35 | Geçmişin Sırları

13.9K 859 125
                                    

Çok fazla kafanıza takılan soru olmuş, onları cevaplamak adına yazdığım bir bölüm oldu. Umarım kafa karışıklığınız düzelir. Çok fazla sır var evet amaa bu bölümde çoğu ortaya çıkıyor;)

Keyifli okumalar♡

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin gençler ♡

+70 oyu ve +30 yorumu geçer miyiz?

Aklımda birçok soru vardı ama cevaplar beni öyle ürkütüyordu ki sorular dilime kavuşamıyordu. Zihnim büyük bir karmaşıklık yaşıyordu. O günden beri, Pars'ın öldüğü günden beri sormadığım soruların cevabını duymak istiyordum.

Ama Kaner hiçbir şey anlatmıyordu. 

Kollarımı birbirine sardım ve hırkamın deliklerinden soğuk rüzgar tenime kavuştu. Ben şarkı söyledikten sonra çok geçmeden mekandan ayrılmıştık ve eve gelmiştik. Uyumak için odama çıkmıştım ama uyuyamayınca bahçeye çıkıp hamağa oturmuştum. 

Hava güzeldi. 

''Niye uyumadın?'' Kaner'in sesini duymamla başımı hafifçe sağa çevirdim ve onu gördüm. Üzerinde hala aynı siyah kazak ve pantolon vardı. Omzumu silktim ve yanıma gelmesini beklerken yanımdaki boşluğa oturdum. ''Düşünüyorum,'' dedim sessizce. ''Ama insan düşündükçe daha da düşünmesi gerekiyor.''

''Ne düşünüyorsun?'' Bu sefer gökyüzüne bakıyordu fakat ben ise onun yüzüne bakıyordum. ''Bana söylemediğin gerçekleri,'' dedim açıkça. Ve bakışları anında bana döndü. Gözlerinden geçen şaşkınlığı görebiliyordum ama üstünde durmadım. ''Alaca-'' Sözünü kestim. ''Annemin öldüğü gece beni kurtaran Şahinler'miş. Bunu bildiğine eminim fakat bana söylemedin. Yani beni daha önce tanıyordun. Beni senin evine getiren de belki de sendin?''

Yutkunduğuna anbean şahit oldum. Başını salladı ve derin bir nefes aldı. Demek ki kelimeleri çok nefeslikti. ''O gece seni oradan kurtaran benim. Gölgeler'in oraya gittiğinden haberimiz oldu ve biz de oraya geldik. Ayrıca o gece seni benim evime çeken ben değildim, Gölgeler'di.'' 

''Anlamıyorum Kaner. Siz her Gölgeler'in işine karışır mısınız? Niye ben? Peki Sarp'ı niye kurtarmadın?'' 

''Gölgeler'in her işini öğrenmemiz kolay olmuyor. Ayrıca o adamın kurtarılabilecek bir yanı da kalmamıştı. Zaten ölmüştü. Pars sana ne dedi bilmiyorum ama.'' Gözlerimi ondan çektim ve başımı salladım. ''Sana olan güvenimi bitirme Kaner,'' dedim sakince. ''Kaybedersem bulamayabilirim.'' Kırgındım. ''Bana neden anlatmadın bunu?''

''Çünkü bilmediğim detaylar vardı. Hala araştırıyorum. Gölgeler'in orada olma sebebini, neden Sarp'ı ve seni vurduklarını... Ve senin evinin önünde babanı rehin alan adamları.'' Duraksadı. ''Bunlar tek bir kapıya çıkacak gibi.'' 

Derin bir nefes aldım ve ona baktım. ''Ne öğrenirsen öğren benden saklama Kaner çünkü ben saklamıyorum. Bugüne kadar hep net oldum ve anlattım. Yeterince sır yokmuş gibi bir de sen aklımı karıştırma.'' Ardından ayağa kalktım ve bahçeden çıkarak onu orada tek başına bıraktım. Ben yeterince düşünmüştüm, belki de biraz da o düşünmeliydi. 

***

Kırmızı sweatshirt ile siyah pantolonumu giydikten sonra üstüme siyah hırkamı giyerek hazırladığım çantamı aldım ve aşağıya indim. Mutfakta hiç kimse yoktu. Ardından salona gittiğimde Poyraz ile Baha vardı yalnızca. ''Okula gitmiyor musunuz?'' diye sorduğumda bana baktılar. ''Seni bekliyorduk.'' Kaner ile Batı neredeydi bilmiyordum ama sormak istemiyordum. ''Tamam gidelim o zaman.'' 

Kanatları Kuklalanan KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin