Saat sabah 4.23 ben hala uyumadım. O kadar heyecanlı o kadar mutluydum ki uyuyamıyordum. Biraz telefonu alıp instagrama girdim. Ege'nin de çevrimiçi olduğunu gördüm. Kendimi yazmamak için zor tutuyordum ki bir anda bildirim geldi o bana attı. Telefondan bile heyecanlandırmayı başardı ya daha ne diyim hemen mesaja tıkladım.
- Uyumadın mı güzellik bu saatte çevrimiçi mi olunur?
- Evet uyuyamadım. Bana yazabiliğine göre sende uyanıksın demek ki olunuyormuş:)
Görüldü... Yazıyor....
- Uyuyamadım napayım. Durmadan aklıma bugün geliyor. Sana sarıldığımda ki o güzel kokun, kalbinin küt küt atması, ve benimde aynı. ince bellinde ki kollarım, senin kollarının beni sarması resmen cennetteydim.
- Bende aynı şekilde (yüzünü kapatan emoji)
- Hadi yat uyumaya çalış güzelim.
- Güzelin miyim gerçekten?
Olum tam bir malım öyle denir mi salak malak beyinsiz oh rahatladım. Mesajı geri mi çeksem görmüş ki offff.
- Evet güzelimsin, sevgilimsin ve belki bir gün karımda olursun.
- Telefondan bile kızartmayı başardın ya tebrik ederim.
- Eee görevimiz. Hadi uyu.
- Tamam sende uyu.
- Çalışıcam.
Ege'den:
Ya bu kız ilk sınıfa girdiği andan beri aklımı ondan alamıyorum. Beni ona iten bir şey var öyle saf öyle güzel ki. Normal de ondan önce hiç sevgilim olmadı. Onunda hiç olmamış. Benden hoşlananlar vardı ama ben sevmiyordum kimseyi. İlk defa duygularımı bu kadar yoğun yaşadım. Ve ona sevdiğimi söylediğimde oda kabul ettiğinde o kadar sevindim ki anlatamam. Şimdi de onu düşünmekten uyuyamıyorum. O da uyuyamamış kıyamam ben ona. Neyse artık uyumalıyım saat 6:30 olmuş. Yani kendimi zorlamalıyım. Yoksa okulda uyurum güzelliğimi göremem.
Mina'dan:
Alarmın sesine uyandığımda fark ettim uyuduğumu. Zorluk çıkarmadan kalktım yanımda duran telefondan alarmı kapattım. Ve Kevser'i kaldırdım. Erva da diğer kızları uyandırıyordu biz Kevser'le yüzümüzü yıkamaya gittik. Odaya geri döndüğümüzde hepsi kalkmıştı ve üzerlerini giyiniyorlardı. Dilara'da kendisine hafif makyaj yapıyordu. Yanına oturdum ve bana da azıcık yapmasını istedim. Çok az ya kimse fark etmezdi bile. Sadece bir rimel sürdüm bir de dudaklarıma lip balm sürdüm bu kadarcık. Sonra hıp hızlı kahvaltı yapıp okula geçtik. O kadar mutluydum ki sanki yürüyerek değil de uçarak gitmiştim. Sınıfa girer girmez Ege'ye baktım bana göz kırptı bende her zamanki gibi utancımdan başımı öne eğdim. O kadar erken gelmemize rağmen zil hemencicik çalıverdi. Derse geçtik. Sıradan bir şekilde ders işliyorduk ki bir anda Ege'ye baktım oda bana bakıyordu gülümsedim ve öpücük gönderdi bende tutup yanağıma koydum. Artık kalp atışlarımı sabitleyemiyordum. Derken kapı çaldı ve içeriye Sultan'nın hoşlandığı çocuk girdi. Tabii hala çocuğun ismini bilmiyoruz.
- Dersinizi böldüğüm için özür dilerim. Ben seçmeli dersler için gelmiştim. Bilgisayar kolunu seçmek isteyenler bana ismini yazdırabilir dedi ve anında bir kaç parmak kaldıranlar oldu direkt Sultan'a yöneldim bundan iyi fırsat bir daha olmaz hemen kaldır dedim ve Sultan da parmağını kaldırdı. Çocuk sırayla isimlerini sordu ve kağıda yazdı. Sıra Sultan'a gelince çocuk hafifçe gülümsedi. Ve mutlu olmuş gibi ismini sordu. Sultan da ismini söyledikten sonra herkes söylediği için çocuk kendini tanıtmaya başladı.
Ben bilgisayar kolunun başkanı Yağız Özer. Bugün son iki ders bilgisayar sınıfında olursunuz.
Size yemin edebilirim çıkarken Sultan'a uzunca bir bakış attı. Şimdi Sultan'ı tutabilirseniz tutun hadi.
Hemencicik seçmeli ders saati geldi. Seçmeli dersini seçenler sınıflarına gitti seçmeyenler de serbestti. Azra, Erva ve ben dışında geri kalan kızlar seçmişti. Bende Yaren ve Zeynep ile dans klübüne gidecektim ama bilin bakalım kim izin vermedi. Doğru tahmin Ege. Kızlara mini etek giydiriyorlarmış ve benim giymemi istemiyormuş. Bende bir şey demedim pek fazla bende istemiyordum zaten sadece seçmek için seçicektim. Zil çaldığı anda Sultan bilgisayar odasına uçtu. Diğerleri de seçtikleri klüplere gittiler. Sınıfta sadece Ege, ben Azra ve Erva vardı. Ege yanıma oturup bana sarılmaya başladı. Aslında benimde hoşuma gidiyordu ama kızların önünde utanıyordum. Ege utanma konusunda bana çok kızıyordu sürekli ben senin sevgilinim benden utanma diyip duruyordu ama elimde olan bir şey değil ki.
- Oyy biz yeni sevgilileri baş başa bırakalım. (Erva)
- Aynen biz kaçıyoruz. Bay bay kanka bay bay enişteeee.(Azra)
- Enişte mi sevdim bunu hep söyleyin baldızlarım. (Ege)
- Anlaşmanıza çok seviyorum ya.
Sonra kızlar çıktı Ege bana sarılıyo öpüyo bende aynı şekilde sonra bir an dudağımın kenarına geldi ben geri çekildim ve dedi ki yakında ordan da öpücem dedi.
Ve bugünde bitti akşam Sultan bugün olanları anlattı sırf çocuk ilgilensin diye neler yapmış bizim ki. Baya iyi anlaşmışlar gelişme var yani onları dinlerken bir yandan da bugün dediği şey beynimde yankılanırken uyuyakalmışım.
ORADAN DA ÖPÜCEM
YAKINDA ORADAN DA ÖPÜCEM
DUDAĞIMDAN BAHSETTİ...
----
Eveet bugün ki bölüm bu kadar umarım beğenirsiniz. Ege ve Mina'yı yazarken ben düşüyorum resmen okurken sizi düşünemiyorum. BEĞENİP YORUM YAPIP TAKİP EDERSENİZ SEVİNİRİM.
HOŞKALIIIIIIIN BİR SONRA Kİ BÖLÜMDE GÖRÜMEK ÜZERE...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hayatımız
RomanceKarantina da sıkıldığım için böyle bir kitap yazmaya karar verdim. Karakter isimleri gerçek kişiler. Umarım beğenirsiniz. Destek olmak için takip eder misiniz?