10|"breaker'ı ifşa etmeye ne dersin?"

350 39 126
                                    

Lee Jeno farklıydı.

Farklı hissettiriyordu, daha önce hiç hissetmediğim, hiç okumadığım, hiç izlemediğim şekilde farklı hissettiriyordu. Şimdiye kadarının aksine, ait olabileceğim bir yermiş gibi hissettiriyordu Lee Jeno. Hayatım boyunca gülüp eğlendiğim hiç kimse gibi değildi, iki gün yüzüme gülüp üçüncü gün bir başkasıyla ilgilenmeye başlayan herkesten farklıydı işte, güzeldi. Ona güvenebilmek güzeldi. Üçüncü günün sonunda bir başkasıyla olmayacağını bilmek güzel hissettiriyordu.

Ben Lee Jeno'yu çok yanlış anlamıştım. O benden daha iyiydi, gerekli gereksiz kimseye umut vermemişti fakat ben yine kendimi diğer herkesin gözünde sadece konuşulacak kadar güvenilebilir bir tip hâline getirmiştim, böylece diğerleri beni sevmekten korkmuş ve sadece arkadaşça takılmaya karar vermişlerdi.

Bu bir başkasının değil, yine benim eserimdi.

Kendi kendimi bu hâle yine ben getirmiştim.

Şimdiyse başıma iş alıyordum, Lee Jeno'ya düşerek.

Sanırım her şeyi akışına bırakmaya karar vermiştim.

Jeno ile olan konuşmamızdan sonra aklımı karıştıran Choi Yoojin meselesiyle ilgili konuşmak için eve gidiyordum. Jaehyuk'a her şeyi anlatacaktım, onunla bir çıkış yolu bulmalıydık fakat işi iptal etme gibi bir seçeneğimiz artık yoktu.

Merdivenleri çıkıp eve girdim, kardeşim salondaki koltukta gözleri açık olmayan televizyona karşı donmuş bir şekilde bakıyordu. Bir sorun vardı.

"Jaehyuk?"

Sesimi duymasıyla birlikte oturduğu yerden fırlayıp koşarak bana sarıldı, neredeyse ağlayacaktı.

"Jaemin çok kötü şeyler olacak!"

Sırtını sıvazlayarak onu sakinleştirmeyi denesem bile pek mümkün olmamıştı bu.

"Ne oluyor?"

"Geçen seferki müşteri... Lee Jeno'yu araştırmamızı söyleyen... bu sefer de seni araştırmamızı istiyor, ne kadar kirli sırrın varsa hepsini bilmek istediğini not bile düşmüş. Jaemin ben özür dilerim, parayı görünce o işi hiç almamalıydım."

Bunu zaten tahmin edebiliyordum fakat hiçbir eksik noktası olmayan benin nasıl bir kirli sırrım olabileceğini düşünebilmişti anlayamıyordum. Benim en büyük sırrım sarhoş olduğumda ağlamam falandı.

"Kim olduğunu biliyorum. Ben de senden onu araştırmanı isteyecektim ama sen zaten bir şeyler yapmışsındır?"

Başını sallayıp sehpanın üzerinde duran bir kağıdı eline aldı.

"E-mail adresini araştırdığımda isminin Choi Yoojin olduğunu, sizin okulunuzda olduğunu falan buldum. Asıl bomba habere geliyorum şimdi, babası elimize geçirdiğimiz görüntülerin gerçek sahibi."

İşte bu şaşırtıcıydı. Küçük bir ihtimal de olsa bu işten sıyrılabilmemiz mümkün oluyordu o zaman.

Gülümsedim ve kardeşimi de benimle sürükleyerek koltuğa oturttum, bir plan yapmamız gerekirdi, değil mi?

"Kirli sırrımı istiyor demek... O zaman veririz."

Bana tuhaf gözleriyle baktı çünkü kendim hakkında hiçbir şey saklamadığımı biliyordu.

"Jaemin on iki yaşına kadar annemle uyuduğunu mu söyleyelim? Ya da sekiz yaşındayken hâlâ biberonla süt içtiğini falan? Belki altı yaşındayken gülmekten altına işediğini ve sonra annem kızacak diye en yeni ve pahalı kıyafetlerini çöpe attığını mı anlatırız?"

Breaker-HeartbreakerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin