Beril
Bugün daha haftanın 2. Günüydü ve yine prova günüydü ki bu yine dördümüz bir arada olacak demekti. Hem bunun için mutlu oluyor hem de üzülüyordum. Ya onun için duyduğum şeyler heyecansa? Ya mira benim hayatımın gerçek aşkıysa? Mira beni aradı ve birlikte okula gitmeyi teklif etti. Kabul ettim. Gelip beni yeni motoruyla alacaktı. Hazırlandım ve aşağıya indim. 5 dakika sonra mira motorla geldi ve yanımda durdu. Arkasına oturdum ve beline sarıldım.
Beril: gidelim kaptann
Mira: günaydın aşkım
Beril: günaydın
Motor yolculuğu itiraf etmeliyim ki çok güzeldi. Okuldan içeri girerken bütün gözler üzerimizdeydi. Ve bir çift göz daha. Eslemle göz göze geldik ve donuk ifadelerle bana baktı. Sonra azra arkasından ona sarılınca elini tutup içeri girdiler.
Mira: amma da baktılar ha
Beril: ee iki eşcinsel bir motorla bir okula girerse öyle olur:D
Mira: aşkım yaa
Gülümsedim ve içeriye girdik. Sınıfa girince eslem yine o donuk gözlerle bana bakıyordu.
Beril: günaydın arkadaşlar
Hande: günaydın şekerim, noldu ya görüşemiyoruz ne zamandır?
Beril: öyle oldu valla sen nasılsın hayatın nasıl gidiyor
Hande: nasıl gitsin idare ediyorum
Beril: cansız yapabiliyor musun
Hande : ben onunla mutluydum ama kıskançlıklarına daha fazla katlanamadım bilirsin, zorlanıyorum ama böyle olmak zorunda...
Mira: ah güzelim benim ya severek ayrılmak ne demek bilirim
Beril: ya bilir misin?
Mira: evet yani seninle aramızdaki ayrılık değildi ama hafızanı kaybettiğinde bir çeşit ayrılıktı benim için, ama şu an o kadar mutluyum ki, iyi ki sana sahibim sevgilim. Sensiz bir hayat düşünemiyorum.
Bu sözleri söylerken eslem de bana ve miraya baktı. Ne söyleyeceğimi merakla bekler gibiydi.
Beril: çok tatlısın
Eslem gülerek kafasını sıraya gömdü.
Hande: kız sana o kadar güzel şey söyledi, çok tatlısın biraz hafif kalmadı mı kanka
Mira: ben onun içini bilirim, güzel sevgilim benim
Yaa güzel sevgilinin içini bir görsen şaşırırsın ama... seni keşke incitmesem. Ama arkadaki o kişi için hissettiklerim daha gerçekçi geliyordu. Ya da öyle hissediyordum. Düşüncelerime tekrar dalınca mira beni dürttü.
Mira: aşkım sana diyorum yaa ne dersin ?
Beril: neye ne derim?
Mira: üniversiteye geçmeden bu yaz böyle ufak bir törenle yüzük taksak?
Beril: Ne yüzüğü ya?
Eslem gözlerini germiş sinirli sinirli bu tarafa bakınca azraya çaktırmamak için yüzünü döndü.
Mira: nasıl yani ne yüzüğü, yüzük işte
Beril: saçmalama mira ergen miyiz biz yüzük takacağız
Mira: yani öyle değil hani bu lezbiyen kızlar kendi aralarında işaret parmaklarına yüzük takarlar ya
Beril: bilmiyorum bakarız
Mira: ya demek sana ergence geldi öyle mi
Beril: aman mira sabah sabah
Mira: noldu benimle Üniversitede birlikte görülmek istemiyor musun rezil olurum diye mi korkuyorsun
Esleme baktığımda sinsi sinsi gülüyordu
Beril: bebeğim ne alaka yaa uykumu alamadım ben sen nelerden bahsediyorsun
Mira: iyi bugün sen tek başına otur da aklın başına gelsin
Beril: hadi ama yaaa
Mira eşyalarını toplayıp handenin yanına geçince ben de bir şey yapmayıp kafamı sıraya gömdüm ve hoca gelene kadar uyumaya karar verdim. Arkadan miranın söylenmeleri geliyordu.
Mira: şuna bak ya gönlümü alacağı yerde umursamıyor.
Hande: kanka abartma sende
Mira: tamam neyse ya uzatmam zaten fazla biz küs kalamayız
Azra: kızlar ben eve gidiyorum ya
Hande: ne oldu ki?
Azra: karnım çok ağrıyo dayanamayacağım
Eslem: ben onu geçirip geleyim.
Kafamı kaldırdım ve eslem azrayı geçirip geldi.
Eslem: ben de bari tek oturmayayım beril'in yanına geçeyim
Beril: hıhh birileri beni cezalandırabileceğini sanmış.
Mira dil çıkarıp göz devirince güldüm.
Hande: kanka azra neden rahatsızlandı ki?
Eslem: ya dün bende kaldı da üstü açık uyumuş biraz üşüttü.
Beril: dün sende mi kaldı azra
Eslem: evet, sevgilim olduğu için normal değil mi
Beril: yoo normal hatta ben de bugün mirada mı kalsam
Mira: ben sana küsüm
Hande: fenaa küstü
O sırada hoca içeri girince muhabbetimiz bölündü. Eslemle birbirimize manalı bakışlarla bakıp önümüze döndük. Ben dersin akışına kapılıp not alırken sırtımda bir dokunuş hissetmiştim. Eslem belli etmeden arkasına yaslanmış, elini arkaya atıp elini belimle sırtımın oralarında gezdiriyordu. Karnımda kelebekler uçuşuyor, yüzüm kızarıyor, ellerim karıncalanıyordu. Defterini önüme çekip yapma diye yazınca gülümsedi ve elini geri çekti. O sıra mira ile göz göze geldik. Gülümsedim ama o bana kırgınca bakıyordu. Çok abartmıştı. Yüzük takmakta neydi yani...
Mira
Dersi dinlemeden etrafa boş gözlerle bakıyordum. Hande sessizce bana eğildi.
Hande : kanka yüzük olayını abartmadın mı, kırılacak bir şey değidi yani
Mira: olay yüzük değil hande
Hande : ne o zaman?
Mira: beril bana 1-2 gündür soğuk davranıyo. Hatta abartmassam 1 haftadır. Gözleri hep karmaşık bakıyor, sözleri samimi gelmiyor. Eskisi gibi aşkımlı cicimli konuşmuyo
Hande: hadi ya, canı bir şeye sıkıldı belki.
Mira: bilmiyorum, devam ederse konuşucam yine de.
Beril
Teneffüse girince handeyle mira kantine gitti. Sınıfa kimse kalmamıştı. Ben ve eslem vardık. Ben sıranın üzerine yatmış etrafa bakıyordum. O da sıranın üzerine yatınca göz göze geldik ve bakışıp susuyorduk. Elini kaldırdı ve saçıma getirdi. Yavaşça okşamaya başladı. Sonra yüzüme geldi ve yanağımı okşadı.
Beril: neden bunu yapıyorsun
Eslem: içimden geliyo
Beril: yapma biri gelicek
Eslem: ha gelmezse hoşuna gider yani
Beril: azra sende mi kaldı
Eslem: evet dedim ya
Beril: beraber mi uyudunuz
Eslem: hıhı
Beril: sana sarıldı mı
Eslem: evet
Beril: sen ona sarıldın mı
Eslem: hayır benim arkam dönüktü
Beril: iyi
Eslem: sen de miraya sarılıyodun bugün
Beril: motordan mı düşseydim
Eslem: (gülümser) doğru
Beril: mirayı seviyorum
Eslem: ama beni daha ç-
Beril: sus
Eslem: neden
Beril: duymak istemiyorum
Eslem: gerçeğimi
Beril: ben gerçeğimi biliyorum
Eslem: saçların çok güzel kokuyor
Beril: bugünlük yeter beni derste zor durumda bırakma mira anlayacak
Kalktım ve pencerenin önüne geçince sınıfa bir kaç kişi girince rahatladım. Eslemde önündeki defteri karalamaya başladı. Ben de sınıftan çıktım. Mira ve hande gelmişti. Mirayı çağırınca elindekileri handeye verip benimle geldi. Onu bir köşeye çektim ve özür diledim. Sarıldık ve sınıfa el ele girince eslem hüzünlü gözlerle bize baktı.
Eslem: ee çifte kumrular barışmış ben yerime geçeyim
Sesi titremişti. Bu beni üzmüştü. Gün bitmişti ve azra olmadığı için hoca provayı iptal etmişti. Evlerimize dağılmıştık. Aklımda eslem vardı. Yaşadığımız o güzel andan sonra mirayla barışmam onu üzmüştü. Onu üzdüğüm için ben de üzülmüştüm. Kafamı bir türlü toplayamıyordum. Mira ile bile ilgilenmiyordum. Aklıma onunla ilk sevgili olduğumuzdaki yürüdüğümüz sahil gelmişti. Oraya gidip kafa dinleyecektim. İçimden oraya gitmek geliyordu. Arabaya atladığım gibi oraya gittim. Sanki o da oraya gelecekmiş gibi heyecanlıydım. Arabadan indim ve biraz oturdum. Denizin tam kenarındaydım. Onu bekliyor gibi hissediyordum ama buraya neden gelsin ki? Birkaç taş alıp denize attım.
Hava soğuk, sadece ayaklarımı sokacağım
Gelen sesi duyunca arkama baktım ve onu görünce çok şaşırdım. Eslem karşımdaydı. Kocaman gülümsedim ve koşarak onun boynuna atladım. Elleriyle belimi sardı. Ellerimle saçlarını okşadım.
Beril: burada olduğumu nereden bildin
Eslem: bilmiyordum, ben buraya kalbimin sesini dinleyip geldim
Beril: ben de, ben de kalbimi dinledim
Eslem gülümsedi ve elleriyle yüzümü tuttu. Eğilip dudaklarıma öpücük bıraktı. Geri çekildi.
Eslem: tokat atmayacaksan devam edeceğim
Güldüm ve onu çekip dudaklarına yapıştım. O elleriyle belimi sarmıştı, bense boynuna sarılmıştım ve dudaklarımız birleşmiş kalbimiz nasıl yönlendiriyorsa öyle hareket ediyordu. Ayrılınca alnımı alnına yasladım... telefon çalıyordu. Çıkardım. Arayan mira... eslem telefonu gördü.
Eslem: açma
Beril: açmak zorundayım
Eslem: boşver
Esleme üzgün gözlerle bakıp telefonu açtım...
