Bölüm 121 : Cesaret

649 126 26
                                    

Not: Bu bölüm DaoMIT kullanıcı adlı okuyucuma ithaf edilmiştir.


Haylaz bir el harekete geçti. Fatih kaskatı kesilirken haylaz el onu kendine çekmişti. Peri yüzünde hafif somurtmayla Fatih'i kendine çekti.


Uyuyan ve yüzünde kabus görüyor gibi huzursuz bir ifade yer alan Peri Fatih'i kendisine çekip başını göğsüne aldığında yüzündeki ifade gevşedi ve küçük çocuklar gibi tatlı bir gülümseme yüzünde belirdi.


Fatih huzursuzca genç kıza baktı. Önceki günlerde istemsiz yaramazlıklar yapmış olabilirdi ancak ilk defa böyle yakınlaşmışlardı. Üstelik burada etkin olan ilginç bir şekilde karşı taraftı.


Peri'nin yüzünü dikkatle inceleyen Fatih savaşın başlamasına hâlâ 3-4 saat olduğunu görünce gözlerini kapattı ve uyumaya devam etti. Ancak bakanın ağırlığını taşıyan ve onu kabartan göğüsler bir türlü onu uyutmadı.


Fatih somurtarak uyumaya çalışırken Peri bir kez daha harekete geçti ve onu kendisine daha da çekti. Artık yüzleri birbirine değmek üzereydi ve Fatih'in keskin gözleri kızın yüzünde dolaşıyordu.


Fatih yavaşça elini uzattı ve genç kızın dudaklarına dokundu. Yumuşak ve dolgun olan pembemsi dudaklar o dokununca esnedi. Fatih ürpererek elini geri çekti ve gözlerini kapattı.


Dudaklara dokununca bel altı aktif olmaya başlamış, zihninde şeytanlar vesvese çıkarmaya başlamışlardı. Yaralı birinden faydalanmak sadece ahlaksız insanların yapabileceği bir davranıştı.


Fatih gözlerini kapattıktan yarım saat kadar sonra yeniden uyumuştu. Bu sırada Peri uykusundan uyanmıştı. Kendisinin Fatih'i koala gibi sardığını, yüzlerinin birbirine değmek üzere olduğunu fark edince ağzı geniş ve açıldı. Ufak bir çığlık ağzından kaçarken Fatih uyumaya devam etti.


Kollarını geri çekmek istedi ancak Fatih'in kollarının altından geçip sırtında birleşen kollarını geri çekmekte başarılı olamadı. Bu sırada üzerinde normalde giydiği beyaz elbise yerine pembe renkli bir elbise olduğunu fark etti.


Peri'nin kaşları örüldü. Yüzünde şok olmuş bir ifade varken önceki gün yaşananlar aklına geldi. Deniz Yutan Kalamara saldırısı, en güçlü dövüş tekniğini kullanması ve en son olarak gökyüzünden aşağı düşmesi aklına gelince ürperdi. Vücudunu kontrol ettiğinde hiçbir yara ve kırığı olmadığı görünce rahatladı.


Ancak üzerinde farklı bir elbise olması onu ürküttü. Yavaşça vücudunu kontrol ettiğinde gece bir ilişki gerçekleşmediğinden emin olana kadar içinde bir korku vardı. Emin olunca Fatih'e başka bir duyguyla baktı.


Yaralarının iyileşmesi oldukça zor olmalıydı ancak o onu hemen iyileştirmişti. Nasıl olduğunu bilmiyor olsa da bu kadar hızlı iyileşmesi için çok değeri bir hazine kullanmış olduğunu düşündü. Ayrıca onun zayıf halinden faydalanmaması Fatih'in onun gözündeki yerini bir başka boyuta taşıdı.


Yüzünde istemsiz bir gülümseme olurken Fatih'i saran kollarını geri çekmedi ve başını yatağa geri koydu. Bundan sonrası kaderin yönlendirmesine kalmıştı.


...


Peri gözlerini açtı, yatakta tek başınaydı. Kaşlarını çattı. Birkaç saniye bön bön etrafa baktı. Sonra gözleri irileşti, adeta çukurundan dışarı fırladılar.


Gözleri kocaman olurken yataktan fırladı ve evin dışına koştu. Dışarı çıktığında Fatih'i kaynak canavarları ile savaşır halde buldu. Hemen arenaya koşturdu.


Fatih daha 5. Aşamada olduğu için çok zorlanmamış, mümkün olduğunca kaynak enerjisini korumaya odaklanmıştı. Peri'yi yaralarının tam anlamıyla iyileşmesi için rahatsız etmemek için tek başına savaşmayı tercih etmişti.


Ancak gökkuşağı renkli sıvının etkisi beklediğinden daha iyiydi. Peri şimdi dimdik ve sağlıklı bir şekilde yanında savaşıyordu.


Fatih rahat bir nefes aldı. İleri aşamaları düşündüğü için hafiften gerilmiş, asabi hale gelmişti. Peri desteğe gelince üzerindeki asabilik kalkmış, bir rahatlama yaşamıştı.


Stres ve baskı onu daha kontrollü ve dikkatli hareket etmeye yöneltmiş, potansiyeli baskılanırken hareketleri kısıtlanmıştı. Peri'nin desteğe gelmesi üzerindeki görünmez bu baskıyı ortadan kaldırmış, prangalar onun sönmez iradesi karşısında yok olmuştu.


Fatih saldırıları daha kuvvetli ve pürüzsüz hale gelirken Peri de en az onun kadar iyi savaşıyordu. Saldırgan ve vahşi yönünü açığa çıkartan genç kız bir ölüm lordu gibi hareket ediyor, kaynak canavarları ne olduğunu anlamadan yok olmuş oluyordu.


Fatih gülümseyerek katliam yapan Peri'ye baktı. Şuana kadar potansiyelini sakladığını düşünüyordu ki bugün bu düşüncesinin gerçek olduğunu öğrenmiş oldu. O üzerinde belirsiz bir uyuşukluk olan kişi gitmiş, daha coşkulu ve hevesli savsan bir genç kız olarak geri gelmişti.


"Yokoluş!"


Fatih mırıldandı. Başının üstünde dönen bir siyah top hızla ileri uçtu ve önüne çıkan kaynak canavarlarının kafalarını yakarak ilerledi. 12 tane 6. Seviye Gökyüzü Ölümsüzünü yok ettikten sonra tükenen siyah topun yıkıcı etkisi Fatih'in yüzünde geniş bir gülümseme oluşturdu.


Artık sadece ateş ya da su gibi bilindik elementleri kullanmak yerine tüm elementleri kullanmaya karar vermişti. Bu sayede elindeki güç her zaman zirvede olacaktı. Ateş elementi kullanıcısı olan biriyle karşılaştığında su elementini kullanacak, ışık elementi kullanan biri ile karşılaştığında karanlık elementini kullanacaktı. Bu sayede her zaman baskın taraf o olacaktı.


"Hey seni oldukça coşkulu görüyorum. Yoksa dün akşamdan sonra seni yeterince memnun mu ettim?"


Fatih'in Peri'ye bulaşma zamanı gelmişti. 6. Aşamaya girmek üzereyken söylediği bu kışkırtıcı sözleri duyan Peri sessiz kaldı.


Fatih onun umursamaz tavırlarına baktı. Gözlerinin derinliklerinde bir parıltı yer alan kızın o kadar da umursamaz olmadığını gördü. Sadece hâlâ onunla muhatap olacak kadar iyi bir ilişkiye sahip değildi.


Karanlık Kristal Atları yedinci aşamada ortaya çıkan kaynak canavarları oldu. Karanlık Kristal Atları normal bir atla aynı boyutlarda, gözleri, kılları... her şeyi simsiyah olan bir kaynak canavarı türüydü.


Siyahlar içinde bir asalet sahibi bu kaynak canavarları oldukça yüksek hızları ve kuvvetli vücutları ile ünlülerdi. Öyle ki bir baş darbeleri kendileriyle aynı seviyedeki normal bir kaynak canavarını ezmek için yeterli olurdu.


Fatih hızla havaya yükseldi ve kaynak canavarlarının yanında belirirken birkaç hamle içinde onları öldürmeye başladı. Hamleleri basit ve sıradandı ancak Yargıç'ın ağırlığıyla birlikte yapılan bu hamleler basitlikten çıkıp korkunç saldırılara dönüşmüştü.


Öyle ki Fatih şimdi sadece silahın ağırlığını kullanarak kendisinden yüksek seviyeli uzmanlara karşı rahatlık mücadele edebilirdi.


Karanlık Kristal Atları birbiri ardına ölürlerken Fatih gitgide daha da hızlanıyor, içinde mücadele hırsı giderek körükleniyordu.


-Banggg


Yoğun bir patlama yaşandı. Hava çarpıklaşırken 14 tane Karanlık Kristal Atı etrafa savruldu. Onlar ışık parıltılarına dönüşüp ortadan kaybolurken sonunda savaş bitti.


Fatih yorgun argın kendini yere atarken Peri'ye bağırdı.


"Benden bu kadar. Artık sıra sende. Kocanı iyi korumalısın!"


Yoğun bir rüzgar ortaya çıkıp Fatih'i arenanın dışına çıkarırken Fatih'in yüzünde oluşmuş gülümseme genişledi.

(Tamamlandı✔)Ölümün Efendisi : Padişah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin