Annem erkenden çıkınca fakülteye gitmeden önce Meriç'i eve çağırmıştım. Kahvaltı ediyorduk. Yemek yerken onu izledim. Zil çalınca romantizmin içine edenin içine etmek istedim. Kapıyı açtığımda karşı evde oturan tarihi eser Semiha Teyze'yle karşılaştım.
"Kız utanmıyor musun elin heriflerini evine almaya."
"Peki sen utanmıyor musun karşı evi dikizlemeye. Saygılı olalım dedik başımıza çıktın. Ben her gece senin evine giren Mahmut Amca'yı soruyor muyum? Ya da arada bir gelen Serdar Amca'yı. Şimdi bana namustan bahsetme. Utanmadan gelmiş kapıma." Bir şey söylemesine izin vermeden kapıyı yüzüne kapattım. Kapının arkasından bıdılandığını duydum.
"Utanmaz. Seni Fatma'ya diyeyim de gör." Kapıyı açtım ve konuştum.
"Selamımı da söyle bunak. Tabi anneme söyleyene kadar nefesin kesilmezse. Hatta beraber söyleyelim. Sonra da Muhammed Amca'ya gideriz beraber. Bakalım karısının onu aldattığını duyunca ne yapacak?" Geri kapıyı kapatıp Meriç'in yanına geldim.
"Kimmiş canım?"
"Önemsiz biri boşver. Ben üstümü değiştirip geliyorum. Sonra beraber çıkarız."
"Olur." Sofrayı topladıktan sonra odama girdim. Üstümdeki gecelikten kurtulup kırmızı spor bir elbise giyip saçlarımı at kuyruğu yaptım. Hafif bir makyajla oldukça güzel duruyordum. Üstüme de elbiseyle aynı boyut olan siyah cap'ımı giydim. Yeni aldığım sporlarımı da giyince tamamdım. Odadan çıktım.
"Çok güzel görünüyorsun boncuğum."
"Teşekkür ederim. Bundan sonra sevgili kombinleri giyelim olur mu?"
"Olur. Çıkalım mı artık? Dersinin başlamasına az kaldı."
"Tamam."
Üniversiteye gelince arabadan indik. Ellerimizi kenetleyip yürümeye başladık. Etraftaki öğrenciler şaşırmış olmalıydı. Daha önce hiç sevgilim olmamıştı ve Ecmel okula yeni gelmişti. Şaşırmaları gayet normal. Mısra'yı görünce Meriç bana baktı.
"Sorun yok." Deyip gülümsedim. Özellikle önünden geçtim.
"Sen konservatuar okuyordun değil mi?"
"Evet boncuğum neden sordun?"
"O zaman sesin güzeldir."
"Yani."
"Öylesine sordum. Neyse ben derse giriyorum geç kalmadan. Görüşürüz."
"Görüşürüz boncuğum. Kafeteryada olacağım dersin bitince gelirsin."
"Tamam." Yanağına öpücük bırakıp fakülteden içeriye girdim.
#×
Dersten çıkıp kafeteryaya girince gözlerimle Meriç'i taradım. Bulunca yanına gittim.
"Selam canım ben amcanım." Karşısında oturunca yanındaki gitarı fark ettim.
"Gitar?"
"Sana şarkı söyleceğim. İzin aldım söyleyebilirim."
"Ya ben seni yerim. Hangi şarkı?"
"Söyleyeyim anlarsın." Gitarı çalmaya başladı. Bu şarkıyı biliyordum. Raviş-Güzel Kadın. Başladı söylemeye.
"Sen aşk ile kutsanan güzel kadın
Ne güzel şey varlığın,
Dilime duadır adın
Olduğun yer gönlümün mabedidir
Sanadır kalbimdeki her atım.
Sen ömrüme yazılan güzel kadın
Ne güzel şey varlığın,
Dilime duadır adın
Olduğun yer cennetin bahçesidir
Sanadır attığım her adım
Sevilmek ne çok yakışır sana
Adının yanında ne güzel durur adım
Al cennetine kabul et sen beni
Seni çok seviyorum güzel kadın
Sevilmek ne çok yakışır sana
Adının yanında ne güzel durur adım
Al cennetine kabul et sen beni
Seni çok seviyorum güzel kadın
Sen aşk ile kutsanan güzel kadın
Ne güzel şey varlığın,
Dilime duadır adın
Olduğun yer gönlümün mabedidir
Sanadır kalbimdeki her atım
Sen ömrüme yazılan güzel kadın
Ne güzel şey varlığın, dilime duadır adın
Olduğun yer cennetin bahçesidir
Sanadır attığım her adım
Sevilmek ne çok yakışır sana
Adının yanında ne güzel durur adım
Al cennetine kabul et sen beni
Seni çok seviyorum güzel kadın
Sevilmek ne çok yakışır sana
Adının yanında ne güzel durur adım
Al cennetine kabul et sen beni
Seni çok seviyorum güzel kadın."
Şarkı bittiğinde herkes alkışlamaya başlamıştı. Bense hemen boynuna sarıldım.
"Seni çok seviyorum."
"Bende seni boncuğum." Ayrıldıktan sonra gülümsedim.
"Annenlere söyler misin müsaitlerse yarın akşam beni istemeye gelsinler. Annemle konuştum."
"Vallaha mı?" Benimkisi sevmeyi, hoşlantıyı geçmişti. Ben aşık olmuştum. Hemde deliler gibi. Onun benim için doğru adam olduğunu anlayacak kadar.
"Evet sana aşık oldum ben."
"Sen ciddisin."
"Şaka yapar gibi bir halim mi var?"
"Yok. Tamam o zaman 20.00'de sizdeyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Arkadaşım Şimdiki Aşkım(Texting)
Krótkie OpowiadaniaKendi halinde üniversiteye giden normal bir yaşamı olan Polen Keskin'e hiç ummadığı bir zamanda, tanımadığı ya da şöyle desem daha doğru olur 'hatırlamadığı' çocukluk arkadaşından mesaj gelirse ne olur ? Ecmel ya da Polen'in bildiği ismi Meriç o par...