyordu ancak dudaklarında oynayan canlı bir gülümseme hınzır bir cevabın habercisiydi,
"Sonuçta buranın halkından ya da asilzadelerinden değilim, yerde hak iddia edemem, değil mi? "
Bumi, domuzu andıran bir ses çıkararak kendine has bir şekilde güldü ancak utançla hemen eliyle ağzını kapattı. Normalde hiç önemsemediği gülüşünü bile Lynn'in yanında önemsiyordu.
Yanına oturan oğlanın omzuna elini koydu,
"Hey," dedi yüzünde sempatik bir gülüşle, "gülüşünü saklamana gerek yok...hem bence şirin."
Lynn bakışlarını yine kaçırmıştı.
Bumi, Lynn'in böyle bir şey demesini pek de beklemiyordu ancak gülümsedi,
"Hadi gel!" Dedi elini tutup onu çekerek.
"Nereye?" Diye sordu Lynn gülerek.
Bumi'nin peşinden gülerek ilerledi.
Oğlanın onu vagona sürüklediğini görünce iç çekti, "Tamam tamam...zaten merak ediyordum aslına bakarsan."
Bumi, ilk başta ona vagona oturması için yol açarken yüzünde şapşal bir sırıtış nüfus etmişti.
Lynn, dikkatle vagona oturduktan sonra Bumi'nin de oturmasıyla nefesini istemsizce tuttu,
"Aslına bakarsan ben vazgeçtim sanırım-"
Bumi, bunun olacağını bilecek kadar iyi tanıyordu kızı, o yüzden vagonu toprak bükme ile hızla harekete geçirmişti.
"BUMI!" diye çığlık attı Lynn panikle.
Deli dahi ise kendine has bir kahkaha attı genç kız ona ve vagona tutunurken.
Lynn bir süre gözlerini sıkı sıkı yumduktan sonra Bumi'nin dedikleri üzerine yavaş yavaş açtı,
"Planörünle burdan daha yüksekte uçmaktan korkmuyorsun ama sadece bir eğlence treninden mi korkuyorsun Lynn?"
"Hey! Aynı şey değil, bir kere planörde yüzde yüz güvendeyim ve her şey benim kontrolümde." Diye itiraz etti gözlerini açıp onunla bakışarak.
Bumi domuz sesi çıkararak güldü,
"Toprak bükücü olduğumu unutuyorsun, yüzde yüz güvendesin burda da, vagon yoldan çıksa bile sana bir şey olmadığından emin olurum."
Oğlanın sözleri üzerine kızardı.
Zamanla büzüldüğü yerden çıkıp yolculuğun eğlencesini çıkarmaya başlamıştı.
Sonunda ise ikisi de sevinç çığlıkları atıyordu.
Yere düşen vagondan çıktıktan sonra hemen Lynn'e yardım etti, Bumi.
Lynn gülerek itiraf etti,
"Düşündüğümden çok daha iyiydi, teşekkür ederim, deli dahi."
Bumi, domuz sesi çıkardı yine,
"İlk deneyen olmanı isterdim ama Aang ile deneme sürüşü yapmış olduk en azından..."
Bir süre iyice şehrin içinde ilerlediler,
"Aang'in kaybolmadığına emin miyiz?" Diye sordu Lynn endişeyle.
Küçük kardeşinin uzun süredir görünmemesi ona kötü bir his veriyordu.
Bumi, rahat bir ifade ile baktı ona,
"Aang ne yaptığını bilir, hem en kötü ihtimal planörü ile şehirde turlar ve bizi bulur."
Lynn'in endişeli tavrı yavaşça yok oldu, Aang iyi bir hava bükücüydü sonuçta.
İkili, vagonların olduğu yere Lynn'in planörü sayesinde hızlı bir şekilde döndükten sonra gün batımına karşı oturdular.
"Biliyor musun...benden nefret etmeye başladığını sanmıştım." Diye itiraf etti Bumi.
Lynn şaşkınlıkla yeşil gözlü toprak bükücüyü baktı (y/n: bolin o sırada wait wut-),
"Ne? Neden ki?"
Lynn, Bumi'den asla nefret etmiyordu!
Neden böyle düşünmüştü ki?
"Eh, bilirsin," diye başladı Bumi, "Beni her fırsatta görmezden geliyordun ve Omashu'ya gelmemek için 3 tane bizon bile yıkadın."
Lynn suçlulukla başını eğdi, amacı bu değildi,
"Özür dilerim, Bumi..." diye mırıldandı. "Seni üzdüğümü fark etmemiştim. Aslına bakarsan bunu senden nefret ettiğim için yapmadım, hatta tam tersi diyebiliriz."
Lynn'in yanakları kendisinin bile beklemediği bu itiraf ile kıpkırmızı olmuştu.
"Nasıl yani?" Diye sordu Bumi şaşkınca. "Beni sadece sevmiyor musun? Nefret değil de sadece-"
Lynn en sonunda dayanamayarak ona döndü,
"Bir dahiye göre fazla geç anlıyorsun..." dedi şakacıktan. "Sakın Aang'e söyleme, benimle dalga geçer sonsuza dek...ama..."
Lynn gözlerini yumdu, iç çekti ve aniden Bumi'nin dudağına hızlı bir öpücük kondurup çekildi.
Bumi ise olayın şoku ile donakalmıştı.
Bir süre sonra elleri birleşti ve beraber güneşin dağlar ardına saklanışını izlediler.

He was just a friend who liked me...

O sadece benden hoşlanan bir arkadaştı...

No, he's way more...

Hayır, o çok daha fazlası...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 18, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

 Guardian ||ATLAWhere stories live. Discover now