"Mısra beni bir sal n'olur sal beni." Deyip nefesimi dışarıya verdim.
"Hayır abi yani ben sana demedim. Sen neden lafa atılıyorsun? Öyle değil mi Polen?"
"Bıktım senin Mısra ve Serüvenleri adlı kitabından. Hergün yeni bölüm geliyor."
"Sen beni dinlemiyor musun?"
"Çok şükür anladın." O ağzını açıp konuşacakken Lalin koşarak yanımıza geldi.
"Hey kızlar duydunuz mu?"
"Neyi?" Dedim. Merak ettim ne yapayım?
"Konservatuar bölümüme yeni biri gelmiş. Adam ateş ediyor. Nasıl yakışıklı taş resmen taş."
"Kimden bahsediyorsun?"
"İsmi Ecmelmiş." Dediğinde Mısra'nın yüzü değişti. Allah Allah. Ben bununla bir ara konuşayım.
"Ha şu salak gamzeli çocukdan bahsediyorsun."
"Sen onu tanıyor musun?"
"Dün tanıştık ama nasıl ukala anlatamam."
"Kanka ben de onun gibi yakışıklı olsaydım bende ukala olurdum. Hem sen neden anlatmıyorsun bize. Çabuk anlat."
Anlatmamın ardından derse girmiştik ve çıkmıştık. Lalin ve Mısra AVM'ye gitmişlerdi. Bense şuan tek başıma kafeteryada oturuyordum. Gelen bildirim sesi ile telefonumun ekranını açtım.
Çocukluk Arkadaşım: Boncuğum.
Polen: Buyrun benim?
Çocukluk Arkadaşım: Nasılsın?
Polen: İyiyim kahve içiyorum.
Polen: Gerçi biliyorsundur beni takip etmelere doyamadığın için.
Çocukluk Arkadaşım: Takip etmem seni rahatsız mı ediyor?
Polen: Hayır.
Polen: Ama tedirgin olmuyor da değilim.
Çocukluk Arkadaşım: Rahatsız olmuyorsan iyi o zaman.
Çocukluk Arkadaşım: Neyse benim çıkmam gerekiyor.
Çocukluk Arkadaşım: Görüşürüz bebeğim.
Polen: Görüşürüz. 🖐
Çocukluk Arkadaşım: Senin elini yerim.
Polen: Tamam gidiyorsan git artık.
Gülümseyerek telefonumun ekranını kapattım. Önümden alınan kahveyle kaşlarımı çattım. İsminin Ecmel olduğunu öğrendiğim dünkü çocuk dibinde birkaç yudum kalan kahvemi kafasına dikti. Sinirle ayağıya kalktım.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Aptal, kahvemi ne hakla içersin?"
"Alt tarafı bir kahve. Abartma bu kadar. Alırım bir tane."
"Gerçekten aptalın tekisin. Senden kahve falan istemiyorum. Bir daha karşıma çıkma." Adama bak ya gelip kahvemi içiyor.
"Neyse sen hazır kalkmışken ben otururum." Deyip karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Öküzsün kalkmıyorum işte." Deyip kalktığım yere oturdum.
"Sadece kahveni içtim. En fazla iki yudumdu."
"Sanane. İçme benim kahvemi."
"Borcum olsun."
"Şimdi anlaşıldı derdin. Sen her yeni tanıştığın kızın önce kahvesini içer sonra kahve bahane sohbet şahane mi yaparsın?"
"Kahve bahane sohbet şahane mi?"
"Evet bahane edip bana kahve ısmarlacaksın güya."
"Merak etme Nuri Alço'yla uzaktan yakından bir akrabalığım yok."
"Benim endişem zaten Nuri Alço'nun akrabası olup kahveme ilaç atman. Ne halin varsa gör. Ben gidiyorum. Uyuz şey."
"Bye bye." Sinirle sırt çantamı toplayıp salak Ecmel denen malın yanından geçtim. Gelen mesajı açtım.
Çocukluk Arkadaşım: Meleğim onu döveceğim en kısa zamanda.
Çocukluk Arkadaşım: O kim ki senin kahveni içiyor.
Polen: Boşver.
Polen: Okuldayım şimdi. Eve geçince konuşuruz. Mesaj atarım.
Çocukluk Arkadaşım: Tamam boncuğum görüşürüz o zaman.
Polen: Görüşürüz.
□■□■□■
Polen: Geldim.
Çocukluk Arkadaşım: Hoşgeldin çocuklarımın annesi.
Çocukluk Arkadaşım: Dünkü balon için tekrardan teşekkür ederim.
Polen: Rica ederim.
Polen: Bu kadar abartmana gerek yok. Hem sende bana kolye almıştın.
Çocukluk Arkadaşım: Ona karşılık olarak mı aldın?
Çocukluk Arkadaşım: Kendini borçlu hissettiğin için.
Çocukluk Arkadaşım: Beni gerçekten düşündüğünü sanmıştım.
Polen: Yanlış anladın.
Polen: O an kendime alırken aklıma geldin.
Polen: Vallaha bak. Karşılık olarak değil. İnandın mı?
Çocukluk Arkadaşım: İnanmak üzereyim. Yarın benimle buluşursan olabilir.
Polen: Anlaşıldı.
Polen: Seni kırdım diye üzülmüştüm.
Polen: Normalde çağırsan gelmeyeceğiz sanki.
Çocukluk Arkadaşım: Geliyor musun?
Polen: Tabiki geliyorum.
Polen: Nerede?
Çocukluk Arkadaşım: Seni alırım.
Çocukluk Arkadaşım: Öğlen düşünüyorum.
Polen: Tamam.
Çocukluk Arkadaşım: 😚
Polen: 😘
Polen: Ay dur yanlış emojiyi attım. Hemen yanda o vardı.
Polen: ☺ Bye.
Çocukluk Arkadaşım: Keşke gerçekten o emojiyi atsaydın ama neyse bye.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Arkadaşım Şimdiki Aşkım(Texting)
Short StoryKendi halinde üniversiteye giden normal bir yaşamı olan Polen Keskin'e hiç ummadığı bir zamanda, tanımadığı ya da şöyle desem daha doğru olur 'hatırlamadığı' çocukluk arkadaşından mesaj gelirse ne olur ? Ecmel ya da Polen'in bildiği ismi Meriç o par...