"Oldukça mütevazi bir evmiş," Robert odaları gezme işini bitirince salondaki koltuğa yayıldı."Evet öyle. İçecek bir şey ister misin?"
"Hayır teşekkürler," kollarını göğsünde kavuşturup gözlerini kapadı Robert. "Çok yorgunum, biraz uyuyacağım."
"Tamam, keyfine bak. Bende yiyecek bir şeyler hazırlayayım." Chris mutfağa yöneldiğinde "Umarım zehirlenmeyiz," diye mırıldandı Robert, kısık sesle. Duyulup yargılayıcı bakışlarla karşılaşmayı istemezdi. Ardından kendini uykunun rahatlatıcı kollarına bıraktı çünkü sabah erken uyanmıştı ve yolculuk hep yorulmasına sebep olurdu.
~~~
"Robbie! Hadi ama uyan artık."
"Lanet olası ismimi ne zaman öğreneceksin merak ediyorum," gözlerini açmadan cevapladı Robert.
"İsmini biliyorum ama Rob ya da Robbie demekte hoşuma gidiyor, alış artık."
"Hayır,"
"Bunu evet olarak alacağım. Hadi kalk ve mutfağa gel."
Uyumaya devam etme şansı olmadığı için huysuzca kalkıp mutfağa gitti Robert. Chris kendinden beklenmeyecek şekilde güzel görünen bir maza hazırlamıştı. "Bunları gerçekten sen mi yaptın?"
"Evet?" Chris sandalyeyi çekip oturdu ve 'bu nasıl soru' dercesine bir bakış attı. "Elbette ben yaptım, başka kim olabilir ki?"
"Sipariş etmiş olabilirsin? Üstelik madem bu kadar iyi yapıyordun neden bana geldiğinde mutfaktaki mücadelelerime rağmen yardım etmedin? Tam bir felakettim!"
"O hallerini izlemek eğlenceliydi çünkü," dedi Chris sırıtarak. "Sürekli sen gıcıklık yapacak değilsin ya."
"Harika." Robert sandalyeye oturup özenle hazırlanmış masayı tekrar inceledi. "Seninle hemen seks yapmamalıydım, hala utangaç olurdun ve seninle uğraşıp durabilirdim. Sen benimle uğraşamazken,"
"Gidişatımızdan memnunum ben," Chris Robert'in eline uzandı. "Bu kadarını hayal bile edemezdim ve çok mutluyum, senin sayende."
"Tamam, duygusallığı yemek sonrasına bırakalım. Acıktım."
"Afiyet olsun o halde, Bay Downey."
"Sizede, Bay Evans."
~~~
Robert ve Chris sarılmış film izlerlerken mesaj sesi yankılandı salonda.
"Boşver," dedi Chris. "Muhtemelen önemsiz bir şeydir."
"Hemen dönerim, sen izlemeye devam et." Robert telefonu alıp diğer odaya geçti, aslında mesaj çokta umrunda değildi ama dram filmlerini sevmezdi ve bunu sesli dile getirememişti; Chris izlemeye çok istekli göründüğü için. Mesaj bir bakıma kurtarıcısı olmuştu yani. Açtı ve üç mesajın ikisinin Jude Law'dan olduğunu gördü. Sherlock Holmes filminin üçüncüsü için görüşmeler devam ediyordu ve yakında çekimler başlayacaktı, o yüzden daha sık iletişim kurmaya başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who's the daddy? //downevans ✔️
FanfictionChris Evans instagram hesabı açarak sosyal medyaya katılır fakat anlayamadığı çok şey vardır, 'daddy' ya da 'stony' gibi. Yarı-Texting