selamm çok fazla konuşmayacağım çıkışta yine buluşalım 🥺 şu ana kadar yazdığım en soft bölüm olabilir çektikleri acı sonrası bu bölümü hak ettik diye düşünüyorum:((
13 bin kelimelik uzuuun bi yolculuğa çıkıyorsunuz atıştırmalıklarınızı alın gelin. Son kez, iyi okumalar!
끝
"Ağrımıyor bir yerim bak gerçekten."
"Jungkook daha üç gün önce sırtından kurşun çıktı farkında mısın? Yat şuraya." diye azarladı Jimin yerinden kalkan Jungkook'u geri yatırmaya çalışırken.
Üç gündür acil ihtiyaçlar dışında yataktan çıkmadığı için artık sıkılmaya başlamıştı uzun olan. Kalkıp bahçede iki adım atmaya bile razıydı ama omega üzerine öylesine düşüyordu ki, yerinden kalkmasına asla izin vermiyordu. İlk zamanlar normaldi bu, alfa zaten kalkacak gücü bulamıyordu kendinde. Ama artık daha iyi hissediyordu kendini.
"Yürüyebilecek miyim onu bile bilmiyorum, kaç gündür bacaklarım işlevsiz. Test edelim."
"Tuvalete giderken seni ayakta tutan neydi sence?" diye gözlerini devirdi Jimin, "Yaranın üstüne yatma." geri yerine yatırırken söyledi.
O sırada kapıdan içeri giren Hoseok'la birlike alfa gözlerini kocaman açarak ellerini ona doğru uzatmıştı. "Hyung bir şey söyle azıcık dışarı çıkayım diyorum izin vermiyor." diye sızlandı.
Gözlerini kıstı Jimin kollarını göğsünde bağlayıp yatakta yatan alfaya bakarken, "Çocuk gibisin Jungkook-ah."
"Jimin-ssi, Jungkook haklı. Biraz temiz hava ona da iyi gelir sana da. Kaç gündür dışarı adım atmadınız."
Jungkook gözlerini Hoseok'tan çekip omegaya baktı çatık kaşlarıyla, "Sen de mi çıkmadın?"
"İstemedim."
Uzun olan yattığı yerden elini uzatarak Jimin'in elini tuttu, "Neden?" diye fısıldarken avcunu okşuyordu. Omeganın huzursuzluğunu kuvvetli bağlarından hissedebiliyordu.
"Sen burada böyle yatıyorken çıkamadım işte. İyileştiğinde birlikte çıkarız diye düşündüm."
"Gel buraya." diye mırıldandı Jungkook yatağında yana kayıp Jimin'in oturması için yer açarken.
Hoseok elindeki tepsiyi komodine bıraktı, "Ben bunları buraya koyuyorum, sonra yaraya sürersin tamam mı Jimin-ah?"
Jimin başını salladı ve Hoseok'un sessizce odadan çıkışını izledikten sonra Jungkook'un yatakta onun için açtığı yere oturdu.
Alfası her hareketini dikkatle izliyordu. Bir eliyle omeganın elini okşarken diğeriyle de çenesinden tutup kendisine bakması için başını kaldırdı. Jimin'in gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüğündeyse kalbinin sızladığını hissetti uzun olan.
"Hey." diye fısıldadı.
"Korkuyorum Jungkook." burnunu çekti Jimin hafifçe, "Kaç gündür buradayız, dışarıda neler oluyor bilmiyoruz. Hyunshik başkasına zarar verdi mi, Namjoon hyung güvende mi, Tae ve Yoongi hyung-" bir hıçkırık sözünü kestiğinde uzun olan omegayı göğsüne doğru çekti, "Şşh, gel buraya."
Alfanın göğsüne doğru düşerken savaşmadı Jimin. Önceden olsa yarasını bahane ederek Jungkook'tan uzaklaşır ve rahat olması için her şeyi yapardı. Ama artık iyiymiş gibi davranmaktan yorulmuştu. Geceleri uyuyamıyordu, ağrı kesicilerden dolayı mışıl mışıl uyuyan alfasına yarası acır diye sarılamıyordu bile. Sığınmak için bir yer arıyordu, birinin sırtını okşamasına her şeyden çok ihtiyacı vardı. Kaç gündür yüzüne taktığı bu maskeyi çıkarmak istiyordu. "Ya onlara zarar verdiyse? Ya şehirdeki insanlara kötü davranıyorsa?" başını kaldırdı ıslak gözlerle alfanın yüzüne bakmak için, "Yemyeşil olan şehir ya yine eski haline döndüyse? Her şey benim yüzümden-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sodom ve Gomore | Jikook
Novela JuvenilSodom ve Gomore; zamanında lanetlenmiş iki şehir. Ormanın derinliklerinde tek başına yaşayan alfa Jeon Jungkook ve yıldızların fazlasıyla parlak olduğu bir gecede tanıdığı özel omega Park Jimin, kurtarıcı. - fantastik öğeler, smut, mpreg!