İlk kitap için yavaş yavaş sona geliyoruz ve asıl konuya girmeye çok az kaldı. Yukarı bıraktığım müziği açmayı, oy ve yorum yapmayı lütfen unutmayın^^^
Bir de destek olmak için buraya (.) nokta bırakabilirsiniz.
Son olarak da başladığınız saati buraya bırakın, kimler aynı saatte başlamış görelim<2
Bölüm sonunda görüşmek üzere*
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
On İkinci Bölüm: Kimsesizler Matemi.
(22 Haziran 2006)
Gözüm yolda, kulağım açtığım şarkıda ve aklım Rüzgar'daydı. Ya da açtığım şarkılar onu aklıma getiriyordu bilmiyorum. O son hali, sessizliği, ters giden şey... Birkaç dakikada ömründen ömür gitmişti sanki. Şu an aklımda olan tek şey oydu. Rüzgar. Adını bile hatırlamadığım sevgilimi mi kıskandı diyeceğim ama kıskanması için bir neden de yok ortada.
Son tavrını bence çokta kafaya takma. Sonuçta Elif-
Tamam Timsah, kapatalım Rüzgar konusunu...
Yurdun kavşağına döndüğümde telefonum çalmaya başladı. Arayan Ada'ydı, hızla açıp kulağıma götürdüm telefonu.
"Saniye Abla'yı araya sokup izin aldım," diye devam etti.
"Sebep?" diye yineledim sorumu.
"Sebebi şu abla; Meryem geldi. Şu an onun evindeyiz ve seni bekliyoruz." Sallana sallana yürürken birden kendimi koşar adımlarla kaldırımda giderken buldum. Dolmuşa ya da bir taksiye binmek o an ki heyecanla aklıma gelmemişti. İnsanlara çarpa çarpa geçerken birinin arkamdan 'Herhaldesevdugivar' dediğini duydum. Meryem'in yurda uzak olan evi bu hızımla çok kısa gelmişti. Siteye girip apartman merdivenleri çıkarken artık kalbim heyecandan değil yorgunluktan hızlı atıyordu. Dördüncü katın merdiven bitimindeki kapıyı tıklatıp hemen önüne çöküverdim. Nefes nefese oturduğum yerde kendime gelmeye çalıştım.