33.Bölüm

20 2 2
                                        

Kıymetlimi ovuştura ovuştura mutfağa girdiğimde buzdolabına doğru yürüdüm. Kapağı açmamla sevmediğim yemekleri görmeyince içinde sarma olan tencereyi aldım. Altı açtığımda da karamelli dondurma olduğunu görünce gözlerimde kalpçik emojileri oluşmak üzereydi. Onu da alınca keyfime diyecek yoktu. Yemek için çatal kaşık da alıp odama gittiğimde dondurmayı annemden gizlice ödünç çaldığım mini dondurucuya koydum. Sarmanın kapağını açıp mis gibi kokusunu içime çektim. Yatağıma oturup telefonumdan evde tek başına açtım ve aç mideme güzel yemekleri göndermeye başladım.
-İpeeekk
Annem ne ara gelmişti? Duymamazlıktan gelsem susar mıydı acaba? Birden odamın kapısının açılmasıyla tencereye sarıldım.
-Biliyordum zaten senin aldığını. Sarma biz gittiğimizde yemeniz için. Ayrıca sen ne yapıyorsun koca tencereyle?
-Depresyondayım anne. Çok kötüyüm sanırım ben ölüyorum. Ateşimde var gibi. Çok hastayım. Çok açım anne çok.
İnandırıcı olmuştu sanırım.
-Önünde telefon kucağında tencereyle mi depresyondasın benim akılsız kızım?
Kucağımdakilere bakıp tekrar anneme döndüm.
-Bir deri bir kemik kaldım anne o yüzden yiyordum.
-Bir deri bir kemikmiş. Aynı ayı gibi oldun.
-Ayı mı? Aşk olsun anne. Senin için yaptığım onca şeyden sonra bana nasıl ayı dersin? Sarma çok kötü gözüküyordu.
İçimden allahım sen affet diyip konuşmaya devam ettim.
Belki zehirli olabilir diye düşündüm o yüzden sizin için kendimi feda ettim . Ama sen anca kız tabi. Hiç bilmiyorsunuz benim kıymetimi.
Annem kafasını sallayıp bana geldi bebeklerimi elimden alırken onlar için savaştığını hatırlattım kendime. Savaştım ve kaybettim. Odadan çıkınca bende sırtımı yastığımla buluşturayım derken yatağın kafasıyla buluşturdum. Elimi kafama götürüp geçicek dedikten sonra kalkıp dondurmayı aldım ve yemeye başladım.
                                     ...
Saçımın çekiştirilmesiyle kafamı diğer tarafa çevirdim. Boş boş bağıran alarmla birlikte zar zor kalktım. Tuvalete girip işlerimi hallettikten sonra kıyafetlerimi giydim. Kahvaltımı yaptıktan sonra evden çıkıp Cansu'yu bekledim. Onunda gelmesiyle yürümeye başladık. Yolların ayrıldığı kısma gelince iki yanağından sulu sulu öptüm. Yeterli gelmediğini düşününce de burnunu öptüm. Ne de çabuk büyümüştü canım ponçiğim benim. Okula gelmemle içeri girdim . Sınıfa girdiğimde  kimseyi göremeyince masala yazdım.
" Bugün boşuz hocalar yok"
Kalkıp deli gibi oynamaya başladığımda koridordan geçen bir iki kişi durup bana bakınca gidip kapıyı kapadım. Yerime geçip oturduğumda dünden hazırladığım nutella aşkımlı ekmeğimi çıkardım. Günlerdir geçemediğim oyunu da açıp anın tadını çıkarmaya başladım. Ne şanslıydım be

Erkek Fatma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin