4 gün.Gitmeme sadece 4 gün kaldı.Her şeyi geride bırakmaya hazırdım, zorundaydım.
"Ben hep yükseğim" playlistine basıp karışık çaldım her zaman ki gibi.Beyaz spor ayakkabılarımı baktım yine.Gözlerimi gökyüzüne çevirdim sonra.Eşsiz Güneş parlıyordu tam tepede.
Gökyüzü bu sefer daha açık daha temizdi.Gökyüzünde kaybolmak nasıl olurdu diye düşündüm okula gelmeden.
Okula girip sınıfa çıktım paytak adımlarla.Çantamı atıp test kitabımı çıkardım.
"Pera, konuşmalıyız."
"Efendim Tuna?"
"Nereye gideceksin?"
"Bu seni ilgilendirir mi?"
"Özür dilerim ama, arkadaşlarını üzüyorsun."
Lalin'den bahsediyor.
Onun üzülmesinden bahsediyor.
Lalin'in üzülmesinin onu üzdüğünü söylemeye çalışıyor.
"Lalin'den mi bahsediyorsun?"
"Yok hayır.Lalin sadece arkadaşım, sen ve ben gibi."
Hangi duyguyu yaşamalıyım?
Lalin'i arkadaş olarak görmesine mi sevineyim yoksa beni de arkadaş gibi görmesine mi üzüleyim?
"Bunun benim gitmemle ne alakası var?"
"Neden gideceğini biliyorum Pera.Saklama benden.Anıl her şeyi anlattı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Güneşi:Texting
ChickLit053*: Çayımı şekersiz seni bensiz bırakmam 053*: Ama sıkıntı şu 053*: Ben çayı şekersiz içiyorum 053*: Hayat bile istemiyor bizi ühü