~Bir hafta sonra~
Mina'dan:
Yine sıradan bir şekilde uyanıp ilk alarmı kapattım sonra Kevser'i kaldırdım. Beraber ellemizi yüzümüzü yıkadık. Odaya çıkıp üzerlerimizi giyindikten sonra hep beraber yemekhaneye indik. Patates kokusunu kolidordan almaya başlamıştık biz Kevser'le küçük çaplı sevincimizden sonra yemekhaneye kadar yarış yaptık. Aynı anda geldik çünkü bizim patates sevgimiz çoğu insandan fazla ve öyle kalıcak. Kendimizi bi solukta yemekhanede bulduk kızlar her zaman ki gibi Kevser ve benim mutluluğum için patateslerinden bize verdiler bugün bizim keyfimizi kimse bozamaz.
Evet biraz da okul hakkında şeyler söyliyim. Toprak ve Erva baya derecede yakınlaştılar bizim Erva çocuğa abayı yaktı tabii buldu taş gibi çocuğu. Ensar ve Kevser ikiside birbirinden hoşlanıyor aramızda kalsın Ensar teklif etmeye utanıyor bugün öğlen etmeye çalışacak ama net değil inşallah olurlar. Sultan ve Yağız da baya yakın derecedeler kanka mı desem platonik mi desem bilemedim.
Okula yaklaştığımızda Kevser ben Erva ve Sultan aniden üzerimizi düzenledik ve bahçeden içeri girdik. Ege ve Ensar kapıdalardı hemen yanımıza geldiler. Ege bana sım sıkı sarıldı. Bi anda içime huzur doluverdi. Bende yanağına küçük bir öpücük kondurdum. O da şirince sırıttı bende sırıttım. Ensar bize özenmiş bir şekilde bakıyordu bende ona yakında sende yaparsın bakışı attım. Ensar'da inşallah yenge dedi dudaklarını kıpırdatarak bende gülümsedim.
Hep beraber sınıfımıza girdik Ege ile sıramıza oturduk ve konuşmaya başladık.
- Ensar bugün edecek mi Kevser'e belli etmeden süsledik kızı.
- Edicek inşallah.
- İnşallah.
Öğle yemeği kantin...
Nihayet beklenen vakit gelmişti. Hepimiz yemeklerimizi almış Ensar'ın etmesini bekliyorduk. Tabii Kevser'in hiç bir şeyden haberi yok ama sabahtan beri telaş yaptığımız için bir şeyleri fark ediyor gibi bir hali vardı. Ben bir yandan ayvalık tostumdan ısırık alıyor bir yandan da Ensar'a hadi artık ediyorsan et etmiyorsan bırak kızı diyordum ama tabii dudaklarımı kıpırdatıyordum. Ensar'da kendini sakinleştirmeye çalışıyordu çocuk kalpten gidecek şimdi. Ve bir anda cesaretini topladı.
Kevser'den:
Sanırım bana bir şey dicek eğer tahmin ettiğim şeyse cevabım belli evet diyeceğim çünkü ben birine kolay kolay güvenmem güvendiysem o kişi hayatımdan bir daha çıkmaz. Ayyyy konuşmaya başlıyor sus iç ses çocuğun sesini duymuyorum.
- Kevser sana bir şey söylemek istiyorum. Benim yanıma oturduğundan beri sana karşı bir anda beliren hislerim oldu ve ben bunlara yeni isim verebildim eğer sende bana karşı bir şeyler hissediyorsan taklifimi kabul eder misin BENİMLE ÇIKAR MISIN?
- Evet Ensar evet seninle çıkarım.
- Abi evet mi dedi o ben mi yanlış duydum. (Ensar)
- Doğru duydun kardeşim doru duydun. (Ege)
- Yenge evet dedi dimi? (Ensar)
- Evet dedi enişte evet dedi artık bende sana enişte diyebileceğim. (Mina)
- ALLAAAHHH.
Ve Ensar benim yanıma gelip kocaman sarıldı benimde kollarım onu sardı. Mina'nın da dediği gibi sarılınca insan huzur doğuyormuş haklıymış kardeşim. Diğer kızlar Ege ve Toprak alkışlamaya başladı. O kadar mutluydum ki anlatamam. Bir beş dakika ne o çekildi ne de ben çekildim. 5 dakikanın sonunda ben hafifçe geri çekildim aslında hiç istemiyordum.
Ensar'dan:
Şu an o kadar mutluyum ki içim huzur dolu Ege derdi de inanmazdım. Haklıymış kardeşim.
- Seni seviyorum güzelim.
- Bende seni yakışıklım.
Yaren'den:
Ayy herkes çok mutlu onları böyle görünce bende seviniyorum. Mina ve diğer kızlarla yeni tanışmamıza rağmen sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi çok samimi ve cana yakınlar. Kevser ve Mina bize enişte yaptılar ve iki çiftte fecii derece de yakışıyorlar inşallah ayrılmazlar yakında Sultan ve Yağız, Erva ve Toprak ta olur gibi hissediyorum hislerimde yanılmam.
Mina'dan:
Herkes o kadar mutluydu ki zil çalınca çok üzüldük ama Ege, Ensar ve Toprak'ın fikri ile okuldan kaçtık bir parka gidip beraber vakit geçirdik çimenlere oturduk sarıldık, çikolata yedik tek üzüntümüz Sultanın sevdiği Yağız'ın ve Yarenler'in bizimle olmayışı onlarda bizimle gelseydi sınıfın yarısı olmamış olacağı için onlar sınıfta kalmayı tercih ettiler bizde pestimiz çıkana kadar oynadık yorulduk. Kevser ve ben o kadar mutluyduk ki sevgililerimiz yanımızda kardeşlerimiz yanımızda daha ne isteyelim. Okul çıkışı ile aynı saatte yurda döndük. Ama bizi kapıda okul müdürümüz Neriman Hanım karşıladı.
- Neredeydiniz siz neden öğleden sonra okulda değildiniz okul müdürünüz beni aradı. Ben sizi ne zorluklarla o okula kayıt ettirdim biliyor musunuz? tabii ki bilmiyorsunuz.
Hiç birimizden ses çıkmıyordu. Kadın haklıydı ama eğlenmeye bizimde hakkımız var. Sessizliliğimizi hiç bir şey bozmadı.
- Size ceza akşam yemeği yok size okul dışında nereye gittiyseniz umarım yemişsinizdir umrumda bile değil sabaha kadar dayanmak zorundasınız bir daha böyle bir şey yapmassınız diye umuyorum dedi ve yanımızdan ayrıldı.
Biz aç aç ne yapacağımızı düşünürken aklıma birden Ege ve Ensar'a söylemek geldi sonuçta bizi aç bırakmazlardı. Hemen telefonu çıkartıp Ege'yi aradım olan biteni ona anlattım o da olur mu hiç öyle şey akşam herkes yemekhanedeyken yurdun arkasına gelin hepiniz bir fikrim var dedi. bizde tamam dedik. Aslında ona yük olmak istemiyordum ama tek aç kalan ben olmayacağım tek ben olsaydım hiç çabalamazdım sabaha kadar beklerdim ama kardeşlerimi aç bırakamazdım. Akşam 7 gibi Ege yurdun arkasına geldi. Pizza yaptırmış canım benim. Yanında Ensar ve Toprak'ta vardı. hep beraber iki kutu pizzayı bir güzel gömdük. Sonra sarılıp öpüp vedalaştık tabii ki çok çok çok çok teşekkür de ettik.
Sen misin bizi aç bırakan Neriman cadısı sen aç bırakırsan sevgililerimiz doyurur bizi. Kılın bile duymaz.
---
EVEEETTT MÜKEMMEL BİR BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM YAVAŞ YAVAL OLMASI GEREKENLER OLUYOR. SULTAN VE ERVA DA YAVAŞ YAVAŞ OLUCAK.
DÜN BÖLÜM ATAMADIĞIM İÇİN BUGÜN İKİ BÖLÜM ATACAĞIM...
LÜTFEN OKUYUP GEÇMEYELİM BİR BEĞENİYE BASALIM ZOR DEĞİL. YORUM YAPMAYI DA UNUTMAYALIM.
BÖLÜMLERİ BEĞENİYOR MUSUNUZ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hayatımız
RomanceKarantina da sıkıldığım için böyle bir kitap yazmaya karar verdim. Karakter isimleri gerçek kişiler. Umarım beğenirsiniz. Destek olmak için takip eder misiniz?