SINIRSIZLAR(TAMAMLANDI)

Episode:12(''Kendi Ölümüne Yürüdü'')

Multimediaya ''Olsun'' şarkısını bırakıyorum. Dinle derim. ''Ben giderim İstanbul senin olsun...'' diyor Sertap ERENER!  :))

...........................................

KENDİ ÖLÜMÜNE YÜRÜDÜ

...........................................

Gözlerimi araladığımda karşımdaki perdelerini açık unuttuğum camdan gökyüzünü gördüm. Sanırım yeryüzü de tıpkı benim gibi dengesini şaşırmış ne yaptığını tam bilemiyordu. Aralık ayında olmamıza rağmen güneşin en yakıcı ışınlarını israrla pencereden benim bir artı bir evime doldurmasının başka bir açıklaması olamazdı.

''Günaydın Boss''

Maral'ın sesi ile kafamı sağımdaki yemek masasına çevirdiğimde boynumun tutulmuş olduğunu fark ettim. Binbir güçlükle doğruldum uyuyakaldığım berjerin üzerinde. Sanırım benimki dünyanın en rahatsız edici berjeriydi. Burada iki büklüm uyuya kalacak kadar yorgunmuşum demek. Ama dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Tabi Behram'ın anlattıkları dışında.

''Sen nasıl geldin buraya Maral?''

Elindeki menemen tavasını masaya bırakıp aniden yüzünü bana dönerek cevap verdi avukatımız:

''E sen dün gece beni ofisten alıp buraya getirdin ya Boss. Güya en güvenli yer senin evinmişte beni en iyi sen koruyabilirmişsin. Daha kendinden haberin yok...''

Bu kızın haklı olmasına sinirlensem de asıl üzüldüğüm şey son zamanlarda çok fazla unutkan olmaya başlamamdı. Derin düşüncelere daldığımı gören Maral sanki söylediklerine pişman olmuş da özür dilermiş gibi bir ses tonuyla:

''Zor zamanlar geçiriyoruz. Anlıyorum seni. Belkide bu katili bulma işini bırakmalıyız.''

Son cümlesini duymamla gözlerimi yerden kaldırıp onunkilere sabitledim. Gerçekten sinirlenmiştim. Ne söylediğini bilmiyor herhalde bu kız. Kızdığımı anlayınca devam etti:

''Yani zaten polisler gerekli araştırmayı yapıyorlar diye dedim Boss. Seni kötü etkiliyor bu durum baksana.''

''Bana kötü geliyor ama seni hiç etkilemiyor gibi Köstebek...''