AŞK ÇIKMAZI

BEKLEME ARTIK DÖNMİYECEK GERİ...

Arazın bağırışını duyan grup telaşla araza doğru dönüp korkulu gözler ile donuk halde ona bakıyordular. araz yağmalanan dükkan daki eşyaların arasından geçerek adamlara doğru öfkeli halde yürümeye başladı ve diğerleri de açıklama yapmak için araz ı durdurmak istediler ama araz içinde ki acının verdiği sinir ve onlara olan şüphesi ile masanın üzerinde ki cam şişeyi duvara vurrarak kırdı ve ali yi kurtaran sarışın adama doğru yöneldi. araz elinde ki kırık şişeyi havaya kaldırara öfke kusan sesle sarışın adama bağırdı

- ne işiniz var burda ne istiyorsunuz yaşlı adamdan!!!

sarışın adam korkulu gözlerle araza açıklama yaptı

- araz sakin ol biz sadece .... sadece dedi ve cümlesini içeriye giren adam tammamladı

- onlar sadece seni koruyor !!

araz arkasında ki sesin sahibine döndüğünde iyice öfkelenmişti kapıda ki adama doğru yönelerek yarım kalan öfkesini ona kustu

- ondan ne istiyorsun baba o yaşlı bir esnaf bu nasıl beni korumak !! dedi ve yerde ki yaşlı adama baktı

kadir bey oğlunun omzuna elini koydu ve açıklamasını yaptı

- Koruduğun adamın daha ismini dahi bilmiyorsun

araz babasının elini omzundan hızla iterek " kimilerin adını bildim de ne oldu hem onun size bana zararı ne " dedi ve yerde ki yaşlı adamın yanına gidip onu yerden kaldırdı. kadir bey oğluna engel olmak istese de araz babasını aşarak yanında ki diğer adamlara kindarca bakarak yavaş adımlarla omzunda yaşlı adamı taşıyarak dükkandan çıktı. babası kadir bey oğluna bakarak derin bir iç geçirip kendisinin duyacağı şekilde " beni asla sevmeyecek ve asla uslanmayacak " dedi ve o da dükkandan çıkıp gitti.

araz yaşlı adamı evine götürmek istediği için evinin nerede olduğunu sordu ama yaşlı adam öksürerek " az önce çıktık evimden " dedi. araz biraz duraksadıktan sonra " o dükkan evin mi " dedi ve yaşlı adam " evet masanın hemen arkasında gizli kapı var ordan içeri evime giriyorum " dedi. araz bunun üzerine geçen ki onu görememeyişinin bu yüzden olduğunu anlamıştı ve yaşlı adamı tekrar omuzlayıp içten bir yakınlıkla " bu gece benim misafirim ol " dedi ve yaşlı adam iç ısıtan masum gülüşü ile " delikanlı ya baban" dedi ama araz cümlesini tamamlatmadan " onlardan ayrı yaşıyorum benim evimde kalıcaksın" dedi yaşlı adam da emin bir tavırla " biliyorum arnavut kaldırımların en güzel sokağında hicret mahallesinde oturuyorsun dimi" araz yaşlı adamın kendisini nerden bu kadar iyi tanıdığını bilememezliğin şaşkınlığı ile hiç bir şey demeden yola çıktı.

araz yaşlı adamı evine getirdiğinde şöminenin yakınına adamı uzandırıp sıcak bir şeyler içmesi için mutfağa girdi. yaşlı adam araz mutfakta iken etrafa bakınıp durdu. araz elinde ıhlamur ile içeri girdiğinde yaşlı adam yerinde yoktu araz bir an telaş yapıp ıhlamuru masaya koyup etrafa bakındı ve yukarı kata çıkacağı an yaşlı adam sevecenliği ile " beni mi arıyordun " dedi. araz yaşlı adamın sesini duyunca hemen arkasını dönüp nerede olduğunu sordu . yaşlı adam dış kapıyı gösterrek " kapını kitlemeyi unutma artık düşmanların görünmez oldular" diyerek masada ki ıhlamuru alıp eski yerine oturdu.

araz yaşlı adama güvensede o an içine korku girmişti adamın gizemliliği ve herşeyi bilişi arazı oldukça ürkütmüştü. adını bile daha öğrenmediği adamı nedne evine aldığını da bilmiyordu ve bu yüzden adamın yanında ki koltuğ aoyurup meraklı tavırla sorularını yöneltti

- Tam tanışamadık siz beni biliyorsunuz fakat ben sizi tanımıyorum

Yaşlı adam bardaktan dudaklarını narince çekerek derin bir iç geçirmeden sonra arazın sorusunu yanıtladı