Eric arabayı hızla hava alanına sürerken, aklımdan bir çok düşünce geçiyordu. Ceyda ne gibi belaya bulaşmıştı? Eric'le evlenmemiz gerekiyordu. Başka bir sorun çıkmadan hemen önce. Bugün evlilik işini halletmemiz gerekti. Derin bir nefes alıp "Biliyorum bana kızgınsın hem de çok. Bugün şu işi halledelim, evlilik işini yani" dedim göz ucuyla Eric'e bakarak. Dikkatli bir şekilde araba kullanmaya devam ediyordu "Ceyda'yı aldıktan sonra bunu konuşuruz" dedi sert bir şekilde "Peki" dedim çekingen bir şekilde, kafamı camdan tarafa çevirip, dışarıyı izlemeye başladım. Yaklaşık onbeş dakika sonra hava alanındaydık, telefonu çıkartıp Ceyda'yı aradım "Biz geldik dışarıda seni bekliyoruz" deyip telefonu kapattım. Bir kaç dakika sonra Ceyda küçük bir valizi ile çıkış kapısında belirdi.
Aman Allahım berbat gözüküyordu. Ağlamaktan gözleri şişmiş ve her zaman ki güzelliğini koruyan Ceyda gitmiş, yerine bambaşka biri gelmişti. Beni gördüğünde koşarak yanıma geldi. Sarıldığında bende ona karşılık verdim. Son gördüğümden daha çok zayıflamıştı "Seni gördüğüme o kadar çok sevindim ki. Bana yardım etmeyeceksin sandım" dedi ağlayarak.
"Saçmalama biz kuzeniz unuttun mu? Ne olursa olsun yardım etmeliydim sana" dedim ona daha çok sarılarak.
Eric öksürdüğünde birbirimizden ayrılıp ona baktım "Ceyda, Eric benim nişanlım, Eric kuzenim Ceyda" dedim kısa bir tanıştırma yaparak. Ceyda şaşkın bir şekilde elini uzatıp "Memnun oldum" dedi "Bende" dedi Eric ifadesiz bir şekilde, Ceyda'nın elini sıktı.
"Hadi gidelim bugün çok işimiz var zaten" dedim. Hep beraber arabaya bindiğimizde kimse konuşmuyordu. Sessizlik beni rahatsız ederken "Amcamın haberi var mı? Burada olduğundan Ceyda" dedim. Ceyda derin bir nefes alıp "Hastanede staj yaptığımı sanıyorlar. Onlara bunu söyleyemem olaylar çok karışık. İstanbul'da bir arkadaşım vardı aslında onun yanına gelmiştim ama pek beni umursamadı. Sonra aklıma sen geldin" dedi.
"Anlıyorum" dedim kafamı aşağı yukarı sallarken "Geldik" Eric'in sesini duymam ile kafamı dışarıya çevirmem bir oldu. Arabadan inip Ceyda ve ben ağır adımlar ile eve girdik. Kızlar ve Cüneyt çoktan kahvaltı yapmaya başlamıştılar bile, Cüneyt Ceyda'yı görünce içtiği portakal suyunu püskürtmek zorunda kaldı "Onun burada ne işi var?" dedi elini kaldırıp Ceyda'yı göstererek.
"Sakin olur musun?" dedim, kızlar da şaşkın bir şekilde bize bakıyordular "Bu kızda kim?" dedi Lily meraklı bir hali vardı.
Ellerimi saçlarımın arasından geçirip "Kuzenim Ceyda kızlar. Ceyda bu doğa üstü tatlılıklarda Lily ve Katy Eric'in kızları" dedim. Ceyda daha çok şaşırarak bana bakarken "Nasıl yani sen ve o... Anlamadım" dedi.
"Sonra anlatırım hadi yukarı çıkalım. Duş al hem kendine gelmiş olursun" dedim, Ceyda kafasının olumlu şekilde sallayınca "Hadi bu taraftan" diyerek beraber yukarıya odama çıktık.
"Pekala" diyerek banyo kapısını açıp onu içeriye soktum "Burada duş alabilirsin benim odam burası, rahatına bak." dedim tebessüm ederek.
"Teşekkürler" dedi tebessüm ederek "Aşağı iniyorum ben sonra kahvaltı yaparız" dedim.
"Olur" dedi kuru bir sesle.
Banyodan çıkıp onu yalnız bıraktım. Koridora çıktığımda, Eric odasından çıkıyordu, takım elbise giymişti. İşe mi gidiyordu? Bugün gelinlik bakıcaktık ama "İşe mi gidiyorsun?" deyip surat astım.
"Evet" dedi "Neden? Bugün birlikte gelinlik bakıcaktık" dedim daha çok surat asarken.
"Saat dörtten sonra seni evden alırım. Halletmem gereken bir kaç iş var" dedi sert bir şekilde "Bana kızgın mısın?" dedim çekingen bir tavırla.