Keyifli okumalaarr💙
🏀
Gözlerini bizim tarafa çevirip saçlarını havalı olduğunu düşündüğü bir şekilde düzelttikten sonra ellerinin arasındaki topu çembere attı. Top da bu uğraşını sonuçsuz bırakmak istemiyor olmalı ki ona destek çıkarak çemberin içine girdi. Çevreme koğuşlanmış olan kızlardan mide bulandırıcı bir iç çekme yükseldi. Gözlerimi kapatıp elimi yüzüme vurdum. Cidden mi?
Ayaklarım onlar yerine yeri dövmeye devam ederken ani bir şekilde döndüm onlara. "Kızlar Euroleague, NBA ne bileyim Basketbol Süper Liginde falan bunun alası oluyor açayım bir videoda iç çekişin hakkını verin bari!" diye cırladığımda Erem de dahil göz devirdiler.
Sena ağzındaki sakızı patlatıp "Sende bunun üst versiyonu var tabi, ondan böyle aklı selim kalabiliyorsun. Kızım şu çocuğa Allah için bir alıcı gözüyle bak, çok iyi değil mi ya?" dedikten sonra omuzlarıma asılıp artist artist top çeviren çocuğa bakmaya zorladı beni.
Şimdi tövbe çekip önüme bakmam ve sevdiceğimin bir erkeğe alıcı gözle baktığımı öğrendiğindeki sinir krizini düşünüp gözlerime hakim olmam gerekiyordu ama o Işık denen kız aklıma gelince sanki öğrenecekmiş gibi hırsla baktım. "Yani hoş çocuk yalan yok ama öyle görmemişlik yapılacak kadar değil. Arsızlık yapıyorsunuz siz şu an bayağı ama!" dediğimde senkronize olmuş bir şekilde göz devirdi ler tekrar. Beyinlerini kullanıp da desteklemelerini beklememiştim zaten.
"Karışma bize, ne yaptığımızı biliyoruz. Alıcı değil, bakıcıyız. Bu çocuk bize bakmaz." diyen Erem'e gözlerim yerinden çıkacakmış gibi baktım.
"Mal mısınız acaba? Elin kıçı boklusunu niye kendinizden üstün görüyorsunuz?" diye sorduğumda Şimal kafama vurdu. Ters ters baktım ona. Niye vuruyordu şimdi?
"Onun için mi diyoruz kızım? Böyle erkekler genelde çirkin kızlarla çıkar, bu yazısız kanunu bilmiyor musun?" dediğinde kaşlarımı kaldırarak hayretle soluklandım. Neler neler düşünüyorlardı yahu!
Aklıma gelen detayla kaşlarımı çattım. "Ben şimdi çirkin mi oluyorum la o zaman?"
Bu seferde Erem vurdu kafama. Vura vura salak edeceklerdi beni belli olmuştu. "Saçmalama! Siz ististasınız tıpkı Ryan ve Blake aşkım gibi. Kırk yılda bir başa geliyorsunuz." dediğinde anında şımarıp kedi gibi mırladım. "Yiaa!"
Kızlar gülüşerek benim bu komik halimle dalga geçtiler ama onları umursamadım. Kalp hoplatan ilişkim söz konusu olunca tam bir avareye dönüyordum. Canım biz...
Sare saçının lülesini parmaklarının arasında döndürürken iç çekti. "Keşke o istisna bize de uğrasa ya! Annem bu gidişle, kel ve göbekli biriyle evleneceğimi söylüyor." Dehşet içinde döndü bize. "Öyle bir şey yapmam değil mi?"
Onun kokoş hallerini bildiğim için gülerek tiye aldım. "Ben gider evlenirim sen yine evlenmezsin kızım! Kel ve göbekli diyor birde ağağağa!" diyerek ellerimi sallayıp benim gibi gülme krizine girmiş olan Erem'in ellerine vurdum.
Sare gözlerini devirip itekledi beni. "Büyük konuşma, büyük konuşma! Gözüm döner, büyü müyü yaparlar bana bir bakmışsınız evlenmişim hatta kucağımda bebek var. Lütfen büyük konuşmadan iyi dileklerimizi sunalım." dediğinde büyük konuşunca hep o dediklerimin başına geldiği aklıma geldi, dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi kaçırdım.
"Ben bir şey demedim."
Nasıl bir şom ağızlı olduğumu bildikleri için cık cıkladılar beni. Ne? Böyle uğursuz, bahtsız bedevi olmak benim suçum değildi. Bende isterdim şans suyuna bulanmış bir şekilde doğayım ama olmamıştı işte benim de payıma düşen buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13 Numara
Teen FictionAcıyan yaralarım vardı benim kendime bile itiraf etmediğim, gülüşlerimle sakladığım. Acıyan yaraları vardı onun ne yaparsa yapsın şifasını bulamadığı. Kalbini kalbime denk düşür yaralarımız gibi. Karış tenime, buluşsun ruhlarımız buluşsun ki bi...