who's the daddy? //downevans ✔️

60 -2.final

Robert muhabirlerle dolu odaya gizlice göz attı ve endişeyi her bir hücresinde hissetti. Bugün hayatındaki dönüm noktalarından biri olacaktı, şüphesiz.

"İyi misin?"

"Evet tabiki." diyerek sevgilisine döndü Robert. "Umarım çok sinir bozucu olmazlar ve sakince hallederiz."

"Zaten çok fazla değiller, her kanalı ya da dergiyi çağırmadık. Sadece belli başlı bilinenleri. Böylece hem biz rahat olacağız hemde onlar üstümüze çok gelmeyecekler."

"Umarım."

Chris kollarını etrafına sardığında gözlerini kapayıp anın tadını çıkardı birkaç saniye. Sonra yanlarında menajerleriyle salona girdiler. Neyseki beklediği gibi adım attıkları anda onlarca soru ya da bağırış duyulmadı. Sessizlik içinde yerlerine geçip oturdular ve Chris masanın altından sıkıca elini tuttu.

Paul ön konuşmayı yaparak resimleri medyaya sızdıran şahsın mahremiyeti işgal ettiğini ve iyi niyete karşı suistimal edici davranışlarda bulunduğundan bahsetti. Takip edilme ve habersiz çekilen fotoğrafların internette yayınlanmasının bir suç olduğunu anlatarak gerekenleri yapacaklarını ve sorumluları bulmak üzere olduklarını söyledi ki bu gerçekti, Robert'ın tarifiyle ve Chris'in çevresi sayesinde kızı bulmak üzerelerdi. Sonrasında Paul asıl konuya geldi:

"Robert ve Chris dünyaca tanınan ve sevilen iki aktör ve birkaç kez aynı filmde çalışma fırsatı bulan iki arkadaş aynı zamanda. Aralarındaki sevginin geçmişe dayanmayıp son birkaç ay içerisinde arkadaşlıktan fazlasını istediklerini yeni anladıklarını belirtmek isterim. Çünkü birçokları bunu çarpıtıp farklı yerlere götürmek isteyecek hatta Robert'ın evliliğini 'sahte' olarak nitelendirecekler, eşcinselliğini saklamak için yaptığını... Bunlar tamamen saçmalık. 21.yüzyılda yaşıyoruz ve eşcinsellik veya ten rengi, ırk farkı nedeniyle ayrımcılık yapılması için fazlasıyla gelişmiş durumdayız. En azından teknolojik ve bilimsel olarak öyleyiz, belki bazı zihniyetler o seviyeye ulaşmamış olabilir. Fakat ben, Robert, Chris, Tom ve diğer birçok lgbt üyesi aşkın cinsiyet ayrımı yapmadığının taraftarıyız. Robert ve Chris asla homofobik ya da lgbt karşıtı olmadılar ve hayatlarının ilerleyen zamanlarında aşkı hemcinsinde buldular, ünlü olmaları onların linç edilmesini veya hakaret görmesini gerektirmez. Lütfen bu dediklerimi göz önünde bulundurarak saygı çerçevesi içinde sorularınızı sorun. Yalnızca birkaç tane için zamanımız var zaten."

Robert konuşmayı dinlerken bile biraz rahatlamıştı çünkü her bir cümle çok doğruydu. Ünlü oldukları için halkın gözü önündelerdi, bu çoğu zaman avantajlı bir durum olsa da böyle bir olayda dezavantajdı. Oysa ünlü olup adlarını herkesin bilmesi onların sıradan iki insan olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
İçine dolan rahatlık ve hafiflikle sevgilisine dönüp gülümsedi, her ne kadar şu an ona sesli dile getiremese de çok daha iyi olduğunu anlamasını sağlamaya çalışıyordu. Aynı gülümsemeyi Chris'in yüzünde de gördükten sonra Paul'a döndü ve başıyla işaret verdi. Artık soruları duymaya hazırdı.

İlk soru zayıf ve sarışın bir kızdan geldi. "Öncelikle sizi desteklediğimi bilmenizi isterim, bende bir eşcinselim ve anormalmişim tepkisi aldığım çok oldu. Belkide sizin gibi tüm dünyaya rol model olabilecek kişiler sayesinde tabuları yıkabiliriz ve bunun için teşekkür ederim, kaçmadığınız ya da geride kalmadığınız için." Kız gözlerinin altını elinin arkasıyla silerek yutkundu, belli ki o da zor zamanlar geçirmişti. "Sorum şu, bunu ilk anladığınızda ne tepki verdiniz ve aynı durumda olan diğerlerine tavsiyeleriniz neler?"