Bu sefer 3000 kelimelik bir bölümle karşınızdayız umarım sıkılmadan olursunuz. Oylarınızı ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum efenim iyi okumalar!!
관리
Güneşin rahatsız edici parlaklığı tüm odayı doldurmuşken uyumak zordu. Hele de göğsünde var olan bir ağırlık ve çenesini gıdıklayan saç telleriyle uyumak... Kesinlikle imkansızdı.
Alfa sonunda gözlerini kaşıyarak yavaşça açtı ve karanlığa adapte olmuş gözlerini aydınlığa alıştırmaya çalıştı.
Çenesini gıdıklayan saç telini farketmeden önce dün gece olanlar birer birer aklına düşüyordu. Jimin'in korkusu, onu sakinleştirmek için kurdunun yaptığı şeyler ve dudaklar. Jungkook'un uyumadan önce hatırladığı son şey öpmemek için zor durduğu dolgun, pembe devasa dudaklardı.
Ama uyuduklarında Jimin bir uçta, kendisi bir uçtaydı. Şimdi ise omega boynuna kıvrılmış, düzenli soluklarını üflüyordu. Tek kolu Jungkook'un belinin üzerinde gevşekçe bırakılmış gibiydi. Jungkook'un kolu ise omegayı tamamen sarmış bir haldeydi. O kadar yapışmışlardı ki, güneşin rahatsız edici sıcaklığı o an daha da çekilmez olmuştu. Taehyung odaya girse bu durumu kesinlikle açıklayamazlardı.
Alfa kendine geliyordu, tüm duyuları yavaş yavaş açılıyordu ve bu sayede omeganın kokusunu da almaya başlamıştı. Boynuna gömülmüş uyuyordu, kendi kokusunu soluyordu. Jungkook bu farkındalıkla birlikte heyecanlanırken feromonları daha fazla yayılmaya başlamıştı. Koku yoğunlaşıyordu ve Jimin'in bir farklılık hissedip uyanması an meselesiydi.
Kendini sakinleştirmeye çalıştığı bu süre boyunca gözlerini kapatmıştı. Kokusunu kontrol altına almayı başardığında ise tekrar açtı.
Omeganın saçları tel tel yastığa düşmüştü ve sarı tutamları parıl parıl parlıyordu Jungkook'un gözünde. Düşen her bir tutamına çiçekler kondurmak istedi, koku buram buram burnuna ulaşıyordu. Karşı koymak zordu.
Başını eğip burnunu hafifçe saçlarına sürttü. Uyandırmamak için o kadar hassas davranıyordu ki kendine şaşırmıştı. Şu durumdayken uyanması, isteyeceği son şeydi.
Burnu hala saçlarının arasındayken derince soludu ve gülümsedi. Bu çocuk ona çok garip hisler yaşattırıyordu, hep yanında dursun, kokusu uzaktan değil de tam yanından gelsin istiyordu. Korkuyu da sevinci de onunla yaşasın istiyordu.
Sadece, çok şey istediğinin farkında değildi.
Hafifçe ayrıldı, göğsünden sıyrılan güzel yüzü izlemek istedi bir süre. Kokusu kendi kokusuyla karışmıştı ve bunun soluduğu en farklı şey olduğunu düşündü onu izlerken. Göz kapakları her nefes alış verişinde titreşiyordu. Ve dudakları Jungkook'un her zaman baktığı son yer oluyordu. Sanki ilk dudaklarına bakarsa yüzünün diğer kısımlarına bakabilmek için zamanı kalmayacakmış gibi hissediyordu. O dolgun et parçaları o kadar vaktini çalıyordu ki, yüzünün diğer kısımlarına haksızlık ediyormuş gibi hissetmekten kendini alıkoyamıyordu. O dudakları zaman hırsızıydı, ama nedendir bilinmez, hep hayatında olsun istemişti.
Yaklaş.
Beyni buğulanmıştı ve yüzünü ona yaklaştırdığının farkında bile değildi. Hipnotize olmuştu, bu çocuğun bilinmedik bir sihri mi vardı?
Öp.
Ve dudaklarına ufacık masum bir öpücük kondurmak için daha fazla düşünmedi.
Yaklaştı, yaklaştı...
başını kaldırdı ve dudak kenarına şimdiye kadar ki en iç gıdıklayıcı, en masum öpücüğü kondurdu. Fazla acele etmedi, öpücük Jimin'in baskıyı hissetmeyeceği kadar hafifti bu yüzden biraz bekledi. Burnu yanağına değiyordu, kokulu bir öpücük olmaya başlamıştı. Yanağından gelen vanilya kokusuyla birlikte dudakları, Jungkook'un şimdiye kadarki tattığı en lezzetli şey olabilirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/212420426-288-k759137.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sodom ve Gomore | Jikook
Ficção AdolescenteSodom ve Gomore; zamanında lanetlenmiş iki şehir. Ormanın derinliklerinde tek başına yaşayan alfa Jeon Jungkook ve yıldızların fazlasıyla parlak olduğu bir gecede tanıdığı özel omega Park Jimin, kurtarıcı. - fantastik öğeler, smut, mpreg!