Yeni

416 29 7
                                    

Güzel bir uykunun ardından sabah olduğu için uyanmıştım. Ne yapacağımı bilmeden kalkıp etrafı dolaşmaya başladım. Son günlerin stresi ile beraber yeni evimi tanımaya çalışıyordum. Her ne kadar diğerlerinin yanında kalmak istesem de onların yanında kalamazdım çünkü Osborn onların yanında kalıp onlarla işbirliği yaptığımı bilmemeli.

Etrafa göz atmaya devam ederken aklımda buranın aslında kalmak için kötü bir yer olmadığı ile ilgili fikirler vardı. Televizyon falan,hatta bilgisayar bile vardı. Sadece eşya atılıp gidilmiş değilde sanki sürekli buraya gelinirmişçesine bir eşya yerleştirmesi vardı. Gerçi Mike burada kaldığını söylemişti, belki o burasını ev haline getirmişti

Spider Man gibi olmanın yolu çizgi roman evreni hakkında geniş bilgiye sahip olmaktan geçeceğini düşünüp bilgisayarın başına oturdum. Burada bilgisayar bile vardı. Mike gerçekten de burayı sağlam bir mekana çevirmeye çalışmıştı.

Yaklaşık üç saat boyunca çizgi roman evreni ile ilgili önemli ne varsa her şeyi bulmaya çalıştım. Sonuçta çizgi romanlar gerçek dünyadaki süper kahramanların çocukların hayallerini süslediği için çıktığını herkes biliyor. İşin tabi ciddi olarak takip edenlerin tarafı da var. Genelleme yapmak yanlış olacağı için, detaylı bir araştırma yapıp her şeyi bilmek istedim.

Uzun bir üç saatin sonunda az da olsa çizgi roman evreni hakkında bilgi sahibi olmuştum ve okuduklarım hoşuma gitmişti hatta o kadar hoşuma gitmişti ki, çocuk işi olarak gördüğüm çizgi romanları şu anda almak istiyordum. Ne yazık ki yanımda para olmadığını hatırlayınca hayallerim suya düştü. Bilgisayarın başından kalkıp koltuğun yanına kadar yürüyüp koltuğa uzanıp televizyonu açtım. 

Televizyonu ilk açtığımda karşıma bir haber kanalı çıktı o an kanalda benim evimin yıkılmasının haberi vardı ama ben böyle şeylerle eski olayları yeniden hatırlayıp triplere girecek bir insan değildim. Artık olup bitmişti, kanalları değiştirmeye devam ederken ilgimi çekecek hiç bir şey bulamadım. Her zamanki gibi televizyonda izlenecek bir şey yoktu. Koltukta yatmaya devam ederken aklıma dışarı çıkma fikri geldi.

Bunu düşünür düşünmez dışarı çıktım ama ön kapıdan değil. Arka taraftaki gizli kapıdan, deponun arkasından çıktıktan sonra. Önümde bir duvar belirdi. Neredeyde dört beş metrelik duvarı aştıktan sonra kendimi bir parkta buldum. Hızlıca o parktan da uzaklaştıktan sonra yürümeye devam ettim.Beş dakikalık bir yürüyüşün ardından kafam karıncalandı.

O anki düşüncem onun örümcek hissi olduğuydu. Kafamın içindeki garip karıncalanma hissinden sonra hemen etrafıma bakınmaya başladım. Ara sokaktan gelen çığlık sesleri duyunca hemen ara sokağa koştum. Ara sokağa dalınca ilk gördüğüm şey iki adamın bir kıza tecavüz etmeye çalışmasıydı. Yanlarına yaklaşırken kapüşonumu kafama geçirip onlara bağırdım.

"Hey bu yaptığınız suç değil mi,kıza tecavüz falan?" İki adamda beniz görünce sinirlendiler ve onlarda bağırdı

"Senin burada ne işin var ayrıcana gündüz vakti niye kapüşon takıyorsun"

"Siz niye gündüz vakti tecavüz ediyorsunuz? Bence sizin yaptığınız da yanlış, yani benimkinin elbet bir sebebi var da, sizinkinin sebebi azgınlıktan başka bir şey değil."

Adamların kısa bir düşünmesinden sonra cevap verdi. Muhtemelen yokluktan beynine kan gitmiyordu ve edecek bir laf bulamıyordu.

"Biz tecavüz edebiliriz sana ne?"

Spider Man'in nasıl ağ attığını öğrenmeme rağmen ben o şekilde ağ atamıyordum, denemiş olsam da kolumdan ağ çıkmıyordu, o yüzden diğer güçlerimi kullanmak zorundaydım. Adamların üstüne yürümeye devam ettikçe adamların öfkesi de artıyordu. En sonunda dayanamayıp biri bıçak çekti bende onunla alay etmeye başladım. Aynı Spider Man'in çizgi romanlarda düşmanlarına yaptığı gibi.

"Bıçak şimdi adil olmaz ki, lise mezunu çocuğa iki kişi bıçakla saldırması, sizce bu adil ve şereflice bir şey mi?"

"Sen bize şerefsiz mi diyorsun?" Adamı sinirlenmişti ama bu onun dezavantajına olacaktı. Çünkü öfke kullanılarak girişilen dövüşlerde insan sürekli gardını düşürürdü ve saldırılacak açıklar verirdi, bende onları kullanacaktım. Yine de biraz daha sinirlerini bozmam gerekiyordu.

"Hayır ben öyle demedim siz kendinize dediniz."

"Ben daha fazla konuşmak istemiyorum" Üzerime atladı.

Hızlı ve ani saldırmasına rağmen yana atlayıp sıyrıldım. İkisi de bu duruma şaşırmıştı. Şaşırdığında daha öfkeli olan bu adamlar bana saldırmaya devam etti ama ben hepsinden kurtuldum. Tek bir çizik bile almadan adamları bıkkınlık durumuna getirdikten sonra bir kaç çevik hareket ile yere düşürüp bayılttım.

İki adamda yerde mışıl mışıl uyurken önümdeki kıza baktım. Benden korkmuş gibiydi, gözlerimin içine yalvarır bakışlarla bakıyordu. Hayatını bağışlamam için yalvaran bakışlardı, ama ben onu öldürmeyecektim ki, beni tamamen yanlış anlamıştı. O gözlerden kendimi alamadım. Onun bana o masum gözleriyle bakmasını biraz daha izledim ve o gözleri inceledim. Er yada geç dikkatimi toplayıp kızın yanına gittim.

O da benim gibi yani lise mezunu gibi duruyordu. En azından o izlenimi veriyordu. Siyah-kahverengi, kahverengi gözlü, siyah elbise ve ayakkabı giymiş olan kız muhtemelen buluşmaya veya mezuniyet partisine gidiyordu ama oraya hızlı gitmek için yanlış sokağı seçti ve olanlar oldu. Gerçi insan neden bu sokaktan giderdi ki, bazen New York insanlarının kafasından istiyordum gerçekten.

Gerçi saatin iki olduğunu hatırlayınca parti olasılığı düştü kafamda. Muhtemelen arkadaşları ile buluşmaya gidiyordu ve güzelliği yüzünden piyango ona vurdu. Ama ben onunla olsam, onun saçının teline bile dokunamazdım, bu adamlar ona neler neler yapmayı planlıyordu kim bilir. Düşüncesi bile korkunçtu.

Kıza kalkması için elimi uzattım ama kız elimden korkup geriye kaçtı. Bende biraz daha yaklaştım, yine kaçtı "Benden korkmana gerek yok,ben senin gibi güzel kızlara bir şey yapmam." Kızda elimi tuttu, sanırım gereken güveni vermiştim,"Tamam,sana güveniyorum." Tekrar kaldırdıktan sonra kızla konuşmaya başladım.

"Neden buradan geçiyordun, nereye gidiyorsun?"

"Arkadaşlarımla buluşup akşamki mezuniyet partisi için hazırlanacaktık"

Haklı çıktığım için mutlu olmuştum. Güçlerimden biri iyi tahmin yapmaktı sanırım, "Bir daha ki sefer daha dikkatli ol gene aynı sorunu yaşama, çünkü bir daha ki sefere ben yanında olmayabilirim"

"Anladım, beni kurtardığın için teşekkürler." Bunu derken gülümsemişti ve gülümseyişi gerçekten de tatlıydı.

"İstersen arkadaşlarının yanına kadar sana eşlik edebilirim?" Bunu neden demiştim bilmiyordum, sanırım onunla biraz daha vakit geçirmek istemiştim. O da teklifimi kabul etmişti ama, "Olur, hadi gidelim."

Kızla beraber arkadaşlarının yanına kadar beraber gittik ve giderken de konuşmayı ihmal etmedik. Yolda giderken onu kurtarırken yaptığım insan üstü hareketlerin ne kadar göze güzel ve inanılmaz geldiğini anlattı .Hatta bir köstüm giyip insanları kurtarabileceğimi bile söyledi. O da benimle aynı şekilde düşünüyordu, bu şehre bir yeni kahraman gerekiyordu. Hemde adam akıllı ve düzgün bir kahraman.

Kızı arkadaşlarının yanına bıraktıktan sonra oradan uzaklaşırken ona ismini sormadığımı hatırladım. Onun güzelliğine o kadar dalmıştım ki, ismini sormayı unutmuştum. Kendime bu konuda oldukça kızdım, yine de kızın söyledikleri kafama yatmıştı, bana bir kostüm lazımdı. Bunu konuşmak için hemen Spider Crew'ın yanına gitmeliydim. Oraya gidip bana bir köstüm gerekli olduğunu söyleyecektim.

Bu şehre Osborn pisliğini temizleyecek yeni bir örümcek lazımdı ve o ben olacaktım ama Spider Man olarak değil. Bu şehrin yeni örümceği Spider Boy olacaktı

--------------------------

Vay be, gerçekten vay be, bir günde bu kadar düzenledim, sanırım dört kitabı da kısa sürede düzenleyebilirim. Hem ben bu kitapları bir daha okumuş ve gözden geçirmiş oluyorum hem de okunabilecek bir hale getiriyorum. Artık bunu da arkadaşlarıma okumaları için tavsiye edebilirim.

Spider-Boy | İntikam AdalettirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin