28.Bölüm

22 1 2
                                    

Gözümdeki kağıt parçasıyla güne başlarken kalkıp kağıda bakmamla bağırmam bir oldu. Benim dün yemekleri ödünç aldığım andaki fotoğrafımdı. Suratımı buruşturdum. Belli olan siyah yazılarla arkasını çevirdim.
"Tanışmak isteyipte tanışamayan bir ufaklıksın. Annene aldığın yemekler hakkında yalan söyledim yani senin için fedakarlık yaptım. Yemekler çok güzeldi.Belki diğer sefere beni tanırsın bücür. Şimdiyse kalkıp hazırlan ve kahvaltını yap. Okulda görüşürüz."
Annemin duyacağını bilmesem küfrederdim ama sonuçta  anne annedir . Başka kıtada da olsa yine de duyar. Hazırlanıp aşağı indiğimde annemi göremeyince masadaki şeylerden tabağıma koydum ve simitle yemeye başladım. Canım yemeğim bitince Cansu'yu aradım ve birlikte yürümeye başladık. Ona olanları anlattıktan sonra durup bana baktı.
-Tanımadığın birinden yemek mi istedin ?
-Onca anlattığım şeyden sonra sen cidden buna mı takıldın?
-O evin bahçesine girdi farkında mısın? Ya bizi öldürseydi ? Ondan nasıl bir şey istersin özellikle de yemek
-Bilerek istemedim Cansu yanlışlıkla oldu.
-Onunla iletişim kurma İpek . Hadi görüşürüz .
Yanaklarını sulu sulu bir güzel öptüm. Sevgimi aktardım günü güzel geçerdi artık.
Ön cebimde hissettiğim şeyle telefonu çıkardım. Arkada olduğu zaman fesat yanım konuşmaya başlıyordu o yüzden zekimiz yapıp ön cebime koymuştum. Aklımla bin yaşayayım maşallah çok zekiyim.
" Beni de böyle öpeceğin günlerin gelmesini istiyorum."
Tuşlara basmaya başladım.
" Belki bir seferliğine seni öpebilirim ama bunun için seni görmem gerekiyor."
Cevap gelmeyince yürümeye devam ettim. Kolumdan çekilmemle kendimi birine yapışmış buldum. Yüzüm duvara dönük olduğu için beni kimin tuttuğunu göremiyordum. Ensemde hissettiğim yumuşak dudaklarla yanaklarım ısınmaya başladı.
- Bu seferlik seni ben öpüyorum ama bir dahakinde beni sen öpeceksin.
Kıpırdamaya çalıştığımda beni tamamen sarıp sarıldı. Saçlarımda burnunu hissediyordum. Vücudumun iki katı vücudu varmış gibi geliyordu. Bilmiyorum belki de gördüğüm onca erkek göğsünden sonra göğsü yapılı geliyordu.
-Çok güzel kokuyorsun
-En son iki gün önce duş aldım şu an heyecandan terliyorum ve güzel mi kokuyorum?
Gülmeye başlayınca yüzümün kalanı da ısınmaya başladı.
-Okuluna git hadi
Doladığı kollarını çekmesiyle okula yürümeye başladım. Onun da uzaklaşmaya başladığını duyduğumda çaktırmadan arkama baktım gidiyordu. İçimde beliren merak duygusuyla sessiz olmaya çalışarak arkasından yürümeye başladım . İki yol ayrımı çıktığında sola gitmeye korktum. O tarafta kimse yoktu gerçi ama korkuyordum işte. Bu yüzden sağ tarafa geçtim. İlerledikçe çıkan insanlarla götüm tutuşmaya başlasada merakım ağır bastığı için yürümeye devam ettim. Önüme çıkan bir amcayla köşeye kayıp ilerlemeye başladım. Çantamı çekmesiyle bende çektim ama ayı amca sağ olsun bir türlü kendime alamıyordum . En sonunda kasıklarına attığım tekme ile çantamı bıraktı. Yoluma devam edeceğim sırada bu sefer 3 kişi çıktı. Tekliden kurtuldum gruba katılıyordum. Sapıklaşma da kıçını kurtar diyen iç sesimle durdum. İşlerinden biri öne çıkınca ona baktım.
-Bu çantanın içinde ne varda bu kadar sahipleniyorsun?
-Hiç
-Ver onu bana
-Vermeyeyim onu sana. Beni al ona dokunma.
-Eğer ona dokunursan değil kızlar erkeklerin bile bakmayacağı bir hale getiririm seni . Arkamda durmuş bize bakan kişiyi tanımış olmalılar ki benden uzaklaştılar. Bende arkamı döndüğümde iki tane kafam kadar kaslı göğüs gördüm. Kafamı kaldırdığımda da bünyeme fazla gelen etkiyle yere düştüm.
Beni kaldıran kollarla kalktığımda gözlerimin bayram etmesine sebep olacak kadar yakışıklı birini gördüm.
-Merakın illa ağır basmak zorunda değil mi ?

Erkek Fatma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin