23.Bölüm

20 1 0
                                    

Burnumu kamaştıran o efsane güzelliği koklamaya devam ederken guruldayan karnımın beynime gönderdiği açlık sinyalleriyle o şeyi kocaman ısırdım .
-Cansu?
-Ne var?
-Ben öldüm ve sen kurabiye insan mı oldun ?
-Yine ne zırvalıyorsun?
-Ben ölmüştüm ya hani
-Alt tarafı bayıldın abartma istersen.
-Sanırım o eve girdi.
- Nerden çıkardın bunu?
-Kafama kim vurdu o zaman?
-Sence kim vurdu? Ben vurdum çıkma diye . Salak olduğunu biliyorum ama hiç değilse korkak da olamadın mı? Onu tanımıyorsun ve onun yanına gitmeye çalıştın . Ya seni öldürüp saçlarını ağzına tıkar sonra mideni söküp kurtlarına yedirdikten sonra seni gömerse?
-Daha az korku oku kanka
-Ne
Kollarımı ona dolayıp geçti geçti dedim . Pek işe yaramadı .
-Neyse ne o gitti önemli olanda bu.
-Ben acıktım
Gözlerini topitop büyüklüğünde açıp bana bakmaya başlayınca onu es geçip mutfağa girdim.
-Çikolatalarımı nereye koydun?
-Onları saklayan sensin bana sorma.
-Doğru.
Odama girdikten sonra çoraplarımı koyduğum çekmeceyi açıp çoraplarımı çıkarıp bir laviva aldım ve yemeye başladım. Telefonumdan müzik açıp dinlerken bu anı daha çok sevdim.
Yemeğim bitince totoşlumun yanına gidip burnunu öptüm . Kendimi yatağa atıp yorganımın içine girdikten sonra tam isabet atış yaptığım terliğimle ışığı kapadım .
...
Sabahın erken saatinde gelen çişimle birlikte yataktan kalktım. Terliğimin diğerini de giyip tuvalete koşturdum. Kapının kapalı olduğunu görünce yerimde tepinerek elimle vurmaya başladım.
-Aç kapıyı sıkıştım
-Sen üstünü giyinene kadar açmıyorum
-Ama çok sıkıştım
-O zaman acele et
Dayanacak gücümün son dakikalarındayken tekrar odama doğru yol aldım. Okul kıyafetlerimi giydikten sonra dondurma desenli hırkamı çıkarıp yatağımın üstüne koydum. Üstünde yemek var sonuçta tuvalete onla gidemem çünkü haram. Sonunda cansu da çıkınca sıkışık olmanın verdiği rahatsızlık da gitmiş oldu. Hırkamı da giydiğimde birlikte evden çıktık.
-İpek
-Evet?
-Bizimkiler şehir dışına gidiyormuş.
-Ve?
-Ve size geliyorum
-Ne demek size geliyorum? Benim size gelmem gerekiyordu.
-Evi o kadar dağıttıktan sonra evde tek kalmamıza bu kadar kolay izin verirler mi sanıyorsun?
-Ne zaman gidiyorlar?
-Biz dönene kadar giderler herhalde, neden?
-Orda eğlenir yatacağımız zaman bize geçeriz.
-Tamam hadi görüşürüz
-Birkaç saat sonra kendimi sana kavuşturacağım merak etme bebik
Gözlerini devirirken kendi okuluna gitmek için yolunu değiştirdi.Bende kendi okulcuğuma gittim.Gördüğüm öykü güzeli masalla birlikte ona doğru koşturdum ve arkadan sarıldım. Neyse ki okulun dışındaydık yoksa yapamazdım.Bu neden böyle bakışlarıyla bana bakarken teneffüste ne yiyeceğimi düşünmeye başladım. Okuldan içeri girerken gördüğüm kahverengi dolgun kafalar çikolatalı dondurma yemem için bir işaretti. Ama bu kafaların zilin çalmasına az kala bahçede olmaları hayra alamet değildi.
-Cansu ben kaçıyorum konuşma var
-Tamam görüşürüz
-Gelmeyecek misin?
-Müdür konuşma yapacak hayatta gelmem
Evet açıklayayım benim canım garibim müdürden hoşlanıyordu çünkü kel göbekli amca değildi. Neden kel göbekli değildi ki ?
Genç yetişkin sarı kafa bir şeydi. Peki ben neden sevmiyorum ?
-Ne alıp veremediğin var şu dağ gibi adamla?
-Asıl senin ne alıp verdiğin var? Onun kıçı küçük.
Eliyle kış kış yapınca bende okulun yakınındaki kafeye gittim. İki sade poğaça bir çilekli süt ve azıcık kurabiye alıp güzel bir masaya kuruldum bir yandan oyun oynarken bir yandan da ağzıma aldıklarımı tıkıyordum . Sonunda bittiğinde önce  hüzünlü bir dakikamı geçirdim sonra tekrar yiyeceğim için sevinmeye çalıştım.  Eşyalarımı toplayıp kalktığımda yanıma gelen garsona baktım.
-Buyrun efendim kurabiyeleriniz.
-Ben fazladan kurabiye söylemedim.
-Beyefendi sizin için ödedi efendim .
Uzattığı poşeti alıp teşekkür ettim. Yolda giderken içimdeki iki minik kavgaya başladı biri "ye ye onlar kurabiye hadi kızım ye" derken diğeri " içinde zehir olabilir görmüyor musun filmlerde kızları nasıl yemekle zehirliyorlar yeme kızım yeme" diyordu . Karar çok zor olmuştu üzgünüm ikinci minik. Ağzıma attığım ilk kurabiye çok güzeldi .  Üç  sevdiğim dakikalardan biri olduğu için üç dakika boyunca ölme belirtisi var mı diye bekledim, ölmedim.İyi ki birinciyi dinlememişim . Elime gelen kağıt parçasıyla şaşkınlık ve açlık arasında kaldım.
" Bugün sevdiğin derslerin olmadığını biliyorum bu yüzden ihtiyacın olduğunu düşündüm"
Yüzümdeki gülümseme midemdeki kurabiyelerle okula girdim.

Erkek Fatma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin