Konservatuar mezunu olan Lâl Kadoğlu, okuduğu bölümün aksine gündüzleri nezih bir kafe, geceleri ise ortalığı yıkan içkili bir mekan işletmektedir.
Her daim soğuk bakan gözleri yıllardır aşık olduğu adama karşı bile yumuşamazken, başındaki dertler a...
Bölümü okumaya başladığınız saati yazmayı unutmayın.
"Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük." Cemal Süreya •
*** 6.Bölüm; MÜHTEHZİ 22.05.2020
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Acıların yaldızlara gizlendiği defterden;
Dünyamı güzelleştiriyorsun. Bunu tek bakışınla yapıyor olman beni bazen ürkütüyor. Gözlerine baktığımda yaşadığımı anlamam, gülüşünle nefes bulmam... Bunlar beni çok ürkütüyor. Özellikle sen bu kadar az gülerken ya bir daha nefes alamazsam düşüncesi beni korkutuyor.
Korkuyorum, mezun olduktan sonra seni görememekten çok korkuyorum. Bestelerimin son bulmasından, kafamdaki seslerin kesilmesinden ve seninle ilgili birçok şeyden...
Yeni yeni farkediyorum tüm bunları. Oysa benim en büyük korkum senmişsin...
19.05.2012 Veda
***
Korku, entemel, en insani duygu. En az sevmek kadar.
Çocukken her şeyden korkarız mesela. Karanlıktan... Yatağın altındaki canavardan... Sabah olsun diye bir an önce uyumaya çalışırız. Sabah olsun ve o canavarlar gitsin.
Oysa asıl korkmamız gereken canavarlar yatağın altında değil, hayatımızın her alanındadır.
En beklemediğimiz insanın bize en büyük kötülüğü yapması, onun asıl canavar olduğunun göstergesidir.
Gözlerim sevgilisini kaybettiği için ağlayan kadının üzerinde dolanıyordu. Sevgilisini kaybedeli yıllar olmuştu ve şu an başka bir adamdan hoşlanıyordu. Bunun üzerine duyduğu pişmanlıkla birlikte sevgilisinin mezarına gitmiş, binbir türlü özürler dilemiş, pişmanlığını dile getirmişti.
Hayat kesinlikle adil değildi.
"Özür dilerim," diye hıçkırdı kadın tekrardan. Elleri toprağın üzerinde dolaşıyordu. "Çok özür dilerim. Ben böyle olsun istemezdim."
"Ne istemezdin ya?!" diye bağırdı Elis. "Hayır aşık olmuşsun öbür adama besbelli. Daha neyin tantanası bu?!"
