ELEVEN

907 80 25
                                    

Jimin'den

Hala sırtımda olan Chaeyong'u itmeye çalışırken birden saçımı çekmeye başlamasıyla devrelerim attı.

Hemen onu elinden tuttum ve saçımdan uzaklaştırmaya çalıştım.Ama nafile kene gibi yapıştı kız.

"Lan bırak saçımı!Ahh!Ulan yardım edin!Gitti güzelim saçlar!"diye yakınırken diğerleri sadece izliyordu.

Diğerleri de kavgaya karışınca ortalık savaş alanına dönmüştü.

Chaeyong sonunda saçımı çekmeyi bıraktı ve sırtımdan indi.

Derin bir nefes alıyordum ki yüzüme gelen yumrukla neye uğradığımı şaşırdım.

Yüzüzümü tutarken sinirlenmemeye çalışıyordum.Hadi ama!Yine mi?

"Yeter lan! Kızım bir yerinde dur!"diye bağırıp geriye doğru bir kaç adım attım.Diğerleri de bana dönerken Namjoon hyung kızlara döndü.

"Kızlar biraz sakin olun."dedi sakince.Kızlar ona hayretle bakarken Jisoo sonunda dayanamamış olacakki harekete geçti.

Ne mi yaptı? Namjoon hyunga kafa attı.O neye uğradığını şaşırırken Cl araya girdi.

"Kızlar sakin olun!Hem kim bu Alice?"diye sordu.Chaeyong geri çekilip konuştu."Ablam."dedi hüzünlü bir sesle.

Cl sinirli bir şekilde bize bakarken göz göze geldik.Sırıttım o bana sinirli bir şekilde bakarken.

"Bizi hafife almayın.Bu arada Chaeyong iyi tarafından bak."dedim hala gülerken.O sesim duyduğu gibi yumruklarını sıkmış ve üzerime atlamamak için zor dururken konuşmaya devam ettim.

"Hiç değilse nasıl öldüğünü ve kimin yaptığını öğrendin."dedim.

Tam üstüme atliyordu ki CL onu tuttu.

"İnsan kanı içmek yasaklandı.Bunu bilmiyor musun?"dedi Cl.

"Bu yasaklanmadan önceydi.Yani yine sizin hatanız."dedim Cl'e.

Biz keyifle gülerken Cl Chaeyong'a döndü.

"Ben üzg-"
"Her ne kadar nefret etsem de bu piç haklı.Suç sizin."dedi CL'in sözünü bölerek Chaeyong.

Bana hak vermesine mi şaşırayım?

Yoksa bana piç demesine mi şaşırayım?diye düşünüyordum ki ikincisinin daha baskın geldiğini anladım ve nefes alıp konuştum.

"Düzgün konuş!"dedim sinirle.

Güldü.Güldü ve hatta kahkaha attı.Biz ona garip garip bakarken konuştu.

"Neden zoruna mı gitti küçük bey?"diye sordu alayla.Yüzüme piç bir gülümseme yerleştirip cevap verdim.

"İstersen sana küçük olmadığımı kanıtlayabilirim."dedim.Göz devirdi.

"Her neyse bu kadar sohbet yeter hadi yürüyün Bangtan."dedi Jin hyung.

"Eve mi?"diye sordu Tae.Onu kafasıyla onayladı Namjoon.

Tae eve ışınlanırken bizde meleklere el sallayıp eve koştuk.Tabi el sallamanın ardından Chaeyong'a göz kırpmamın ve onunda çığırması eşliğinde.

Gülerek yavaşladım evi görünce.Hoseok hyung kapıyı açıp içeri girdi bizde onu takip ettik.Hepimiz kendimizi salondaki koltuklara attık.

"Ayy! Öldüm ya!Çok pis vurdu kızlar!"dedi Yoongi hyung sitem ederek.

"İyi de sana dokunmadılar ki!"dedi Tae.Yoongi hyung birden kahkaha atmaya başladı.

"Biliyorum."dedi sinir bozucu bir sesle.Aramızda dayak yemeyen tek kişi olmanın haklı gururunu yaşayarak.

"Çok pis vurdu zalımın kızı!"dedi Jungkook Lisa'yı kast ederek.Aynı zamanda da ne zaman aldığını bilmediğim aynayla yüzünde çizik var mı diye kontrol ediyordu.

"Ohh be!Yüzüme dokunmamış."diye de ekledi.

"Ee şimdi ne yapacağız?"diye sordu Jin hyung.

"Bekleyeceğiz.Yeni hamlelerini."dedi Namjoon hyung.

______________

Chaeyong'dan

Sinirli bir şekilde sarayın koridorlarında Doğa Ana'nın odasına doğru yürüyordum.Diğerleri arkamdan gelirken bana durmamı söylüyordular ama umursamıyordum.

Sonunda odasına gelince kapıyı tıkladım.
"Gel!"dedi Doğa Ana.Hemen kapıyı açıp içeri girdim.Diğerleri de arkamdan girerken Jennie unnie kapıyı kapattı.

Hemen saygıyla eğilip doğruldum.Kızlarda aynısını yapınca Doğa Ana konuştu.

"Bir sorun mu var kızlar?"

"Evet var.Hemde büyük bir sorun var."dedim sinirle.Bana dönüp ve konuştu.

"Nedir seni bu kadar sinirlendiren sorun?"diye sordu.

"GD'nin elinde olan tek kişi Sandara değil.Ablamda ellerinde ve onlarda ablam olduğunu biliyorlar.Şuan GD'nin çaylak vampirlerinden."diye açıkladım durumu.

Doğa Ana şaşırmıştı."Ablam öldü diye biliyordum.Yanılıyor muyum?"diye sordu.

"Evet ölmüştü hemde sizin yüzünüzden eğer şu sıçtığım kuralı daha önce koysaydınız ölmemiş olurdu!"diye bağırdım.

Doğa Ana dehşetle bana bakarken Jisoo unnie konuştu.

"Ablası onun zaafı.Anlayış göstermenizi umuyorum."dedi.Lisa hemen araya girdi.

"Ne anlayışı unnie!Kız haklı onun yüzünden Alice unnie orada."dedi ve gelip bana sarıldı.

Sarılmasıyla uzun süredir tuttuğum göz yaşlarım firar etti.Hıçkırarak ağladım Lisa'ya sarılarak.

"Seni anlıyorum Chaeyong.Ama elimden bir şey gelemez geçmişi değiştirmem.Anlıyorum beni suçluyorsun.Haklısın.Ama şuan yasak olmasına rağmen vampirler hala insanlarla besleniyor.Bunu yapan vampirler hala var."dedi.Lisa'ya sarılmayı bırakıp onu dinlemeye devam ettim ona bakarak.

"Bu vampirlerin doğasında var.Bunu ben yada herhangi bir kural değiştiremez."dedi.

"Peki ne yapacağız?"diye sordum.

"Önce Sandara'yı alacağız ve kolyeyi Jisoo'ya takacağız.Ardından da Alice'ı alacağız."dedi.

"Jisoo'ya kolyesini takmadığımız  müddetçe yeterince güçlü sayılmayız."dedi.

Onu başımla onayladım ve saygıyla eğilip odadan çıktım.Bizim odaya doğru giderken kızlar yanıma geldi.

Odaya girince kendi köşeme doğru yürüdüm.Yatağıma oturup sinirle yere baktım.Kızlar da gelip yanıma oturdu.

Jennie unnie elini saçlarıma getirip okşadı.

"Merak etme Chae.Onu oradan alacağız.Gerekirse Doğa Ana'nın yardımını da almayız."dedi.Hepimiz ona dönerken o gülümsüyordu.

"Haklı."dedi Jisoo unnie.

"Plan ne?"diye sordu Lisa.Jennie unnie haince gülümsedi ve konuştu.

"Önce bir düşmanı yakından tanımamız gerek."dedi.Ne yapacağımızı anlamamıştım ama yine de heyecanlanmıştım.

Selamm🐰♥️🐰

Biliyorum bölüm geç geldi ama vaktim yoktu çok sorry.

Bölüm hakkındaki görüşlerinizi bu satıra yazar mısınız?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Sizi seviyorum ♥️🐰♥️

ELEMENT KORUYUCULARI (Bangtanpink)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin