Mina'dan:
Dün ki Neriman cadısının gazabı bizim işimize geldi. Onun sayesinde dolaylı olarak da olsa gece gece sevgililerimizi gördük. Sabah alarm ile uyandık. Klasik bir şekilde kalktık yemek yedik. Okula geçtik. Kevser Ensar'ın yanına geçip sarıldılar bizim önümüzde oturdukları için derste konuşabiliyoruz. Bende Ege'ye sarıldım. Öptümmmmmm.
- Ege ben üç şeyde çok seviniyorum biliyor musun?
- Neyde güzelim.
- Bir senin yanında seninle yaptığımız her şeyde.
- O zaman hep mutlu olacaksın.
- İki kardeşlerimin yanında.
o sırada Kevser arkasına döndü.
- O konu da da şüphen olmasın kardeşim.
- Üç teee patates yerkeeeeennn. dediğim anda hepsinden bir kahkaha geldi. Ensar ve Ege gülmekten yerlere attılar.
- Kardeşim siz evlenince yandınız hep patates kızartması yersiniz artık.(Ensar)
- Enişteee sizinde bir farkınız olmayacak Kevser ve ben patates kızartması hastasıyız kendi tabaklarımız bittikten sonra kızların kine başlıyoruz.
- Aboooww niye baştan demediniz? (Ensar)
- Baştan söyleseydik sevgili olmayacak mıydınız hıhhhh. (Kevser)
- Ya sevgilim öyle demedim şakasına dedim bende patates kızartması seviyorum hem de elinden zehir bile olsa yerim. (Ensar)
- Ooooo Ege sen neden bana böyle şeyler demiyosun ya.
Oy sen kıskandın mı dediği anda yanağıma öpücük kondurdu ve ben trip atamadım. Evet şuan oraya takıldım trip atamadım.
- Evet kıskandım.
- O zaman teneffüste kütüphaneye gelebilir misiniz hanım efendi tek başınıza ama.
- Napıcaksın kii.
- O zaman görürsün aşkııımmm.
Ne yapacağını anladım aslında ama şuan kalbimi durduramıyorum. Çok mu telaş yaptım anlayamadım. Ege bana yaklaşıp kızardın gir yüzünü yıka dedi. Şu kızarma huyumdan nefret ediyorum diye mırıldandım. ve zil çaldı ay kalbiiiiiimmm. Ege beni elimden tuttuğu kütüphaneye uçurdu. ve kapıyı kapatıp kilitledi.
Bana doğru yaklaştı ben duvar kenarındaydım. Kolları belimi sardı ve iyice yakınlaştı ben artık nefes alamayacak duruma geldim. Sakin ol sadece dudaklarından öpücem dedi. Dudaklarıma bakıyordu bende o an gözlerimi kapattı ve kendimi ona bıraktım bende ona sarılıyordum. O sırada dudaklarım istemsizce aralandı ve onun dudakları benim dudaklarım ile birleşti o an çok garip hissediyordum. Hayatımda hiç bu kadar yoğun bi şekilde yaşamamıştım duygularımı. Ama devam etmesini hiç bırakmamasını istiyordum. Yaklaşık bir 4-5 dakika hiç bırakmadı. Bende bırakmadım. Sonra artık nefes alamadım kalbimşi durduramadım ve dudaklarımı geri çektim.
- Geçti mi tribin bakalım.
- Hıhı.
- Bak benden utanma lütfen.
- Denicem SÖZ.
Ve sınıfa çıktık tabii ben domates gibiyim bütün kızlar başıma toplandı. Ama anlatacak durumda değildim. Gece anlatırım dedim.
Ayşenur: Biz nasıl bilicez?
Ben: Görüntülü eklerim sizi.
Ahsen: Anlaştık.
Gün boyu Ege'ye bakarken utandığımı belli etmemeye başladım. Ama durup dururken elim hep dudaklarıma gidiyordu. Gün boyu elim hep dudaklarımdaydı. Ege'de bunu fark etmiş olmalı ki yanıma gelip :
- Baya etkisinde kaldın galiba istersen tekrarlayabiliriz.
- Ne alaka yaa. Bugün değil de sonra artıkkk.
- Elin hep dudaklarında. Tamam bugün değilde o zaman yani o gün öyle bir öpücem ki bırakmıcam.
- Ayyy heyecanlandırmasana.
- Tamam tamam.
Dedik ve gün ışık hızıyla geçti. Akşam oldu kızları arayıp konferans yaptık ve her şeyi anlattım utana utana anlattım. Ve gece boyu uyuyamadıııımmmmm.
----
HEPİNİZE TEKRARDAN MERHABAAAAA
BU BÖLÜMDE ENSAR VE KEVSER'E, DÜŞMEYEN DE NE BİLİYİM.
MİNA VE EGE'YE GİRMİYORUM BİLE MİNA YERİNE BEN UTANDIM RESMEN AMA BENCE ÇOK GÜZEL BİR BÖLÜM OLDU. UMARIM SİZDE BEĞENİRSİNİZ BEĞENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM.
HİKAYEYİ ARKADAŞLARINIZA TAVSİYE EDERSENİZ SEVİNİRİM.
İYİ GÜNLEEER.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hayatımız
RomanceKarantina da sıkıldığım için böyle bir kitap yazmaya karar verdim. Karakter isimleri gerçek kişiler. Umarım beğenirsiniz. Destek olmak için takip eder misiniz?