(Tamamlandı✔)Ölümün Efendisi : Padişah

Bölüm 65 : Genç Ölümsüz Turnuvası (4)

Not: Bu bölüm AlperenArslan345 kullanıcı adlı okuyucuma ithaf edilmiştir.

Fatih durakladı. Alnında terler akarken soluk soluğa kalmıştı.

10 dakikadır duvarları yok ediyordu ve şimdi 158. duvarın önündeydi. Artık vücut gücü ile buraya kadar gelmişti. Duvar Ruh Kaynak Alemi 3. Seviye birinin saldırılarına dayanacak kuvvetteydi ve 2 dakikadır duvarı yok etmek istiyordu ancak bir türlü başaramadı.

Dövüş tekniklerini açığa çıkarmak istemediği için sürenin bitmesini beklemeye karar vermişti. Yok ettiği duvarlar onu ilk 500 içerisinde tutmaya yeter diye düşünüyordu. Eğer olmaz ve ilk 500 arasına giremez ise dert etmeye gerek yoktu. Turnuvada çok iyi bir derece yapacağını sanmıyordu, ki haklıydı.

Ruh Kaynak Alemi 8. Seviye yarışmacıların bile bulunduğu bu ortamda buralara gelmek bile iyiydi.

5 dakikalık süre dolduğunda Fatih arenadan ışınlandı. Işınlanır ışınlanmaz ilk olarak rozeti kontrol etti. Rozette 178. sırada olduğunu görünce rahatladı. O ana kadar 3 bin civarı yarışmacı yarışmıştı ve Fatih 178. sırada olarak iyi bir sıralama yapmış oldu.

Dördüncü yarışma bittiğinde turnuvanın geri kalan yarışmaları ertesi gün yapılacak diye duyuruldu. Fatih dördüncü yarışmayı 417. sırada bitirerek beşinci yarışmaya katılma hakkı kazandı.

İlk 500 kişiye ayrıca ödül de verildi. Her biri Yetişim Arttırma Hapı kazanmıştı. Bu hap Ruh Kaynak Alemi 5. Seviye birini 6. Seviyeye yükseltecek kaynak enerjisine sahipti.

Kazandığı hapı hemen kullanan Fatih Köken Kaynak Alemi 8. Seviyeye yükseldi. Daha sonra alışveriş yapmak için şehri gezmeye karar verdi.

Gün batımına birkaç saat vardı ve Fatih yanında Cantuğ ile yarışmacıların kalması için hazırlanan binadan çıkar çıkmaz binanın karşısında Sinem ve Merve'nin onu beklediğini gördü.

Sinem 1.75 boyunda, beyaz tenli ve kumral saçlı bir kızdı. Mavi gözleri vardı ve gülümsemesi güneş gibiydi.

Yakıcı ve yok edici!

Atletik kızlar gibi seksi bir vücudu vardı ve ince belini sıkıca saran beyaz kazak, güzelliğini dışarıdan saklayan beyaz etek, eteğin altında gözüken ve alımlı bacaklarını saklayamayan geniş beyaz pantolon ve beyaz ayakkabısıyla Sinem bir periyi andırıyordu.

Fatih'e bakan gözlerinde mutlu parıltılar vardı.

"Uzun boylu kız seni evlendireceğim kız. Onu tavlarsan evlenmeyi başarırsın."

Sinem'in yanında duran Merve'ye muzip bir gülücük atan Fatih eğildi ve o şeytani sözleri Cantuğ'un kulağına fısıldadı. Fatih'in dediklerini dinleyen Cantuğ heybetli ve kahramanvari bir duruş sergilemeye başladı.

Duruşu ve tavrı dişisini etkilemeye çalışan tavus kuşu gibiydi.

"Patron aşık oldum galiba. Çok güzel bir kız."

Cantuğ şok olmuştu. Ağzından çıkan sözler biraz yüksek sesli çıkmıştı ve Cantuğ'un bakışları tarafından esir alınan Merve onun dediklerini tamamen duydu.

"Sen...sen onu bana mı dedin?"

Sinirden elleri titreyen Merve parmağını Cantuğ'un gözüne sokacak gibi uzattı. Bu sırada Sinem hızla Fatih'in yanına sokuldu.

"Güçlenmişsin."

"Hummph. Kocanı uzun bir aradan sonra ilk gördüğünde böyle söyleyerek mi karşılaşıyorsun?"