Bölüm şarkısı; Rag'n'Bone Man • Human
İyi okumalar dilerim.🥀Belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı...
Turgut Uyar •***
12.Bölüm; BEŞERİYET
02.02.2021***
Bu dünyada türlü türlü insan vardı. Kendine bir yeri yuva edinemeyip ülke ülke dolaşanlar, bir yuvası olup değerini bilmeyenler, yuva edinme şansı hiç verilmeyenler, daha küçücük yaşında çalışmaya mahkum bırakılanlar, daha küçücük yaşındakileri çalışmaya mahkum bırakanlar...
Ama en tehlikelisi saf ve masum gibi gözüküp, gözünü karartınca aklına koyduğu her şeyi yapabilenlerdi.
Çoğu zaman gerçekten de, "Aslında saf mı? Nasıl bu kadar masum olabilir?" diye düşündüğümüz insanların altından birer şeytan çıkıyordu.
Bir masumu ancak onu suçladığınızda tanıyabilirdiniz. Bunu deneyimlemiştim, tecrübeye sabitti.
Yalnızca bu da değildi. Aslında en tehlikeli insan, gerçek yüzünü tanımadığımız insandı. Bir ikiyüzlüyü ancak diğer yüzünü önüne koyduğunuzda tanıyabilirdiniz.
Bir insanı ise aşkında, nefretinde ve yalnızlığında tanıyabilirdiniz.
Bir kötüyü merhametinde, bir iyiyi pişmanlığında ve düşmanlığında.
İnsan tehlikeliydi. Koskoca evrenin en tehlikelisiydi.
Buğulanmış aynayı elimle silerek kendi yansımamı görebileceğim kadar bir alan yarattım. Diğer elimdeki ruju dolgun dudaklarıma sürerken, bir yandan da onun içeri girmesini bekliyordum.
Muhtemelen peşimden geldiğini anlamamam için dışarıda birkaç dakika bekleyecek ve öyle içeri girecekti. Ancak ben koridordayken arkamdan gelen bedenin varlığını hissetmiştim.
Nitekim öyle de oldu. Bir buçuk dakikalık bekleyişimin ardından tuvalet kapısı usulca açıldı ve tam da beklediğim gibi vişne çürüğü rengindeki elbisesiyle Ceylin içeri girdi. İtiraf etmem gerekiyordu ki güzel bir kadındı. Sarı saçları bukleler halinde omuzlarına dökülüyordu. Yaptığı hafif makyaj ise elbisesiyle adeta bütünleşmiş gibiydi.
Aynadaki yansımam ile göz göze geldiğinde şaşırmış gibi yaptı. "Ah sende mi buradaydın?"
Oysa masadan kalkmadan hemen önce nereye gideceğimi söylemiştim.
Dudaklarımı aşağı doğru büzdüm. "Bilmem, burada mıyım?"
"Ne?"
Rujun taşıp taşmadığını kontrol ettikten sonra dudaklarımı birbirine bastırarak ruju dağıttım. Ruj matlaşarak dudaklarımda dağıldı. Fena gözükmüyordu. Ağır hareketlerle rujun kapağını kapatıp küçük çantamın içine attım. Musluğu açıp ellerimi yıkarken kafamı kaldırıp aynadan ona kısa bir bakış attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHZAN VAKTİ
JugendliteraturKonservatuar mezunu olan Lâl Kadoğlu, okuduğu bölümün aksine gündüzleri nezih bir kafe, geceleri ise ortalığı yıkan içkili bir mekan işletmektedir. Her daim soğuk bakan gözleri yıllardır aşık olduğu adama karşı bile yumuşamazken, başındaki dertler a...