Bölüm 73 : Simya Ustalığı - Rün Ustalığı

860 142 14
                                    

Not: Bu bölüm HakanAdana kullanıcı adlı okuyucuma ithaf edilmiştir.

Evliliğin 1 ay sonrası,


Sinem 10 gündür Güz Ruhu Şehri'ne gidiyor ve prensesin koruması olarak görevine devam ediyordu. Fatih ise bu süreçte hap yapmak ile uğraşıyordu. Son birkaç gündür başarılı oluyordu.


Önceki günlerde hap yapmadan önce kendisini bitkilerin özlerini çıkarma işine adamıştı. Hap yapmaya çalışmadan önce şifalı bitkiler üzerindeki kontrolünü arttırması gerektiğini geç de olsa fark etmişti.


Şifalı bitkilerin özlerini karıştırıyor iksir denilen sıvılardan üretiyordu. Antik Kül Baraka Klanı Kalıntılarında elde ettikleri Azur Nilüfer Lotusu Suyu, Sekiz Dönüşümlü Kristal Menekşe Suyu ve Çift Başlı Kaplan Üzümü Suyu aslında birer iksir idi.


İksir yapmak hap yapmaktan çok daha kolaydı ancak etkileri hap yapımına kıyasla çok daha düşüktü.


Fatih geçen günler boyunca onlarca iksir üretmişti. Çaldığı Sekiz Dönüşümlü Kristal Menekşe Suyu gibi iksirlerin bulunduğu su kabaklarına ürettiği iksirleri koymuş ve fermante olarak daha kaliteli olmaları için gelişim odasına koymuştu. Onlarca su kabağını gören Sinem Fatih'i saatlerce azarlamış ancak Fatih onun gönlünü almayı başarmıştı.


Elinde kalan 4 adet Yedi Elemental Antik Haptan iki tanesini ona vermişti. Hapları Fatih'in rehberliği altında kullanan Sinem bunu gelişim odasında yapmıştı. İki hapı kullandıktan sonra saf vücut gücü Köken Kaynak Alemi'nin zirvesine ulaşmıştı. Ayrıca gelişim odasındaki yoğun enerji sayesinde gelişim seviyesi düşmek yerine artmıştı. Gelişim seviyesi Ruh Kaynak Alemi 9. Seviyeye yükselmişti. Fatih kalan iki hapı annesine vermiş ve kız kardeşiyle onları ancak Ruh Kaynak Alemi'ne geçmeden kullanmamalarını tembihlemişti.


İksirler gelişim odasında fermante olurken Fatih şifalı bitkiler hakkında daha çok bilgi sahibi olmuş ve son zamanlarda hap yapımına başlamıştı. Başarıyla ürettiği ilk hap Acemi Kaynak Hapı olmuştu. Bu hap Temel Kaynak Alemi'nin erken seviyelerinde kullanılabilecek bir haptı ve Fatih'in ürettiği hapın kirlilik oranı % 90 idi.
Bu oran çırak simyacıların sınırıydı.


Fatih günün 4-5 saatini gelişim odasında meditasyon yaparak geçiriyordu bu yoğun kaynak enerjisi göz önüne alınınca dışarıda yapılan 1 haftalık meditasyona bedeldi.


5-6 saat ise dövüş teknikleri üzerinde çalışıyordu ki dövüş tekniklerinin tamamında uzmanlaşmış sayılırdı. Öyle ki en az çalıştığı Binbir Süilet Dönüşme Tekniğini kullanarak ailesini kandırmayı başarmıştı.
Ruh Kaynak Alemi'nin zirvesine ulaşmak üzere olan Sinem bile onun yabancı biri olduğuna inanmıştı.


Fatih 3-4 saatini de hap yapmaya ayırıyordu ki bu kadar az sürede hap yapmayı başarmak onun için büyük bir başarıydı.


Melek Sultan, Ela ve Sinem de onun teşvikiyle hap yapmak için uğraşıyorlardı. İçlerinden en iyi olan annesiydi ki Fatih annesinin gizli bir simyacı olduğundan şüphelenmişti. Çalışmaya başlamasının üzerinden 1 hafta geçmeden annesi başarıyla hap üretmişti. Ayrıca ürettiği hapın kirlilik oranı Fatih'in ürettiğinden daha düşüktü.


Hap yapmada daha iyi bir seviyeye ulaşmayı başaran Fatih yönünü rün ustalığına çevirdi. Rün ustalığı daha zor olduğu için onu ikinci plana atmıştı ancak artık çalışmaya başlayabilirdi.


Rün Ustalığı olağanüstü dikkat ve sonsuz sabır isteyen bir sanattı. Sinem ve annesi Fatih'in verdiği kaynaklarla rün ustalığına çalışmaya başladılar.


Rün çizmek için gerekli temel malzemeler şunlardı: zarkanat kağıt, kan özünden yapılmış mürekkep ve rün kalemi.


Zarkanat kağıt bir sineğin kanadı inceliğinde bir kağıttı ve üretimi çok zordu. 5D yazıcı sayesinde Fatih yeterli kaynak bulunduğu sürece istediği kadar bu kağıttan üretebiliyordu ancak bu bol miktar kaynak enerjisi harcıyordu.


Kan özünden yapılan mürekkep rün yapmak için gerekli en önemli malzemeydi. Mürekkebi yapmak için kanın içindeki kirliliklerin ortadan kaldırılması ve koyu kırmızı özü ortaya çıkarmak gerekiyordu. Daha sonra bu öz çeşitli materyallerle karıştırılıyor ve rün yapılıyordu.


Mürekkebin daha iyi olması için kan özünün çıkartılacağı kaynak canavarının seviyesinin yüksek olmasıydı. Çünkü insan ya da kaynak canavarı olsun gelişim seviyesi yükseldikçe kanındaki kaynak enerjisi yoğunluğu giderek artardı. Yoğun kaynak enerjisi içeren kanlar mürekkebin daha iyi olmasını ve sonuç olarak rün'ün daha kaliteli olmasını sağlıyordu.


Rün kalemi ise yapımı en zor ancak kullanılan kaynaklar bol bulunan bir malzemeydi. Mürekkep rün kaleminin içine yerleştirilir ve kişi kaleme kaynak enerjisini aktararak kağıda rün çizmeye başlardı.


Rün kalemlerinin de kaliteleri farklıydı. Rün kalemi yapmak için gerekli kaynaklar bol bulunuyor olabilirdi ancak bu temel rün kalemleri için gerekliydi. Daha kaliteli rün kalemleri yapmak için gerekli kaynaklar yüz milyonlarca altın verilerek bile sahip olunamayacak şeylerdi.


Rün çizmek için sakin bir kalp ve dingin bir ruh gerekli denilirdi. Konsantrasyonun yüksek, sabrın yüksek olması da rün çizerken püf noktalardan biriydi.


Fatih şuanda boş olan gelişim odasına gitti. Odaya bir masa ve aydınlık olması için bir ay taşı koydu. Koltuğa oturan Fatih bir kağıdı masanın üstüne yerleştirdi. Normal bir kalem uzunluğunda ancak dolma kalem kalınlığındaki rün kalemini mürekkep ile doldurdu.


Öncelikle birkaç nokta ve sınırsız çizgiden oluşan ufak rün parçaları çizmek istiyordu.


Fatih kalemi eline aldı ve 5 duyusunu önündeki kâğıda odakladı. İlk olarak rün girişi yapmaya başladı.


Rün girişi tek bir noktadan oluşuyordu ancak rün yapmanın en zor kısmıydı. Gözle görülmesi bile çok zor olan kalemin ucu kâğıtta hareket etmeye başladı.


Kalem belli bir ritmi olmadan sonsuz şekiller çizerek kağıdın üzerinde ilerledi. Her bir şekil diğer şekillerin üzerine çiziliyor ve onlarla birleşiyordu. Fatih 1 dakikada sadece 10 tane şekil çizdi ancak ilk nokta tamamlanmaktan çok uzaktı.


Fatih ilk denemesi olduğu için oldukça yavaş hareket ediyor ve mümkün olduğunca kâğıda zarar vermek istemiyordu. Normalde yırtmakta zorlanacağı kağıt içine kaynak enerjisi girince sıradan bir kağıttan pek farklı olmuyordu.


Konsantrasyonu sabit olan Fatih kendini başarıyla çevreden soyutlamıştı. Toplamda 10 bin şekil çizmiş ve ilk noktayı çizmeyi başarmıştı. Şekiller ilk başta giderek genişlemiş Fatih son şekli de çizdiğinde bir araya gelerek iğne deliğinden küçük bir noktada birleşmişlerdi.


Rün girişi başarıyla çizilmişti ancak Fatih sadece 1 noktayı çizerken 10 saat uğraşmıştı. Sonlara doğru şekil çizmeye alışan eli hızlanmamış olsaydı şuanda hâlâ şekil çiziyor olurdu. Rünler binlerce noktadan oluştuğu için Fatih'in bu hızla sadece 1 rün çizmesi için en az birkaç yıl çalışması gerekiyordu.


Rün ustalığının neden zor olduğunu şimdi anlamıştı. Sadece tek bir yanlış hareket saatlerce uğraştığın çizimleri hiç ediyor hatta birkaç yıl uğraştığın çizimleri bile yok edebiliyordu.



Rün yapmak çok zordu ancak o zorlukları severdi.

(Tamamlandı✔)Ölümün Efendisi : Padişah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin