İşte bütün soruların cevabı, hepsi sadece bir kaç hafta öncesiydi
Sabahın körün de alarm sesiyle uyandım,her ne kadar uyanmış olsam da yataktan kalkmaya üşeniyordum. Bu yüzden alarmı yerimden kalkmadan kapatmaya çalıştım ama başarılı olamayınca kalkıp kapatmak zorunda kaldım. Alarmı kapattıktan sonra, yatağımdan kalktım, biraz gerindim.
Yapacak bir şeyler aradım ama her gün yaptığımı yapmak zorundaymışım gibi hissettim kendimi. O yüzden de hemen bilgisayarın başına oturdum. Oturur oturmaz hemen Facebook'a baktım. Facebook'taki ana sayfamın her yeri Spider Man ile dolmuştu, bugün onun ölümünün 23.yıl dönümüydü.
Herkes ona huzur içinde dinlenmesi için iyi dilekler diliyorlardı. Benimse umurumda değildi. Her ne kadar insanlık uğruna çok büyük bir fedakarlık yapıp kendini öldürmüş olsa da, bence fedakarlık sadece aptallıktı.
Dünyadaki tek süper kahraman Spiderman değildi, birçok süper kahraman vardı ama çok popüler olup da hayata feda eden kahraman sadece Spider man'di. Beni sinirlendiren kısımlardan biri de oydu aslında. Bunu tek yapmış kişi Spider Man değildi, tarihte kendini feda etmiş onca kişi varken herkesin aklı Spider Man'de idi.
Benim Spider Man'e karşı ise hep bir nefretim, bir soğukluğum vardı. Çevremdeki arkadaşlarım ise benim tam tersime, hepsi Spider Man hayranıydı. O an arkadaşlarımın evlerinde salya sümük ağladığına bahse girebilirdim.
Bilgisayar başında oturmaya devam ederken annem salondan bağırdı, "Oğlum kalktıysan gel kahvaltı hazır." Ben ise gayet bitkin bir şekilde "Tamam geliyorum bir saniye." Yatağımı toplayıp salona yürüdüm. Evimiz iki oda bir salondu, annem babam ve ben kalıyorduk, babam avukat, annem ev hanımı, ben ise on sekiz yaşında lise mezunuydum .O zaman yaz tatiliydi, o yüzden rahattım. Yavaş yavaş yürüyüp salondaki masaya vardım ve bir sandalye çekip oturdum, kafamı anneme dönüp onu izlemeye başladım.
Annem geldiğimi fark edince tabağımı önüme koydu. Sonra karşıma oturdu ve kendi yemeğini yemeye başladı, yemeğini yerken bir yandan da "Bugün aklından ne yapmak geçiyor oğlum?" Daha yemeğime dokunmamış olan ben "Hiç bir fikrim yok,muhtemelen arkadaşlarımla buluşurum." Annem yemeğime hala dokunmamış olduğunu fark etti, "Niye yemiyorsun, sen pastırmalı yumurta sevmiyor muydun?" Somurtmuş halde "Hayır seviyorum, şimdi yiyeceğim anne. Senin yaptığın yemekleri sevmez miyim ben" İçimde garip hisler vardı, sanki kafamın içinde uğultu var gibiydi ve bu uğultuyu ben yapmıyordum.
Hiç de fena olmayan yemeğimi bitirdikten sonra tekrar odama geçtim. Odam o kadar da büyük sayılmazdı, içinde bir yatak, bir dolap, bir bilgisayar olan bir oda ne kadar büyük olabilirdi ki? Odama geçince yine bilgisayarımın başına oturdum. Sonuçta bir çocuğun yaz tatilinde evdeki odasında yapabileceği kaç farklı eğlencesi olabilirdi ki? Oturduktan hemen sonra arkadaşım Skpye'dan çağrı attı. Bende çağrıyı görür görmez açtım. Çocuğun bana sabahın köründe ne diyeceğini merak etmiyordum. Günün anlam ve önemi bunu bana oldukça açıklıyordu.
Açar açmaz "Nasılsın Chris?" Bende "Ne olacak ki, daha kalkalı on dakika oldu,bu saatte uyanmış olacağımı nereden bildin Jimmy" Jimmy, eğlenceli ruh halindeydi o gün, "Yakın arkadaşlar böyle olmaz mı?" Biraz tırstım, çünkü düzenimi hesaplayabilecek kadar uzun arkadaş değildik daha. Sıkkın bir şekilde "Bu günün ne olduğunu biliyorsundur muhtemelen,senin için önemli bir gün."
Jimmy ise "Tabi ki de bu günün ne olduğunu biliyorum. Bugün dost canlısı komşumuz olan Spider Man'in ölümünün yirmi üçüncü yıl dönümü." Ben ise hemen lafına karıştım, "Sizin dost canlısı komşunuz, benim değil" diye atıldım çünkü Jimmy anlatılması mümkün olmayan şekilde bir ağ kafaydı. Yani bildiğim kadarıyla Spider Man hayranları birbirlerine Ağ Kafa diye hitap ettiklerini duymuştum.
Jimmy'nin üzgün olduğu nefes alışından bile anlaşılıyordu.Bende "Bugün kahramanını nasıl anacaksın, diğerleri de gelecek mi?" O da bunu sorduğum zaman, düşündü, gün içinde yapacaklarını hayal etti, "Evet, diğerleri gelecek ve anma töreni yapacağız ama mezarına gitmeyeceğiz." Şaşırdım, şaşkın bir şekilde "Neden gitmeyeceksiniz?". Jimmy, gitmek isteyip de gidemediğini belli ediyordu. Herhalde bu bir ağ kafayı üzecek bir şeydi
Kahramanının ölüm yıl dönümünde ziyaretine gidemeyecek olmak
"Her yıl dönümünde Spider Man'in mezarı çok kalabalık oluyor, bizde oraya gitmek yerine evde yapacağız." Sebepleri mantıklıydı, kalabalığın içinde sırf iki dua okumak için kendini yırtmanın anlamı yoktu, onun dediği gibi evde de yapılabilirdi, "Anladım, haklısınız." Kısa cevabımdan sonra kısa bir sessizlik oluştu, bende o sessizliği bozmak için hemen veda ettim Jimmy'ye "Benim bir takım işlerim var sonra yine konuşuruz" Jimmy'de beni oldukça anlayışlı bir şekilde karşıladı, "Tamam, sorun değil adamım. Sonra yine konuşuruz."
Her ne kadar Spider Man'den nefret etsem de, Onu sevenlere de saygı gösteriyordum ve bir şey demiyordum. Masaüstü ekranıma bakarak boş boş düşündüm. Aklıma yapabilecek hiç bir şey gelmiyordu. Bende can sıkıntısından televizyonumu açtım, benim televizyonum dolabımın içindeydi, televizyonun altında ise Playstation'ın bütün serisi vardı, birden dörde kadar hepsi. Playstation'ı seviyordum, gerçi hala seviyorum. Televizyonu açtım ve kanalları gezmeye başladım. Kanalları gezişimi Shield'ın basın açıklamasını görünce kanal aramayı kestim ve ilginç bulduğum için izlemeye başladım.
Nick Fury yılların verdiği yaşlılıkla kürsüye çıktı. Konuşması yapmak için önce boğazını temizledi, ardından gözleriyle gelenleri genel olarak gözden geçirdi, sonra da kameralara bakarak konuşma yapmaya başladı.
"Her ne kadar üstünden yirmi dört yıl geçmiş olsa da, her yıl bugün aynı acıyı yaşıyoruz, biliyorum ki bu hepimiz için zor bir durum. Her yıl bugün basın açıklaması yapıyorum ve ne kadar hazırlansam da buraya çıkınca dilim tutuluyor, söyleyecek bir şey bulamıyorum. O, bir çok kahramanın önünü açtı, yaşadığı bir çok trajedi hepimiz için birer ders oldu. Diyebileceklerim bu kadar herkese iyi günler"
Nick Fury, bunu dedikte sonra arka tarafa baktı, arka tarafa bir bakış attıktan sonra yine izleyenlere döndü, "Benim diyeceklerim bu kadar, fakat bu gün, eski bir Shield ajanı burada konuşma yapacak. Kendisini çok iyi tanımasanız da, Shield'ın gördüğü en başarılı ajanlardan biridir kendisi. Şimdi ise onu kürsüye çağırıyorum, Ahmet Pozan!" Nick, konuşmasını, Ahmet'i çağırarak bitirdi ve kürsünün yanına geçti.
Ardından kürsüye, adının aksine pek de Türk'e benzemeyen biri çıktı. Elinde bir kaç kağıt parçası vardı. O boğazını temizlemeden konuşmaya geçti.
"Şimdi, açıkçası söylemem gerekirse, ben o zamanları yaşamadım. Sanırım Nick'in de gençliğine geliyor. Ama izlediğim ve okuduğum şeylerden pek de kolay geçen zamanlar olmadığını öğrendim. Her ne kadar kahramanlar Ultron Çağı'ndan sonra emekliye ayrılsa da, en azından bir çoğu. Shield hala bizi koruyor. Biz hala Spider Man'in bizim için yaptıklarını unutmuyor ve onu her yıl, her zaman, sadece bu gün değil başka günlerde de acısını yaşıyoruz. Şahsen ben Peter'ı görmeyi çok isterdim. Ama onu görmek için zaman makinesine falan ihtiyacım var. Neyse, onu da bir gün yaparız artık. Hepinize iyi günler arkadaşlar. Benim de konuşmam bu kadar. Nick ile ben pek konuşma adamları değiliz özür dilerim. Bir de ben daha buradan yemek yemeye gideceğim. İyi günler."
Ahmet'de kürsüden indi ve Nick ile beraber ayrıldılar. Çevrelerine gelen bir çok gazeteciyi umursamadan ikisi de yoluna devam etti ve arabaya binip uzaklaştılar. Bende başka izlenecek şeyler bulmak için kanal aramaya devam ettim.
Ne kadar da sıkıcı geçen bir tatildi
----------------------
Bu bölüm de bu kadar, bölümleri zamanında kısa yazmışım özür dilerim. Ama elimden geldiği kadarıyla yapabilmişim zamanında.
O zamanlar çok daha acemiydim ve ilk defa kurgu yazmamın heyecanı vardı üstümde. Şimdi ise pek de öyle değil. Sonraki bölümler ne kadar uzundu hatırlamıyorum ama neyse.
İyi günler, kendinize iyi bakın, oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Hoşça kalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spider-Boy | İntikam Adalettir
Fanfiction"Kahramanlar yükselmeden düşer..." Spider Man denilen kahraman doksanlı yılların sonlarında öldü. Yinede ölmesi onu unutulmasını sağlamamıştı. Halk hala onu çok seviyor, onu akıllarından çıkarmıyorlardı. Bütün herkesin bu kadar sevdiği bir kahramanı...