evreɴ » TonyStark×ChrisEvans RobertDowneyJr.×SteveRogers

Fazla Belli Etme

Steve masada Robert'ın yanına oturmuştu. Buraları fazla bilmiyor ve kimseyi tanımıyordu. Şuan en çok güvendiği kişi Robert olduğu için adamın başını çok ağrıtacak gibi duruyordu.

"Chris yarın ki reklam çekimi için heyecanlı mısın?"

Sarışın adam hızla maviliklerini en başta Scarlett'e daha sonra Robert'a çevirdi. Chris'in oyuncu olduğunu anlamıştı ama kendisi bir oyuncu değil askerdi. Kamera karşısında poz veremez ya da bir başka kişiyi canlandıramazdı.

Robert hızla elini Steve'in omuzuna koydu ve hafifçe sıkıp kimseye belli etmeden bir göz kırptı.

"Chris doğduğundan beri kameralar karşısında Jo. Heyecanlı değil tabii ki."

Sarışın kadın iki kaşını kaldırıp en başta Steve'e daha sonra esmer adama baktı ve elindeki bardağı masaya bıraktı.

"Soruyu Chris'in yerine senin cevaplaman çok centilmence Robert."

Steve olayların karışacağını fark ettiğinde hızla maviliklerini sarışın kadına çevirdi ve dudaklarına hafif bir tebessüm yerleştirdi.

"Bugün kötü bir kabus gördüm ve aptal gibi dolaşıyorum ortalıkla. Ton... Robert bana yardım ediyor."
"Tony? Dostum ne kabusu gördün çok merak ettim."

Steve bakışlarını Clint'e benzeyen ama Clint olmayan adama çevirip dudağını hafifçe nemlendirdi.

"Dünyanın sonu geliyordu."

Masada büyük bir kahkaha sesleri çıktığında gülmeyen kişiler sadece Robert ve Steve'di.

"Steve Rogers karakterine iyi bağlanmışsın Evans."
"Evet, tabii. Kendimi aynı Steve gibi hissediyorum."
"Biz seni daha çok seviyoruz Chris. Steve çok sıkıcı biridir büyük ihtimalle. Muhabbeti bile çekilmez."

Steve iki kaşını havaya kaldırdığında Robert gülmemek için dudaklarını sertçe ısırdı ve hızla Jeremy'e döndü.

"Adamı o kadar çok kötüleme Jeremy."
"Fikrimi değiştiremezsiniz. Steve nasıl desem çok soğuk bir insan. Bakın Steve'i seviyorum, adamın insanı kendisine çeken bir havası var ama çok soğuk bir tarafı da var."

Steve bir şey demeden Jeremy'nin kendisi hakkında dedikleri şeyleri dinlemeyi tercih etmişti. Robert ise bir Steve'e bir Jeremy'e bakıyordu.

"Olsun yine de senin yerinde olsa Steve hakkında çok konuşmazdım." diye mırıldandı esmer adam. Jeremy omuzunu silkip eline bardağını aldı ve yudum içti.

"İyi ki masada Steve Rogers yok. Yoksa ikinci bir iç savaş çıkabilirdi." Jeremy gülerek cümlelerini bitirdiğinde Steve pekte içten olmayan bir gülümseme ile kafasını salladı ve içine derin bir nefes çekip kısık sesle konuşmaya başladı. "Evet, çok haklısın. İyi ki masada Steve Rogers yok."

"Her neyse..." diyerek araya girdi Robert. Konuyu biran önce değiştirmeliydi. "Yarın neler yapıyorsunuz?"

Herkesten mırıltılar çıktığında esmer adam konuyu değiştirdiği için memnundu. Bakışlarını sarışın adama çevirdiğinde mavilikler ile göz göze gelmişti.

Steve fısıltı şeklinde teşekkür ettiğinde Robert içten bir şekilde tebessüm etti. Esmer adam şuan ki duruma bu kadar çabuk alıştığı için biraz şaşırsada bunu fazla belli etmemek için uğraşıyordu.

"Chris su verebilir misin?"

Steve en başta sağ tarafındaki adama bakmamıştı ama hemen sonra kafasını çevirip adama baktı. Chris ismine artık alışmalıydı.