Şanssız

399 21 2
                                    

Spiker kadınla yaptığım konuşma sonrası oradan uzaklaştım. İnsanların arasından ne kadar önce uzaklaşırsam o kadar iyiydi, kameralara fazla çıkarsam Osborn'un beni haberlerde göreceğini düşündüm. O nedenden dolayı da bir an önce koşup kameraların ve kalabalığın gözünden kaçmayı başardım. Ara sokağa girip, duvara tırmanıp çatıya çıkmam, kaybolmam için yeterdi

Ağ atmıştım sonunda ama aniden olmuştu, nasıl yaptığımı bilmiyordum. Medyadan kaçtığımdan emin olunca yere oturup tekrar ağ atmayı denedim. Bir dakika uğraştım ama bir kere daha ağ attım. Tekrar ağ attığımı görünce ayağa kalktım. Tekrar denedim, oldu. Artık yapabiliyordum, ağ atabiliyordum. O an çok mutlu olmuştum.

Artık ilk kez ağ ile sallanmanın vaktinin geldiğini düşündüm. Karşımdaki inşaata baktım. Planım vince ağ atıp karşıya geçmekti. Başaramamaktan pek korkmuyordum çünkü düşeceğim mesafe çok da büyük değildi. Kendimi hazır hissediyordum. Başaracaktım. Kendimden emindim. Bunu yapabilirdim.

Bulunduğum binanın en geri ucuna kadar gittim ve ileriye doğru koşmaya başladım. Koştum, koştum ve koştum. Bütün gücümle, neyim varsa, yoksa koştum. Yeterince hızlandıktan sonra bütün gücümle zıpladım. Havadaydım uçuyor gibiydim ama ağ atmaz isem yere düşeceğimi biliyordum. Kolumu uzattım kolumdan ağ çıkması için tanrıya yalvardım .Neyse ki atabildim

Vince ağ atmış sallanırken, biraz  zorlandım çünkü ilk kez ağ atıyordum ve o zaman bunun o kadar kolay olmadığını fark ettim. Kolay olmasa da karşı tarafa geçmiştim, bunu başarmıştım. Ağ atıp sallanmanın çok eğlenceli olduğunu görünce, düşünmeden tekrar zıplayıp vince ağ attım.

 Aynı yerde sağ sola sallanmaya başladım. Üç dört sallanmadan sonra iyice alıştım ve hareketler yapmaya başladım. Sanırım Peter'ın neden sürekli ağ atarken heyecanla bağırdığını anlamıştım.

Bir vincin bana yetmediğini görünce şehrin gökdelenli kısmına gittim. Gökdelenli kısmına giderken ise ileriye doğru ağ atıp kendimi çektim. Bu şekilde bir süre ilerledim.Beş dakikanın sonunda şehrin gök delen kısmına ulaştım ve orada sallanarak gezmeye başladım. 

Gerçekten çok eğlenceliydi. Bu ağ olayı yüzünden Spiderman'i sevmeye bir adım daha yaklaşmıştım ama hala intikam için o güçleri kullanma düşüncesi kafamdan çıkmamıştı. 

Sadece ağ atmak o adamı sevmemi sağlayamazdı.

Her ağ attığımda birazcık daha uzmanlaşan ben duvarda falan da koşmaya başladım. Kısa süreler içerisinde kendimi bayağı geliştirdim. Hatta bir çok kahraman göre güçlerimi kontrol etmek konusunda daha başarılıydım. 

Ağ atmayı iyice öğrendikten sonra şehirde devriye gezmeye başladım. Kocaman binalar arasında geziyordum, trafiksiz, sorunsuz. Gerçi sorunsuz gezme o kadar da uzun sürmedi.

 Havadayken birbirlerini takip eden dört tane ışıkları açık polis gördüm ve hızlı giden dört polis arabasının iyiye işaret olmadığını düşününce polisleri takip ettim.

Polisler beni bankanın önünde pantolonundan dört tane metal kol çıkmış bir zenci çocuğa götürdü. Çocuk elinde para torbaları ile etrafa bağırıyordu "Beni takip etmeyin ben sadece  para istiyorum!" Bense çocuğun önüne indim ve bağırarak "Ailen yok galiba bu yaşta para çaldığına göre,yoksa var mı?" Çocuk dediğimi duyunca çıldırdı ve o kollarının biriyle bana vurmak istedi ama tabi ki de saldırısından kusursuz sıyrıldım. Bir daha saldırdı, bir daha sıyrıldım.

Bana her vuramadığında daha da sinirlenen çocuk çıldırarak "Yeter ama artık!" Bunu söyledikten sonra pantolonundan iki tane daha kol çıktı. O iki kolu görünce daha da tuhaf oldum. Sonuçta her gün küçük bir çocuğun pantolonundan altı tane uzun robot gibi gözü, ağzı olan kol çıkmasını görmek pek de mümkün değil.

Spider-Boy | İntikam AdalettirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin