19| (M)ühür

5.9K 409 457
                                    

satır araları yorumlarınızı bekliyormuş öyle dediler bana 👉🏻👈🏻 iyi okumalarr🥺

시간이 다되었다

"Jungkook,"

Alfa başını saniyeliğine de olsa Jimin'e çevirebilmişti, "Hım?"

"Çok sıcak."

Arabaya binip ormana doğru yol almaya başlayalı çok olmamıştı. Lunaparktaki yoğun dakikalardan sonra güvenliğin teki gelip onları uyarmış ve bu işe başka bir yerde devam etmeleri gerektiğini söylemişti. Jungkook Jimin'i arkasına alarak ayrılmıştı oradan. Şimdi ise güneşin tam turunculuğu arabanın içini dolduruyordu.

"Camı aç istersen." Jimin başını salladı ve kendi tarafındaki camı sonuna kadar açıp kafasını çıkardı dışarı.

Jungkook refleks olarak tek eliyle Jimin'in kolundan tutup içeri çekmeye çalışmış ve hızını azaltmıştı, "Jimin, içeri gir üşüyeceksin. Hala otobandayız hızlı gitmem gerekiyor."

"Duyamıyorum!"

"İçeri gir diyorum içeri!"

Jimin başını geri sokup alfaya döndü gülümseyen suratıyla, "Neden ki?"

Jungkook onun güzelliğini gördüğünde ne diyeceğini unutmuş ve nefesini tutmuştu bir an. Temiz hava mı güzelleştirmişti onu bu kadar? Yoksa güneşin ışıltısı mıydı yüzüne yansıyan parlaklık? Yola döndü ve sıkı sıkı tuttu direksiyonu, "Ş-şimdi hızlı gideceğim, orman yoluna girdiğimizde camdan çıkarırsın başını, olur mu?"

Jimin başını salladı içeri girerken ve uzanıp radyoyu açtı, "Tamamdır, hızlı git o zaman."

Jungkook "Emredersiniz." diyerek birden gaza bastığında Jimin'in kafası koltuğa yapışmıştı, deli gibi gülümsemeyi kesemiyordu. Cam hala açıktı, gelen rüzgâr saçını dağıtıyor ve yüzüne daha da parlaklık katıyordu. Arabayı şarkıyla karışmış Jimin'in kahkahaları doldurmuştu. Bu yolun boş olması hep rahatsız ederdi Jungkook'u ama şimdi şükretmişti. Tek eliyle direksiyonu tutuyor, diğer eli de Jimin'in elini sarıyordu sıkıca ve ara ara omegasının gülen yüzüne bakmayı unutmuyordu. Gürültü sevmemesine rağmen şarkıyı bağırarak söylemesine sesini çıkarmamıştı. Hatta Jimin izin verse radyoyu kapatır, sadece onun melek sesini dinlerdi. Çaktırmadan sesi kısmak istese Jimin anında kolunu tutup uzaklaştırıyor ve bağırarak şarkıyı söylemeye devam ediyordu. Ara sıra uzanıp Jungkook'un yanağına öpücük kondurduğunda alfa hakimiyeti kaybediyordu ama Jimin sürekli gülüyordu, onu şapşal etmek çok eğlenceliydi. Hele o yüzünde oluşan ifade Jimin'e o kadar komik geliyordu ki bunu sonsuza kadar yapabilirdi. Yalnız sona doğru sert uyarılar yemeye başladığında müziğin sesini hafifçe kısıp koltuğuna sinmişti. Sert uyarılar derken, Jungkook'un Jimin'in bacağına cimcik atması ya da "Dikkatimi dağıtıyorsun ama sen benim." demesiydi.

Sonunda orman yoluna girdiklerinde otobandan kurtuldukları için koltuğunda tekrar neşelenmişti omega olan ve camını açmıştı sonuna kadar, "Çıkıyorum şimdi." Jungkook gülümseyerek başını salladığında radyoya uzandı Jimin ve sesini açmak istedi tekrar ama hiçbir kanal çekmiyordu. "Ya çalışmıyor bu."

Birkaç kanal daha denedi ama hepsi cızırtılı geliyordu bu yüzden kendi telefonunu çıkardı, "Arabanın bluetooth özelliği olduğunu sanmıyorum aux kablon var mı? Telefonu arabaya bağlayalım."

"Ne olduğuna dair pek bir fikrim olmadığına göre sanırım o şeyden yok." diyerek yüzünü buruşturdu Jungkook.

Jimin radyoya doğru yaklaştı ve incelemeye başladı. Aux girişini bulduğunda parmağıyla işaret etti, "Bak işte, buraya kabloyu takıyoruz diğer ucunu da telefona. Böylece bağlamış oluyoruz ama yokmuş, neyse olsun."

Sodom ve Gomore | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin