Beşinci Bölüm: Fırtınalı Gece.

1.1K 35 26
                                    

Çoook selam**

Gün geçtikçe büyüyen bir aile olduk. Ailem olduğunuz için teşekkür ederim**

Neredeyse her bölümde bir yazarın anlatımıyla kısmı olacak. Bölümün başında veya sonunda.

Bana destek olmak için hemen bu satırın altına nokta (.) koyabilirsiniz.

Oy ve yorum yapmayı unutmayalım.<2

Bölüm sonunda görüşürüz...

-

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Beşinci Bölüm: Fırtınalı Gece.


"Yağmur tanesi gibiydim ben. Yaşamak için toprağa gittim."


(Yazarın anlatımıyla)

İdris uzun zaman sonra ilk kez böyleydi. Tereddüt etmeden gülüyor ve babasına vereceği haberin heyecanıyla yerinde duramıyordu. Kucağındaki kızını on dakikanın içinde kaç kez öpmüştü kim bilir. İçindeki o tarifi olmayan üzüntünün birazı son bulmuştu. Bunu düşündüğü her an kızının yanaklarını bir kere daha öpüyordu. Kızı Sırma'yı hoplatıp zıplatırken telefon sesiyle irkilip arka cebindeki telefonunu çıkardı. Arayan Berfu'ydu, karısı.

"Berfu..." dedi mutlulukla. "Söyle canım karım."

"İdris... bugünkü... kızlar... şey değil mi ya?" Berfu anladığı şeyin doğruluğunu teyit istermişçesine kem küm ederek sormuştu. Yoksa o da biliyordu ve anlamıştı. Tanımıştı onları.

"Evet Berfu onlar." dedi gururla karısına. Berfu içinde tuttuğu nefesi sesli bir şekilde verip içine doğan huzuru sesine yansıttı.

"Hadi hayırlı olsun. Bulmuşsun kızları. Gerisi çorap söküğü gibi gelir artık. Ben kapatıyorum, Sırma'ya dikkat et. Öpüyorum ikinizi de."

"Bizde seni öpüyoruz." diyerek kapattı telefonu ve beklemeye başladı.

Bugün babası Ahmet'le yaylaya çıkacaktı ama çıkmamıştı. Arabaya kızını yerleştirip direksiyona geçti. Sakin bir şekilde kullanmaya çalışsa da yapamıyordu. Ayağını gaza hafifçe basamıyordu. Tam on iki yıldır bu anı bekliyorlardı çünkü ailecek. Bugün onlar için en önemli günlerden biriydi.

Yaklaşık yarım saatlik bir yoldan sonra kızını da alıp sakin adımlarla yayla evinin bahçesinde balık kızartan babasının yanına doğru gitti. Ahmet son anda fark etmişti oğluyla torununu.

"Amanda aman, benim Sırma'm mı gelmiş. Hoş gelmiş." Ahmet, ona gülücükler atan torununu kucağına alıp sevmeye başladı.

"Baba..." dedi İdris 'bi konuşsak olur mu' der gibi. Ahmet'in gözleri Sırma'daydı. Küçücük olan ellerini öpüp yanaklarını okşuyordu. Tek torunuydu sevmesin mi?

Si Sorti: Sen Neredeydin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin