Dünden beridir düşünüyorum. Gerçekten ondan hoşlanıyor muydum bilmiyorum. Ama ona sarılınca, yanağımdan öpünce, ondan mesaj gelince, sevgi kelimelerini kullanınca o kadar heyecanlanıyorum ve mutlu oluyorum ki. Olabilir mi gerçekten? Yanıma oturan uzun sarı saçlı şirin kızla düşüncelerden çıkıp gülümsedim. Bu kızı daha önce görmüştüm. Bizim derslikteydi.
"Kusura bakma Polen rahatsız ettim. Düşünceli gördüm seni de bir sorun var mı diye geldim."
"Yok bir sorun sağ ol düşündüğün için."
"Özel değilse bir şey sormak istiyorum. Sürekli yanında olan bir kız vardı. Birkaç gündür sizi beraber göremedim de şaşırdım."
"Önemli bir şey değil. Kendisiyle konuşmuyorum ve konusunun geçemesini istemiyorum. Yanlış anlama sana özel değil. Kendisini düşünmek bile istemiyorum."
"Peki sen bilirsin. Ben Merve."
"Memnun oldum. Sana bir şey sorabilir miyim?"
"Tabiki."
"Birinden hoşlandığını nasıl anlarsın?"
"Hmm onu görünce ya da onunlayken nasıl hissediyorsun?
"Onunla sarılırken, ondan mesaj gelince, bana iltifat edip beni sevdiğini söylediğinde, yanağımdan yanağından öpünce heyecanlanıyorum ve mutlu oluyorum. Bilmiyorum sence ne?"
"Geçmiş olsun."
"Neden?" Deyip kaşlarımı çattım.
"Sen bu adama baya baya tutulmuşsun. Hoşlanıyorsun işte. Hatta bence hoşlantıdan da öte."
"Yok artık. Yemin et. Vallaha mı?"
"Vallaha anlattıklarından böyle bir sonuç çıkardım. Kim peki bu şanslı çocuk?"
"Bilmiyorum."
"Nasıl bilmiyorsun? Sevdiğin adamı tanımıyor musun?"
"Hayır."
"Nasıl seviyorsun peki?"
"Anlatacağım ama aramızda kalacak." Nedense bu kıza ısınmıştım ve güvenmiştim.
"Evet emin olabilirsin. Hatta anamın üstüne yemin ediyorum kimseye bir şey anlatmayacağım. Ama anlat bir an önce. Merak ettim." Ona Mısra da dahil her şeyi anlattım.
"Vay anasını vay. Bize böyleleri denk gelmez. Çok romantik ya."
"Yani olabilir."
"Neyse abim gelecekti. Çoktan gelmiştir. Hemen gitmem gerek."
"Telefonunu verir misin?" Telefonunu verince kendimi kaydettim. Merve gidince gözlerimi kapatıp kafamı masaya yatırdım.
"Gerçekten olur mu ya? Yok canım uzaktan uzağa. Gerçi önemli olan dış güzellik değil iç güzellik. Ve onun kalbi çok güzel."
"Kimin kalbi çok güzel?" Yanıma oturan Ecmel'le gülümsedim.
"Bir arkadaşım."
"Bu arkadaş geçen seferki arkadaş mı?"
"Evet. Neyse sen ne yapıyorsun?"
"Bende iyiyim. Benim dersim bitti. Sende boşsan dışarıya çıkalım mı?"
"Olabilirdi. Ama biriyle buluşacağım."
"Tamam o zaman ben gidiyorum. Yarın görüşürüz."
"Görüşürüz." Mesaj sesi gelince sırıttım.
Çocukluk Arkadaşım: O Ecmel denen çocuğun senin yanında ne işin var yine?
Polen: Dışarıya çıkmayı teklif etti.
Polen: Bende biriyle buluşacağımı söyledim.
Çocukluk Arkadaşım: Peki kiminle buluşacaksın?
Polen: Seninle buluşmayı düşünüyordum ama sen gelmek istemezsen.
Çocukluk Arkadaşım: Sence?
Çocukluk Arkadaşım: Hemen geliyorum.
Çocukluk Arkadaşım: Parkta olacağım.
Polen: Tamam geliyorum :)
Polen: Sana bir itirafım var.
Çocukluk Arkadaşım: Nedir?
Polen: Gelince öğreneceksin.
Çocukluk Arkadaşım: Çabuk gel o zaman.
Parka gelince siyah kapüşonlu E'yi gördüm. Arkadan kollarımı boynuna dolayıp sarıldım. Ellerimi tutup beni kendine çevirdi ve tuttuğu elimi öptü. Bu sefer normal sarıldık.
"Sana itirafım var demiştim."
"Evet çok merak ettim. Sevdiğin falan yok değil mi?"
"Var bende seninle onu konuşmak istiyordum."
"Ya kim?" Kaşlarını çatıp konuşunca gülümsedim.
"Şu banka oturalım, anlatacağım ama konuşmamı kesme." Başıyla onaylayınca konuşmaya başladım.
"Biliyorsun seninle yaklaşık 4 aydır konuşuyoruz. Seninle konuşunca buluşunca heyecanlanıyorum. Ecmel'e ve Merve'ye sordum. Bu duygu nedir diye? İkisi de aynı cevabı verdi. Bende düşündüm ve söylediklerinde doğru olduğu kanısına vardım. Ben... Ben senden çok hoşlanıyorum."
"Ne?"
"Evet."
"İyide sen benim yüzümü bile görmedin. Nasıl sevebiliyorsun?"
"Her şey dış güzellik değil önemli olan iç güzellik. Sen ister bir prens kadar yakışıklı, ister yüzüne bakılamayacak kadar çirkin ol. Ben senin o güzel kalbini sevdim. Buna inanmayabilirsin."
"Sen ciddisin." Deyip sıkıca sarıldı. Bende ona karşılık verdim.
"Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum."
"Neyiz biz şimdi?"
"Sanırım sevgili."
"Allah'ım hayallerim gerçek oluyor."
"Seni hatırlamaya kendimi daha çok yoracağım. Seni hatırlayacağım. Seni ne olursa olsun hatırlayacağım." Yanağına öpücük kondurup tekrardan sarıldım.
_Hi sevgili okuyucular!!! Yeni bölüm hemen geldi. Diğer bölümde benden gelecek.
Sonunda sevgili oldular.
Sizce onu ne zaman tanıyacak?
Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Arkadaşım Şimdiki Aşkım(Texting)
Kısa HikayeKendi halinde üniversiteye giden normal bir yaşamı olan Polen Keskin'e hiç ummadığı bir zamanda, tanımadığı ya da şöyle desem daha doğru olur 'hatırlamadığı' çocukluk arkadaşından mesaj gelirse ne olur ? Ecmel ya da Polen'in bildiği ismi Meriç o par...