Bölüm 53 : Ejder Tohumu Simya Bahçesi, Rün Ustalığı

908 148 5
                                    

Fatih kapının önünde durdu ve aralıklardan sızan yoğun aromatik kokunun onu sarmalamasına izin verdi.

Bugün buraya gelişlerinin 8. günüydü. Birkaç saat önce hazine aramaya başlamışlardı ve bol miktarda hazine elde etmişlerdi. Şimdi ise elde ettikleri hazinelerden daha kudretli hazinelerin bulunduğu bir yerin önünde duruyordu. Yanında duran Sinem de aromatik kokunun kendisini kuşatmasına izin verdi.

Önlerinde 20 metre uzunluğunda ve 10 metre genişliğinde bir kapı vardı.
Üzerine değişik bitkilerin rengarenk motifleri işlenmiş olan bu kapı krem rengindeydi. Kapının yapıldığı metal antik olmalıydı ki önünde yoğun ve eşsiz bir baskı altında hissediyorlardı.

Kapının hemen üstünde duvara asılmış bir işlenmeli bir tahta vardı. Kırmızı renkli olan bu tahtanın üzerinde 4 kelimeden oluşan mavi renkli bir yazı mevcuttu. Ejder Tohumu Simya Bahçesi! Bu isim bile Fatih'in kapının arkasındaki bitkilerin kudretini anlamasını sağladı.

Kapının arkasındaki şifalı bitki ve ağaçlardan yayılan aromatik koku burunlarından sızıp onları ferahlatırken Sinem kapının kolunu tuttu ve yavaşça kendisine çekti. Yıllar boyunca hareketsiz duran kapı kulakları delen bir ses çıkararak yavaşça açılmaya başladı.

Kapı açılırken aromatik kokunun yoğunluğu giderek artmaya başladı. Bir insanın geçebileceği aralık oluşunca kapıyı çekmeyi bırakan Sinem içeri adım attı. Sinem'in ardından içeri giren Fatih yoğun koku karşısında sersemledi, soluksuz kaldı.

Ejder Tohumu Simya Bahçesi dışarıdan baktıklarında 50 dönümlük bir arazi genişliğinde ve 100 metre yüksekliğindeydi. Bu içinde nadir ve devasa bitkilerle karşılaşacaklarını gösteriyordu ve bu düşünce sonuna kadar doğru çıkmıştı.

Mor Sarmaşıklı Pembe Üzüm! Zehirli Kan Kavunu! Islak 5 Yapraklı Manolya! Bu bitkiler Fatih'in gözüne çarpan ilk bitkilerdi, sadece bunlar bile oldukça nadir ve değerlilerdi. Ancak bu bitkiler gözlerinin önünde uzanan diğer bitkiler ile kıyaslanınca ancak sıradan hatta çöp sayılabilirlerdi.

Neredeyse 80 metre uzunluğunda 7 farklı ağaç göze çarpıyordu. Bu ağaçlar buradaki en değerli bitkilerdendi. Buz Ejderhası Elemental Ağacı, Ateş Ejderhası Elemental Ağacı, Rüzgâr Ejderhası Elemental Ağacı, Toprak Ejderhası Elemental Ağacı, Su Ejderhası Elemental Ağacı, Lav Ejderhası Elemental Ağacı ve Yıldırım Ejderhası Elemental Ağacı!

Bu ağaçlar 4 ana element ve 3 yan elementi belirten ağaçlardı. Her birinin üzerinde yüzlerce meyve bulunuyordu. Bu meyvelerin ortak yanı her birinin ejderha başı şekline sahip görüntüye sahip olmalarıydı. Bu yüzden onlara böyle kudretli adlar verilmişti.

Bir süre bitkileri şaşkın ve şok olmuş bakışlarla izlediler. Sonunda Fatih harekete geçti ve önüne gelen bitkileri hasat etmeye başladı. Bitkileri toplarken mümkün olduğunca hiçbir şeye zarar vermemeye çalışıyordu çünkü burası gelecekte de Güz Ruhu Şehri'ne yardımcı olacak bir yerdi.

Onlarca şifalı bitkiyi toplayan Fatih Sinem'in de bitkileri toplamaya başladığını gördü. Hemen hızlanan Fatih element ağaçlarına yöneldi. Onların hepsini kendisi toplamak istiyordu bu sayede birazını kendisine ayırabilirdi. Onun hu davranışı Sinem'in gözünden kaçmadı ama sesini de çıkarmadı. Ne de olsa onları sağlayabileceği hiçbir yer yoktu, bu onun düşüncesiydi.

Eğer Fatih'in bir sürü kaynağı 5D yazıcının içine depoladığını bilseydi düşünmeye gerek duymadan onu hemen buradan kovalardı.

Fatih'in meyvelerini toplaması başladığı ilk ağaç Ateş Ejderhası Elemental Ağacı oldu. Meyvelerin her biri kavun büyüklüğünde, koyu kırmızı renkli ve pullu bir yapıya sahipti.

(Tamamlandı✔)Ölümün Efendisi : Padişah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin