AŞK ÇIKMAZI

KAR TANESİ

Yolda hızla ilerleyen ateş geride bıraktığı anılarına, geçmişine sürekli arkasına dönerek bakıp çektiği müthiş acı ile yolda ilerliyordu. içi kanağlayan ateş bir an şeytana uyup dostların yanına gidip son kez olsun onlara doya doya sarılmak istedi ve bunlara sebep olan her ne kadar olay varsa hepsini dile getirip eski günlerine geri dönmeyi umutladı ama yapamadı...

sevdiği kızı ve ilk arkadaşlarını ona bu yaşına kadar kardeş gibi gösterdiği sevgiyi yani servetini öylece bırakıp gitmişken kapıyı çalan araz hala kapıyı yumrukluyordu ateş ile deniz arasında ki olanları öğrenmişti ama ateşin böyle bir şey yapmayacağını bildiğinden birde ateşin ağzından olanları dinlemek istemişti  fakat o bilmesede soracağı kişi çoktan elinden uçup gitmişti.

Araz artık kapıyı çalmaktan bir şey çıkmayacağını anlayınca alp'i arayıp ateşin yedek annahtarını getirmesini istedi.  alp arazın isteği üzere anahtarı evden alıp hemen yola çıktı. alp i bekleyen araz ise derin düşünceler eşliğinde ateşin bir delilik yapmaması için dualar ediyordu. araz düşünür dururken alp aracını park etmeden araçtan hemen inip anahtarı araza verdi. anahtarı alan araz hemen kapının kilitine annahtarı sokup hucumla içeri girdi. araz ve alp evin içine girdiklerinde evdeki tüm çerçevelerin alındığını ve bazıların ise içinin boş olduğunu gördüler. telaş yapan araz hemen ateşin odasına çıkıp dolabına baktı ve gördüğü görüntüyle aklındakilerin doğru çıkması nedeniyle dert üstüne dert oluşmuştu. anlamıştı ki ateş olanlar sonrasını  çağreyi kaçmakta bulmuştu. araz boş dolap kapaklarından ellerini çekip hızla aşağıya inip alpi de peşine takarak aracına bindi. olanlArı anlayamayan alp merak ve telaşla araza bakarak olanları anlamaya çalışıyordu. araz ise aracını tıpki yarıştakiler gibi kullanıyordu tam sürat aklında ki yere ilerlerken yolda ki araçlarıda ölümle alay eder gibi solluyp makas atıyordu.

alp arazın tavır ve araç sürüşünden dolayı deliye dönmüştü ve arazı rahatsız edecek bir sesle  neler olduğunu sordu ama araz alpin cevabı yerine emliyet kemerini bağlamasını söyledi.

iyice deliye dönen alp torpitoya vurarak

- ne yapmaya çalışıyorsun  neler oluyor  niyetin ölmek mi diyerek öfke ve merağını gösteren tavırlarla araza bakmaya devam etti.  araz ise yoldan gözünü ayırmadan

- en uzak hava limanına gidiyoruz ateşi durdurmaya al şu telefonu ali yi ara yola çıksın belki ateş bizi kandırmak için yolda olabilir. dedi ve hızına hız katarak yola devam etti alp de arazın verdiği telefonu alıp aliyi arayıp arazın dediklerini anlattı. olanları duyan ali ise arazın dediğini yaparak yola çıktı.

araz evlerine en uzak hava limanına henüz yaklaşmamışken alp ise korkulu düşünceleri ile camdan dışarıya bakıyordu. ali ise yola kendisi ile beraber  diğer arkadaşlarını da çıkartarak aramaya koyulmuşlardı. geriye kalan deniz ise elif ile evde tartışmak ile mücadele ediyordular. 

aralık ayının sonları olduğundan dolayı hava oldukça soğuk ve karanlıktı. soğuk havanın etkisyle yolda ateşi bekleyen ali'ler de soğuğa aldırış etmeden arkadaşlarını arasalarda onlar hissetmeden vücutları donuyordu. bazı üşüyenler mola verirken ali ve gökalp aynı araçla yolda ateşi aramaya devam ediyordular. 

havalimanına varan alp ve araz ise araçlarından hızla inip hava limanın içine girdiler. korku telaş ve merağın bir araya geldiği bakışlar ile ateşi ararken  ateşin binebileceği ingiltere uçağı kalkmak üzere olduğunu öğrendiler. araz anonsu duyduğu gibi alpin yakasından tutarak kendisi ile beraber onu da uçağa doğru sürükleyerek hızla koştu.

uçağı görebilecekleri alana geldikelrinde kalkan uçağı gören araz ve alp boğazları yırtılacak şeklide " hayır ! " diyerek bağırdılar. Önlerinde ki engelleri  her ne kadar aşmaya çalıştılarsauçağı durduramamışlardı..  arazın ve alpin hareketleri çevredekileri de korku ve merağa sokmuştu. araz etrafındakilere vurarak bağırıyor yardım istiyordu ama kimse bir şey yapmıyordu. araz yş dolan gözlerini kalkan uçağa bakarak içinden anlamsızca sayıklamaya başladı.  arazın tepkilerine karşı alp tavrı ve duruşunu koruyarak arazı kendine getirmeye çalışıyordu. alp her ne kadar kötü olay yaşamış bir kişi olsada kendisi açısından hayattan en önemli olan sağlam duruşunun bozmamsı gerektiğini öğrenmesiydi. duruşu bir acı bir dert varsa yıkılmak yerien dik durup acıalrıyla savaşmalı ve sevdiklerinin yıklmasına engel olmaktı.