Bölüm 42 : Üçkulak Hüsam

838 142 0
                                    

"Hişşt. Çok ses çıkarıyorsunuz."

En önde ilerleyen Necmi'nin kulağına fısıldadı Fatih, bir kayanın arkasından ortaya çıkarken.


"Ohh. Korkuttun kaptan."

Korkuyla geriye sıçrayan gençler önlerinde beliren Fatih'e şaşırarak bakarken Necmi korkuyla konuştu. Fatih'in kulağına fısıldaması ödünü koparmıştı.


"Sessiz olun, varlığımızı belli etmeyelim. Buraya geldiğinize göre gidip haydutları öldürelim."

Fatih ekibin yanına gelir gelmez kontrolü ele aldı.


Fatih öldürmekten bahsettiğinde gençlerin sesi soluğu kesildi. Ölüm kelimesi onları susturmuştu.


"Öldürmek zorundayız. Onlar masum insanları soymakla kalmıyor aynı zamanda onları acımasızca öldürüyorlar. Görevimiz onları öldürmek. Bunu anlamış olmalıydınız!"


Şoka uğrayan gençleri azarlayan Fatih onların duygularını anlayabiliyordu. Öldürmek büyük bir tabu sayılırdı. Ancak kendilerini asker olarak düşünmeleri gerekiyordu. Dünya'da askerler teröristleri ve karşılık veren suçluları öldürüyorlardı. Bu, görevlerinin bir parçasıydı.


"Kaptan onları öldürmezsek..."

Emir çekinerek konuştu.


"Öldürmezsek mi? Şaka mı yapıyorsun? Öldürmezsen sen ölürsün, bu kadar basit! Bu haydutların kuzu kuzu teslim olacaklarını mı sanıyorsunuz? Eğer biz onları öldürmezsek onlar bizi öldürmekten çekinmezler. Bu işi yaparken sonlarının ne olacağını biliyorlar, eğer onları öldürmezsek sadece olanı geciktiririz."


Fatih'in şarteli atmıştı. Eğitim yaparken bu haydutlar gibilerine denk gelmişti. Onlara karşı çıkanların sonu... ölümdü! Kadınlar ve genç kızların sonu... tecavüz ve ölümdü! Onlar için güzel olmalarına gerek yoktu. Sadece zayıf ve canlı olmaları tüm bunlar için yeterliydi!


"Kaptan haklı. Eğer onları öldürmezsek onlar bizi öldürürler. Bizi öldürmelerini geçin hepinizin ailesi vardır. Annenize, kız kardeşinize hatta diğer insanlara tecavüz etmeleri, masum insanları öldürmelerine izin vermiş oluruz. Buna izin verirsek insan sayılır mıyız?


Bu haydutlar güçlü askerler tarafından hemen tutuklanırlar ancak onlar bunu yapmıyorlar. Bunu yapmamalarının nedeni tutuklanmak bu haydutların önüne geçmez, ancak öldürmek onları dizginlemeye yardımcı olur."


Her zaman sessiz olan Peyami araya girdi ve acı gerçekleri acımasızca gençlerin yüzüne vurdu. Peyami'nin sözleri gençlerin durumun vahametini kavramalarını az da olsa sağladı. Artık neden haydutları öldürmeleri gerektiğini biliyorlardı.


"Şimdi sessizce içeri gireceğiz ve diğerlerine çaktırmadan elimizden geleni öldürmeye çalışacağız. Fark edildiğiniz anda bir araya gelin ve size öğretilen dövüş tekniklerini kullanmaya başlayın. Ancak benim emirlerime uymanız gerekiyor, ben ne dediysem onu yapmalısınız.


3 gözcülerini öldürdüm ve yakında nöbet değişikliği yapacaklar gibi gözüküyor. Hızla içeri girelim ve onları yok edelim. Sabah vakti henüz uykularında iken kabus gibi üzerlerine çöküp masum insanların hayatları için onları ortadan kaldıralım."

Fatih'in liderliği altında ekip kısa süre içinde mağaraya sızdı. Fatih mağaranın girişinde uyuklayan nöbetçiyi öldürdükten sonra koridorun sağ ve solundaki odaları kontrol etti. Toplamda 5 oda vardı ve 3 odada 24 haydut vardı. Diğer iki odada güçlü auralar olduğu için Fatih o odalara bakmaya cesaret edemedi. İlk önce zayıfları yok etmeleri gerekiyordu.


(Tamamlandı✔)Ölümün Efendisi : Padişah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin