Bölüm 13 : Zincirlenmiş Mor Saçlı Adam

1K 160 12
                                    

Fatih önceki gün aldığı kararı uygulamak için ertesi gün erken bir vakitte kalktı. Normalde ilk planı kasabaya gitmek ve güzel bir ev yapmak için usta çağırmak olacaktı ama şuanda bunu yapabileceğini düşünmüyordu. Çünkü hiç parası yoktu ve haydutlardan çaldığı eşyaları satmak da istemiyordu. Bu yüzden ilk olarak ailesi için zor durumlarda sığınabilecekleri güvenli bir yer ayarlamaya çalışacaktı, daha sonra güvenli bölgeye ev yapabilirdi.




Fatih güvenli bir sığınak olarak bu dünyayı tanıdığı, yeni hayatının başlangıcı olan uçurumun altında düz ve güvenli bir yer bulmaya karar verdi.


Sislerle kaplı yüzlerce metrelik uçurum normal bir insanın yaklaşmaya korktuğu bir yer olarak bilinirdi ama Fatih en güvenli yerlerin insanların korktuğu ve bir insanın oraya saklanabileceğinin kimsenin aklına gelmeyeceği bir yer olacağını düşünüyordu.




Fatih uçurumun kenarından aşağı baktığında kararının doğru olup olmadığı konusunda tereddüde düştü.


Sislerle kaplı; dibi gözükmeyen uçurum ağzını açmış avını bekleyen bir canavar gibiydi.




Kayalara tutunarak uçurumdan aşağı inmeye çalışan Fatih zaman zaman düşme tehlikesi atlattı ancak pes etmedi ve yaklaşık 1 saatlik uğraşın ardından güvenle aşağı inmeyi başardı.




Uçurumun altı yukarıdan gözüktüğü gibi korkunç değildi, sadece güneş ışınları çok az uğruyordu.


Bu, Fatih'in ilk izlenimiydi sadece!


Zaman ilerledikçe ne olacağı hiç belli değildi.




Uçuruma köylüler tarafından garip bir ad verilmişti.


Kılıç Yarığı!


Uçurumun altı bu ismin hakkını veriyordu. Uçurumun dibi V şeklinde bir vadiydi. Vadi bir kılıç saldırısı tarafından oluşturulmuş gibiydi, uçuruma verilen ad gerçekçiydi.




Birkaç dakika etrafta dolaşan Fatih burada sığınak yapılacak bir yer bulamadığı için bu planından vazgeçti. Onca zahmetle aşağı indiği için yukarı çıkası gelmeyen Fatih burayı keşfetmeye karar verdi.




Arada sırada birkaç düşük seviyeli kaynak canavarı ile karşılaşan Fatih gezerken çok az bitkiye rastlamıştı. Ayrıca ilerledikçe etraftaki bitki sayısı gözle görülür miktarda azalmaya başlamıştı. Bir süre sonra etrafta değil bitki, ot namına bir şey görünmemeye başlamıştı.




Fatih bir süre daha ilerledi ta ki onunla karşılaşana kadar.
Vadide birkaç saattir ilerliyordu ve sonunda insan yapımı bir yapıyla karşılaşmıştı. Gördüğü şeye tam olarak bir yapı denilmezdi.


Ortada küp biçiminde büyük bir taş vardı ve taşın içinden dışarı 4 zincir çıkıyordu. Ayrı köşelerde bulunan 4 zincirin ucu da gemi çapası gibi metallerle yere sabitlenmişti. Küp biçimindeki taşın her köşesi 50 metreden uzundu.





Zincirlerden birine yaklaşan Fatih zincirin her bir boğumunun kendi gövdesinden kalın olduğunu fark etti. Ancak yenilmez değillerdi. Devasa zincir zamanın aşındırıcı etkisine dayanamamış pas tutmuş, ölümün eşiğinde ihtiyar bir kurt gibiydi.


Devasa zincirin üstüne çıkan Fatih dikkatli adımlarla zincirin taşın içine girdiği noktaya kadar ilerledi.




Fatih taşın üstüne vardıktan sonra taşı inceledi. Taşın ortasında yaklaşık 3 metre çapında bir delik vardı ve 4 zincir bu delikten aşağı iniyordu. Zincirlerin arasında bir insanın rahatlıkla aşağı inebileceği bir boşluk vardı.





Bir devasa zincirlere bir de aşağıdaki deliğe bakan Fatih zincirlere tutunarak aşağı inmeye başladı. Aşağıda ne olduğunu çok merak etmişti.


Böyle kalınlıkta zincirlerin kullanıldığı şey ne olabilirdi?


Bir hazine? Ya da bir canavar?


(Tamamlandı✔)Ölümün Efendisi : Padişah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin