48

1.1K 97 26
                                    

*medya, 2:35


"Film güzelmiş,"

"Kendimi bir ekranda izlemek tuhaftı, hele ki sevgilimle." Robert ne kadar karşı gelmeye çalıştıysa da yine Chris kazanmış ve 'Yargıç' ı izlemişlerdi.

"Bu konuda rahat olur musun bilmiyorum ama," Chris kolunu omzundan çekmeden yan oturur pozisyona geçti. "Filmde Hank'in babasıyla olan ilişkisi senin hayatından izler taşıyor sanki, Iron Man filminde olduğu gibi. Senaryoyu okuduğunda o kısım mı seni etkiliyor kabul etmen için?"

Robert derin bir nefes aldı, bu konuyu konuşmak daima zordu. Ne kadar zaman geçerse geçsin ya da kiminle konuşuyor olursa olsun. "Evet, sanırım." diye itiraf etti. "Yani filmdekiler hayatımdaki olana göre çok daha iyi fakat baba-oğul ilişkisi daima savunmasız ve zayıf hissettiğim bir nokta. Sanırım bunu en iyi olduğum şeyle, yani oyunculukla birleştirip kendimce zayıflığımı yenmeye çalışıyorum."

"Herkesin bir zayıflığı vardır," Chris parmağını Robert'ın çenesine götürüp bakışlarını kendisine çevirdi. "Ama sen seninkiyle epey iyi başa çıkıyorsun. Berbat bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirdin ve bunun kimsenin başına gelmesini istemezdim ama böyle bir dönemi böyle harika bir yere çıkarabilecek tek kişi de sensin. Adını tüm dünya duydu ve oyunculuğuna hayranlar. "

"Umarım." Aslında önemli olan ya da istediği, hiçbir zaman şöhret veya para olmamıştı ama konuyu derinleştirmek istemiyordu Robert. Bu yüzden "Peki senin zayıflığın ne?" diye sordu. "Herkesin bir tane vardır diye az önce dedin yani bundan kaçmaya çalışma."

"Kulağa ucuz bir numara gibi gelebilir ama sensin," Robert gözlerini devirse de devam etti Chris. "Hep gaydim, kendi kendime kabul etmezken dahi ve birçok ilgimi çeken erkek oldu. Hepsi arasında beni tamamen ele geçiren yalnızca sendin fakat o sıralarda evliydin ve bende gizli gaydim, demek istediğimi anlıyor musun? O dönem fazlaca zordu çünkü sorunun ne olduğunu kimseye söyleyemiyordum veya dertleşip rahatlayamıyordum. Kimsenin yanında sarhoş olmama kuralım bile vardı, "

"Yani kısaca sevgiyi zayıflık olarak görüyorsun, diye düzeltti Robert. "Ben değil. Eşcinsel olman ve aşk, senin zayıflığın. En azından anlattığına göre."

"Hayır, eşcinsel olmam zayıflık değildi asla. Sadece istemediğim bir yöndü başlarda. Tabii birde yargılanma, kötü tepkiler alma korkusu ama zayıflık değildi. Benim kastettiğim tarzda zayıflık değil. Ayrıca sevgi konusunda net bir şey diyemem çünkü gerçek bir aşk yaşadığımı hissettiğim ilk kişi sensin. Yinede sevgi olsa dahi, sende varsın zayıflıklarım arasında. Bunu hep içimde yaşadığım için sana gerçekçi gelmiyor ama benim için fazla önemlisin Robert, ilk buluşmamızda da söylemiştim; bir cümlenle günlerce hatta haftalarca eve kapatabilirim kendimi ve bu en hafif kısımlarından."

Robert bakışlarını yine kaçamakça yana çevirdi, ne demesi gerektiğini de bilmiyordu."Sanırım bu iyi bir şey, değil mi?" diye mırıldandı. "Yani aramızdaki yaş farkı bazen canımı sıksa da ve gay ya da biseksüel olduğumu çok yakında öğrenmiş olsam da, seninle olmak hep harika hissettiriyor. Bu birkaç ay öncesi içinde geçerli, ilk Yenilmezler filminde bile arkadaşlığından etkilenmiştim ve kaliteli zaman geçiriyorduk."

"Bunun için epey emek sarfediyordum çünkü."

"Evet, ana fikri anladım ama güzel bir şeyler söylemeye çalışıyorum yalnızca." Robert güldü çünkü romantik sözler etmek çokta kolay değildi, en azından böyle ciddi bir konuşma sonrasında. Şakalaşma kısmında iyiydi ama böyle samimi bir anda duygularını anlatmaya çabalayıp ortamı mahvetmek istemiyordu.
"Sana karşı dürüst olacağım," dedi Robert Chris'in elini tutarken. "Senden gerçekten hoşlanıyorum ve yaşadığımız şeyden de öyle, fakat sevgi büyük bir kelime ve o konuda acelemiz olmasını istemiyorum. Seninle olmaktan mutluyum, elini tutmaktan, gözlerine bakmaktan, seks yapmaktan..." İstemsizce sırıttı Robert. "Yinede aceleye getirmek istemiyorum, birbirimizi yıllardır tanıyor olmamız harika bir çift olacağımızı kanıtlamaz. Yavaş ilerleyelim böylece karşımıza çıkacak sorunları halledip daha sağlam bir ilişki kurarız."

"Daha önce hiç bu kadar mantıklı sözler konuşulmadı," Chris hem eğleniyor gibiydi hemde duygusallaşmış gibi. "Seni bu yüzdende seviyorum, hep mantıklısın ve detayları da düşünüyorsun."

"Yüzündeki şu hüzünlü ifadeden kurtul," diye takıldı Robert. "Bir sonraki hamlemi engelliyor."

"Bir sonraki hamle--"

Robert konuşmasını yarıda keserek sevgilisinin dudaklarına yapıştı. Çılgın bir kararı vardı, bu kez üstte olacaktı.






who's the daddy? //downevans ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin