Jungkook, alkole olan bağımlılığı yüzünden günden güne eriyor ve ölüme koşuyordu. Annesi tarafından kendisine göz kulak olması için tutulan bir genç kızın dalgalarına kapılana kadar sevgi ne bilememişti.
Lâkin Chaeyoung ile birlikte tüm dertleri pe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İki günün ardından hellloo, diğer kitabıma bölüm atarken bunu unutmuşum :( telafi etmek adına soft yazdım muahh iyi okumalar ve iyi geceler
Karnımda hissettiğim parmaklarla gözlerim aralanırken gördüğüm manzara karşısında gülümsememe engel olamamıştım.
Jungkook, kafasını göğsüme yaslamış yavaşça karnımın üzerini okşuyordu. Gözlerim etrafta kısa bir tur attığında, odaya geldiğimizi farketmiştim. Beni buraya kadar taşırken yorulmuş olmalıydı.
Yastığın altında ki elimi çıkarıp yumuşak saçlarına dokunduğumda irkilerek yatakta doğrulmuştu. Gözlerini utangaçca etrafta gezdirip yutkunduğunda kıkırdamıştım.
"Bebeğimizi sevdiğin için mi utanıyorsun?" Ellerim çenesine ulaştığında yavaşça havaya kaldırdım. Gözleri bir anlığına ışıldadığında üzerime eğilerek kollarını belime sarmıştı. Yanağıma küçük bir öpücük bıraktığında içimi saran mutluluğa engel olamıyordum.
"İnanamıyorum, resmen içinde bir insan taşıyorsun." şaşkınca konuştuğunda dudaklarımdan bir kahkaha dökülmüştü. Boynumu gıdıklayan saçlarını geriye itip yanağına bir öpücük kondurduğumda belimde ki elleri gevşemişti.
"Ben acıktım, yiyecek hiçbir şey yok." yatakta doğrulup ayağa kalktığımda alayla gülüp benden önce kapıdan çıkmıştı.
"Sen öyle san, ben zeki bir adamım." koridorda yankılanan sesi kulaklarıma dolarken düşmemeye dikkat ederek merdivenleri indim. Salonda gözüme çarpan insan topluluğu şaşırmama neden olurken Jennie ve Jisoo'nun boynuma dolanan kollarıyla kıkırdamıştım.
"Nasıl geldiniz buraya?" ikisinden ayrılıp sorarcasına Jungkook'a döndüğümde o benimle ilgilenmek yerine ters ters Jimin'le bakıyordu.
"Yah! Ben senden büyüğüm bana öyle bakma." Jimin yalan bir sinirle elinde ki yastığı Jungkook'a attığında Seokjin sabır dilercesine Tanrı'ya yalvarıyordu.
Yavaş adımlarla Jungkook'un yanına ilerleyip oturduğumda yanağına bir öpücük bıraktım. Bakışları biraz olsun yumuşarken kolunu omzuma atıp bedenimi kendine çekti.
"Ben bunu neden çağırdım ki?" Jungkook sinirle homurdandığında gözlerim Jimin'e kaydı. Koca bebek Jungkook tarafından dışlansada Taehyung ve Seokjin ile derin bir sohbete dalmış, katıla katıla gülüyordu.
