Ali arazın gösterdiği yere baka kalmıştı. duvarda yazan bu yazıyı kimin yazdığıyla ilgili hiç bir fikri yoktu. içinde merak yerine korku oluşmuştu.Yazıyı kendisi yazma ihtimalinin olmamısı yada kendisi yazdıysa hatırlamamması onu kokkutuyordu eğer kendisi yazmadıysa kim yazmıştır diye düşünürken araz yazıya daha dikkatli bakıp alinin yazısıyla ilgisi olup olmadığını kontrol etti. yazıyı tam olarak ortaya çıkardığında küçük bir çocuğun yazacağı kadar güzel bir yazı olmadığnı gördü ve bundan sonuç olarak bu yazıyı yazan her kimse büyük bir çocuktu.
Arazlar evin etrafında inceleme yapma kararı almışken evin önüne hızla iki araba geldi. araz gelenlerin kim olduğuna bakmak için araca yaklaştı ve araçtan uzun boylu siyahlar içinde poyraz indi. araz abisini görünce anlamıştı ki yaptığının hesabı sorulacaktı. araz abisi ona yaklaşmadan kendisi ona yaklaştı.
- bende sizi bekliyordum
- o kadar düzgün bir evlatsın ki her günün kavga gürültü dedi ve arazı kolundan tutup araca yaklaştırdı. arazın durumunu fark eden arkadaşları hemen yanına geldiler. abisi arazı araca bindirdikten sonra arkadaşlarına evlerine gitmelerini söyledi ve hızla uzaklaştılar.
kimse olanları anlayamamıştı. alp alinin yanına gelip herkezin duyucağı şekilde konuştu
- Bu sefer arazın başı yanmadan hesabımızı görebiliriz
Ali suskunluğu bürünmüş evini izliyordu. alpin söylediklerine destek olarak ateş anlaşılması zor türkçesiyle destekledi.
- bence de alp haklı bu kadar insanız tayfun hala okuldadır çıkışta... derken sözünü yarıda ali kalın sesiyle kesti
- intikam yemek değil ki soğmadan yenilecek diye bir şey yok elbet bir intikam zamanı gelecek. dedi ve bahçeden çıkıp kaldırımda yürümeye başladı. arkasındanda arkadaşları geldi.
Ateş deniz ve ali arazın evine giderken alp de ilayda yı evine bırakmak için yola çıktı. ali evin içinde telaşlı telaşlı arazı düşünürken deniz arazı telefonla arıyor ama ulaşamıyordu. ateş her zaman pozitif biri olduğundan iyi yönlü düşünmek için yarım türkçesiyle fikrini dile getirdi.
- belki de okuldan kaçtığımız için kızmışlardır
ali yeşil gözlerini devirerek ateşe ters bir cevap verdi
- araz ilk okuldan beri kaçıyor neden şimdi bu yüzden kızsınlar.
ateş diyecek bir şey bulamayıp susmayıo tercih etti
gerginlik devam ederken içeri alp girdi. yüzünde ki donukluğun yerine hüzün sarmıştı. ilk gördüğü köşeye oturup düşüncelere daldı. aslında aliyle konuşup bağıra bağıra ağlamak istemişti ama bunu yapacak cesareti yoktu. denize ve ateşe alinin geçmişi için araştırma fikrini sunmak istedi ama ondan da vaz geçti gine cesaret bulamamıştı. sessizliği bozmayan bir sesle düşüncelerini sesli düşündü
- zaten hep cesaretsizlikten kayıp ediyoruz....
sözün ardından bakışlar alpe yöneldi. alp ise duvarda ki ilaydanın resmi olan dev fotorafa bakıyordu.
alp'e nedemek istediği soracaklar dı ki alpin haklı olduğunu düşünüp vaz geçtiler.
ali kafasında intikam planlıyordu biliyordu ki bu planı sadece o yapmıyordu onunla beraber otuza yakın insan bu planın içindeydi. ama o kadar basit bir intikam istemiyordu.
araz abisinin onu getirdiği yere vardığında siyahlar içinde adamlar babasının ofisinin önünde nöbet tutyordular. araz abisini beklemeden hızla içeri girdi. hızlı yürüdükçe uzun sarı saçlarını bağlı tutan toka saçından kayıp düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇIKMAZI
عاطفيةHep istediği hayalleri vardı ve yıllar sonra onlara ulaştı fakat hayallerin ona yaşatacağı kabusları hiç hesap etmeden hayallerine koştu... HAYAL PERES VE AŞIK BİR GENCİN HİKAYESİ