"Seni ilk gördüğümde öyle bir nefesim kesilmişti ki, anlamıştım seninleyken hep öleceğimi zira ilk görüşümde nefesimi kesen sen, bana neler yapmazdın."
-Anemon
☽︎☽︎
Odaya girer girmez kendimi hızla sandalyeye bıraktım. Benimle beraber Levi ve Hange'de beraber odaya girmişti. Torost bölgesindeki deliği Eren sayesinde kapatmayı başarabilmiştik. Petra içeri elinde bir tepsi ile girdiğinde gözlerimden yıldızların çıktığında yemin edebilirim.
"Sizlere çay yaptım, iyi gelir."
Kibarca hepimizin önüne bir fincan bıraktığında Levi kalkıp ağır adımlarla şömineyi yakmıştı. İnsanlığın kazandığı ilk zafer olmasına rağmen öyle çok kayıp olmuştu ki kimse sevinemiyordu bile. Yüzlerce ölü ve yüzlerce yaralı.
Bencillik olacak belki ama bugün benim için çok önemli bir gündü. Hayatımda ilk defa Levi ile sırt sırta savaşmıştım ben. Ellerinin kılıcı nasıl kavrağını görmüş titanları tek tek nasıl biçtiğini izlemiştim. O hayatımda gördüğüm en asil askerdi. İnsanlığın en iyisi lakabını kesinlikle hakediyordu. Ve sadece savaştığı için değil, o her şeyde insanlığın en iyisiydi.
O yıldız olamazdı çünkü ışığın kaynağıydı. Ateş değildi o yandığında ateş değil yangın olurdu. O gökyüzü değil evrendi ben ise o evrende kaybolmuş bir toz. O her şeyi ile insanlığın en iyisiydi.
"Anormalleri gördünüz mü? Çok harikaydılar."
Henge heyecanla konuştuğunda Levi boş gözleri ile karşılık verdi ona. Lanet olasıca titanlardan öyle bir nefret ediyordu ki, bu hayatta en son isteyeceğim şey o tiranlara baktığı gibi bakmasıydı bana.
"Gördüğüm tek anormal karşımda duruyor Hange."
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım. Gülme sebebim yaptığı espri için değildi. Onun sesini duymaktı beni kahkahalarca güldürecek kadar mutlu eden.
"Beklediğimden iyi iş çıkardın."
Levi bana bakarak söylediğinde Hange'nin içtiği çay boğazına takılmış ve bir kaç sefer öksürmüştü. O an ne diyeceğimi bilememiş sadece gözlerimi kırpıştırarak bakakalmıştım ona. Kalbimin teklediğini hissetmiştim. Nefesim yemin ederim ki bir kaç saniyeliğine kesilmişti. Fincanı kavrayan ellerim titremeye başlamıştı.
"Sen az önce iki ayrı cümle mi kurdun? Küçük bebeğimiz konuşmayı mı öğrenmiş yoksa?"
Tebessüm ettim ve fincanı yavaşça masaya bıraktım. Levi ters bakışlarını Hange'ye gönderdiğinde Hane ağzına fermuar çeker gibi yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levi Ackerman ❦︎ Levi Ackerman
FanfictionO güzel kanatlar onurlu omuzlarına öyle yakışıyordu ki nefesim kesilmişti, yaşıyordum ama. Ölüyor gibi olmuştum, can çekişen ruhumu hissetmiştim ama can çekişen ruhumda aynı anda çiçekler açmıştı. Sadece ona baktığımda görebiliyordum zira onu görem...