20| Zayıf Bağ

3.7K 355 539
                                    

yine uzunca bir bölüm ama bu sefer biraz daha kalp kıran türden😿 bu bölüme gerçekten önem verdim ve neler düşündüğünüzü çok merak ediyorum beni mahrum bırakmayın bundan🥺 iyi okumalar!

selena gomez, marshmello - wolves

자유

"Omega hazır, sayın yönetici. Mühürlendi."
Koltuğunda kıpırdanıp pis sırıtış yüzünü kapladığında masasına doğru eğildi, "Güzel. Kurtarıcı olduğundan haberi var mı peki?"

Odaya haber vermek için giren yardımcının gözleri parıldadı anında, "Oyuncak kurtlarla kurduğumuz bağ sayesinde bu sabah omeganın kurtarıcı olduğunu öğrendiğini anladık, sayın yönetici. Bir mektuptan bahsediyorlardı, onun sayesinde öğrenmiş olmalılar."

"Ne mektubu? Biz göndermedik öyle bir şey?"

"Bilmiyoruz efendim. Yalnızca mektubun alfa ve omeganın arasını bozduğu açıkça belli."

Tekrar gülümsedi yönetici, "Sorun değil, artık öğrendi sonuçta. Jin verdiğimiz görevi yerine getirseydi daha hızlı olurdu tabi ama... Sahi bulabildiniz mi onu?"

Elini ensesine atarken bakışlarını yerden çekemedi yardımcı olan ve yutkundu derince, "H-hayır efendim. Dediğiniz gibi tüm ormanı ve Sodom'u taradık ama büyücüye ait kan izlerinden başka bir şey bulamadık. Eğer isterseniz Gomore'yi de araştırabiliriz."

Elindeki viski bardağını salladı yönetici, "Hayır, Gomore'de detaylı araştırma yapmanız imkansız. Dikkat çekersiniz ki bu," işaret parmağını tehdit eder gibi uzattı yardımcının üzerine, "en son isteyeceğimiz şey. Belki bir yerlerde ölmüş bile olabilir ona fazla ihtiyacımız yok. Sadece cezasını vermek istemiştim ama gerek kalmadı, omega çok yakında kendi ayaklarıyla gelecek bize."

Hizmetli gülümsedi hafifçe, "Başka bir emriniz var mıdır efendim?"

"Bu akşam büyük bir ziyafet istiyorum. Binadaki herkesi yemek salonuna topla. Kurtuluş günümüz çok yakın."

Ellerinin kaşındığını hissediyordu Jimin. Üzerine kapanan kapıyı yumruklamaktan yorulmuştu ama odanın içerisinde dört dönmeyi engelleyemiyordu. Tırnaklarıyla oynamaya başlamıştı, ara sıra kapıya gidip sert bir tekme atıyor ve açılmayınca da ufak bir küfür savurup geri gidiyordu. Çok... farklı hissediyordu. Tanımlayabileceği kelime bu muydu emin değildi ama şu an tuhaftı. İçinde bir şeyin büyüdüğünü hissediyordu, güçlü bir şeydi. Belki aynanın karşısına geçip baksa irislerini ele geçirmiş maviliği de görürdü ama sinirden hiçbir şey düşünemiyordu. Tüm vücudu buz kesmişti, Jimin üşümüyordu. Aksine içinde hissettiği şey alev topu gibiydi ve yuvarlandıkça büyüyordu. Jungkook'a olan kırgınlığı yerini büyük bir öfkeye bırakmak üzereydi. Kurdu da aynı fikirdeydi. Önce kurtarıcısı olduğu şehri ondan saklamış, şimdi de kapıyı üzerine kilitleyip onu kapana kıstırmıştı. Jungkook alanını kısıtlayamazdı, Jimin özgürdü. Omegası özgürdü. Bu yüzden kurdu sayesinde içinde büyüyen öfkeyi engelleyemedi. Alfasına sinirliydi, onu anlamaya çalışmıyordu. Tüm algıları kapanmıştı sanki. Boynunda sızlayan mühür izini görmezden gelmeyi seçmişti ama ondan güç aldığını hissediyordu bir şekilde. Dün geceden sonra bir şeyler değişmişti, farklıydı.

Kurdu farklılaşmıştı, vücudu farklı tepkiler veriyordu ve... güçlü hissediyordu.

Olduğundan daha da güçlü.

Sodom ve Gomore | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin