"Pekala çıkışta sizi alırım, tamam mı?" dedim Lily ve Katy'ye bakarak "Peki" dedi Katy. Lily'nin de elini tutarak, resim kursu binasına girdiler. Arkalarından bakıp gülerken, birinin kolumu dürtmesi ile irkildim. Canan tüm asaleti ile karşımda dikiliyordu.
"Bir sorun mu vardı?" dedim.
"Demek kızların yeni bakıcısı sensin. İlginç daha büyük birini beklerdim" dedi ukala bir şekilde.
İşin ilginç yanı şu ki, bizi takip etmişti, ne kadar ürkütücü bir kadındı. Derin bir nefes alıp "En azından anneleri gibi sorumsuz değilim." dedim aynı ukala tavırla.
"Benimle konuşmalarına dikkat et ufaklık" dedi. Ufaklık mı? Bu kadın kendini ne sanıyordu böyle?
"Biliyor musun senin seviyene inmeyi düşünmüyorum"
"İnemezsin çünkü ben en tepedeyim" dedi kendini yükselterek, tuhaf bakışlarımı üzerinde gezdirirken "Aşağıdan kıçını göre biliyorum" dedim, yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirerek, arkamı dönüp yürümeye başladım.
"Mahkemede bunu kullanacağım biliyorsun değil mi? Kızlarıma böyle biri bakamaz" dedi bağırarak. Yüzümde ki gülümsemeyi bozmadan "Evet haklısın mahkemede görüşmek üzere" dedim ve el salladım, yüzü sinirden kızarırken bende arkamı dönüp yoluma devam ettim.
**************************
Elimde ki elbiseye bakıp "Sana inanamıyorum Ece nasıl öyle birşey söyledin" dedi Betül kabinde pantolon deniyordu ve Canan ile olanları anlattığım için gülme krizine girmişti. Sonunda kabinden çıkıp, ayna karşısında kendine baktı. Kızların, resim kursundan çıkmasına bir saat kalmıştı.
"Yüzünü görmeliydin Betül, sinirden deliye dönmüştü" dedim gülerken.
"Nasıl oldu?" dedi pantolunu gösterirken.
"Güzel oldu bence almalısın" dedim tebessümle.
"Elbiseyi denemeyecek misin?" dedi.
Olumsuz anlamda kafamı sallayıp "Beğendim alıyorum denemeye gerek yok." dedim omuz silkerek.
"Peki ben pantolunu çıkartırken sende ödemeni yap" dedi Betül tekrar kabine girerken. Kasaya geçip ödemeyi yaptığımda Betül'ün gelmesini bekliyordum "Gidebiliriz"dedi.
"Pantolonu almayacak mısın?" dedim.
"Hayır bir önce ki mağazada ki daha hoştu onu alacağım" dedi.
Gülümseyip "İyi peki ama benim gitmem gerek kızları almalıyım"
"Bazen seni evli ve çocukları olan bir kadın sanıyorum"
Koluna yumruk atarak "Saçmalama" dedim gülerek.
"Saçmalamıyorum Ece ne zaman birşey yapmak istesek kızlarla takılıyorsun. Aklıma ne geldi işimi bıraksan acaba" dedi. Gözlerim kocaman açılmış ona bakarken "Sen delirdin?" dedim.
Yol kenarında bir taksi durdurarak "Şaka yapıyorum aptal şey" dedi bana sarılıp, yanaklarıma sulu öpücük kondururken "Görüşürüz" dedim, taksiye binerken telefonum çalmıştı, cebimden çıkartıp ekrana baktım. Gördüğüm isimle önce irkilsemde, sonra telefonu açtım "Efendim" dedim "Şirkete gel hemen" dedi Eric emri vaki bir ses ile "Kızları almam gerek" dedim "Merak etme onlar zaten burada" dedi.
"Nasıl? Yani çıkmalarına daha.." sözümü bitirmemişken Eric konuştu "Ece bir şoför gönderdim ve onları aldırdım seninle konuşmam gereken birşey var buraya gel" dedi ve telefonu kapattı, şaşkın bir şekilde telefona bakarken "Nereye gidiyoruz?" diyen taksi şoförüne kafamı kaldırıp baktım. Adresi söyleyip, Eric'in benimle ne konuşmak isteyeceğini düşündüm. Umarım kötü birşey olmamıştır dedim kendi kendime.