Sodom ve Gomore | Jikook

16| Bırakmak

sonda gidişatla ilgili bi soru sordum ona cevap verirseniz müthiş olur🥺 iyi okumalar!

피의

Her şey donmuştu Jungkook için.

Taehyung ona sesleniyordu ama duyamıyordu, her şey çınlıyordu sanki. Tek gördüğü şey Seri'nin gözleriydi. Kurduyla karşılaşmıştı saniyeliğine de olsa, ama yanılsama gibiydi tam olarak hatırlayamıyordu. Jimin'in kurdu ilk gördüğü günden beri net olarak hafızasındaydı, Seri'ninkini hatırlayamıyordu daha yeni görmüş olmasına rağmen.

Hayal miydi gerçek mi?

"Jungkook! Jungkook kendine gel!" Taehyung dışında herkes Jimin'in başına toplanmıştı şimdi. Jungkook hala yaşadığı şeyi sorguluyordu bu yüzden fark etmemişti Jimin'den damlayan kanı.

Saniyeler sonra duyuları açıldı, burnuna dolan tek koku Jimin'e aitti. Korku dolu ve endişeli geliyordu. Başını iki yana salladı ve omeganın başına toplanan kalabalığın arasından geçti, "Jimin, Tanrım iyi misin?"

Tek elini yanağına yaslamış diğeriyle de burnundan akan kanı silmeye çalışıyordu, ne oluyordu durduk yere şimdi?

Jimin telaşla hareket eden Jungkook'u durdurdu, "İyiyim, sadece basit bir kanama."

Seri sehpanın üzerinde duran peçetelerden birkaç tane aldıktan sonra Jimin'in yanına koştu ve uzattı, "Bunları al. Çok acıyor mu?" sızlanarak sorduğunda kimse onun sorusuna cevap vermemişti. Jungkook peçeteleri Jimin'den önce çekip aldı ve omegayı koltuğa çekip onunla birlikte oturdu, "Dön bana."

Jimin Jungkook'un elindeki peçetelere uzandı, "Kendim yaparım."

"Dön bana dedim."

Jimin neden bu kadar sinirlendiğini bilmiyordu, o kızı hayatına sokan kişinin Jungkook olmasından mı yoksa onu... kıskandığından mıydı? Emin değildi ama sinirliydi işte.

Tek eliyle burnunu tutarken koltuktan kalkmaya yeltendiğinde Jungkook onun gitmesine izin vermemişti. Kolunu beline sararak sabit durmasını sağladı. "Jimin ne oluyor?"

"Bırak yapsın işte Minie." Namjoon sitemle söyledi. Arkadaşının neden inat yaptığını anlayabiliyordu, Seri'yi kıskanmıştı.

Jungkook'un boşluğundan yararlanarak peçeteleri elinden çekip aldı ve Namjoon'a uzattı, "Sen yap hyung, hem pansuman aletleri de vardır yanında."

Namjoon, kırgın bir şekilde gözlerini Jimin'de gezdiren Jungkook'a baktı önce, kafası karışmış duruyordu. Kokusunu tanımlayamıyordu bile, ne hissettiğini anlayabilmeyi çok isterdi. Jungkook bir şey demeyince Namjoon yerinden kalktı ve çantasını alıp Jimin'in yanına oturdu. Omega sırtını alfaya dönmüştü hemen.

Jungkook ellerini düşürdü aşağı, neden uzak duruyordu Jimin ondan?

Sinirle mutfağa ilerlediğinde Seri sessizce onun peşine takılmıştı. Jimin, burnuna pansuman yapılırken tek gözüyle Jungkook'un hareketlerini izliyordu. Seri'nin koşa koşa peşinden gittiğini gördüğündeyse yerinde kıpırdanmaya başladı. "Jimin sabit dur."

"Hyung hızlı olsana biraz, susadım." gözleriyle mutfağa ulaşmaya çalışıyordu.

"Taehyung getirsin."

Taehyung başını sallayıp su getirmek için ayağa kalktığında Jimin durdurmuştu onu, "Yok yok! Benim gidip almam lazım, kendi suyumu kendim dökmeyince içemiyorum."

Tüm herkes Jimin'e garip bakışlarla baktığında omega gülümsemeye çalıştı hafifçe. Bulduğu bahanenin saçmalığını kabul ediyordu.