Bölüm 87

12 1 0
                                    

  Merhaba, Nasılsınız?

 Umarım yeni bölümü severek ve beğenerek okursunuz.

Ben yazarken çok eğlendim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar.

-----------------------------------------------------------------------------

   "Hayır Arthur. Eğer bahçe girişi için bir kapı daha açarsak bu ön giriş görünümünü bozar."

     "Ama bu ön giriş Sera. Bak eğer cam kaplı alanları şu kadar daraltırsak ve girişe konulacak danışmanın yerini de yüzde on küçültürsek rahatlıkla havalı bir giriş yapabiliriz."

    "Hey. Bir dakika. Havalı olması gerektiğini kim söyledi? Burası kütüphane olacak."

    "Evet ama kim havalı bir kütüphaneye gitmek istemez ki?"

    "Ve biz bu havayı sadece ön girişe bir kapı daha koyarak yakalayacağız öyle mi?"

    "Bak bina için son teknolojik özelliklerle dolu bir iç alan oluşturduk. Rahat, konforlu ve kullanımı kolay. Binanın dışında da dış yüzey olsun görünüm olsun son derece güzel ve sağlam ama bence bunca uğraşımızın  yanında yapıya imzamızı atmamız gerek. Yani bu binayı bizim yaptığımız belli olmalı.  "

     "Sen ne dersin Marcela? "

   "Ben sana katılıyorum Sera. Aslında gerekli değil ama hoş bi görünüm sağlamakta fena olmaz."

   "Peter? Kayla?"

   "Evet nasılsa fazla bir uğraş gerektirmeyecek."

   "Ve zamanımızda var."

   "Pekiala  arkadaşlar. O zaman Arthur'un önerisini kabul ediyoruz. Havalı kapı işi tamamdır. "

    "Peyzaj mimarlarıyla konuşurum. "

   "Peyzaj demişken Arthur bahçe ne alemde arkadaşlar?"

   "Çiçekler ve çimler tamam. Fakat yapılmakta olan gölet çevresini çevreleyecek ağaçların gelmesi iki gün gecikti. Orman gülü ve akçaağaç. "

   "Nedeni neymiş Marcela?"

   "Satıcı şirket ile görüştüm. Dediklerine göre sistemsel bir hatadan kaynaklı bir sorun olmuş. Teslimat bu gün yola çıkacak."

   "Tamamdır. Zaten hep sistemsel sorun olur. Peki ya otel için istediğimiz mor salkım ve melek meşesi? "

    "Onları yarın teslim edecekler Sera."

    "Peki. Yine de peyzaj ekibiyle de bir toplantı yapalım. Son duruma bakarız."

    "Ben ayarlarım ne zaman olsun?"

    "Aslında yarın öğleden sonra olursa çok iyi olr. Toplantıya Jay'i de çağıralım  Kayla."

    "Tamamdır."

     "Evet arkadaşlar. Başka bir şey yoksa dağılabiliriz. Bu arada Peter bina içi elektrik tesisatı ve bina dışı ışıklandırmalar için kimle görüşüyordun?"

    "Coby ve Diana Hamilton ile. Otel için de onlarla anlaşmıştık. "

    "Öğleden sonraki toplantıya onları da çağıralım."

   "Anlaştık."

         Herkes çıktıktan sonra yavaşça yerimden kalktım. Artık iyice ağırlaşmıştım. Bebeğimin gelmesine sadece on beş gün vardı. Ve ben hala çalışıyordum. Çalışmadığım zamanlar kendimi boşlukta gibi hissediyordum.  Ali Ömer zaman zaman aklıma gelse de eskisi gibi ağlamıyordum. Yani. En azından bunu başarabilmiştim. Deniz bir kardeşi olacağı için çok mutluydu. Artık babasını da sormayı bırakmıştı. Gelmeyeceğini anlamış ve kabullenmişti sanırım. Bakıcısı Isabellanın ikiz çocukları Jeny ve Zec ile iyi arkadaş olmuştu.  Yan ev de oturan komşumuzun kızı Bree de onlara katılıyordu. Annesi Jade , ben ve Isabella da yakın arkadaş olmuştuk. İkisi de hikayemi biliyordu. Bir de şirketteki mimarlardan Marcela ve asistanım Rose vardı. Beşimiz toplanıp hayata dair elemimizi, kederimizi, mutlu ve eğlenceli duruşumuzu ortaya döküyorduk. Bir nevi dert ortağı ve sırdaştık. Gerçek dostlardık.

MUCİZELER HEP VARDIR DERLER ???Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin